Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski lideri Necmettin Erbakan’ın cezasını affetti. Gül’ün bu kararı, değişik tepkilere yol açtı. Kararı yerinde bulunlar da oldu, eleştirenler de...
Eleştiriler iki gerekçeye dayanıyor. Birincisi, Erbakan’ın Hazine’nin 1 trilyon lirasını harcanmış gibi gösterip iade etmemiş olduğu gerekçesiyle hüküm giymiş olması; ikincisi, aynı davada Abdullah Gül’ün de sanık pozisyonunda bulunması...

Vefa borcu

Gül’ün Erbakan’ı affetmesinin bir vefa boyutu olduğu açık. Gül’ü siyasete sokan, RP ve FP dönemlerinde en önemli görevlere getiren, bakan yapan Erbakan Hoca’ydı.
Sonradan ayrı kamplara düşmüş olsalar da Gül’ün Erbakan Hoca’ya siyasi bir vefa borcu olduğu söylenebilir.
Gül, Erbakan’ın cezasını kaldırarak eski liderine vefa borcunu ödemiş oldu.

İnsani boyut

Gül’ün af kararında bir insani boyut olduğu da söylenebilir.
80 yaşını geçmiş bir eski başbakanın, cezaevinde veya evinde göz hapsinde tutulması, sağlık sorunları da dikkate alındığında vicdani rahatsızlık yaratabilir.
Erbakan’ın yaşı ve gerçek olduğu bilinen bazı sağlık sorunları, af kararının insani boyutu olduğunu düşündürüyor.

Gül’ün sorumluluğu

İşin dava ve cezai sorumluluk yönüne baktığımızda ise şu tablo ortaya çıkıyor.
Gül, sanıkları arasında bulunduğu bir davadan hüküm giymiş olan eski liderini affederken, kendisini de affetmiş oldu mu?
Af kararı, Cumhurbaşkanı Gül’ün, Erbakan’ın mahkûmiyet kararını doğru bulmadığı, bu nedenle de affettiği anlamına gelir mi?
Eğer Cumhurbaşkanı Gül, böyle bir düşünceyle hareket ettiyse, kendini yargı yerine koymuş olur ki, bu doğru bir tutum değildir. Tabii, Gül’ün kararının esası mahkûmiyet kararını ortadan kaldırmak değil, sadece sağlık sorunları ve yaş durumundan çekilecek cezayı affetmektir.
Gül’ün dava içindeki pozisyonuna gelince...
Kayıp Trilyon davasında yargı sadece Genel Başkan Necmettin Erbakan’ı mahkûm etti. Aynı davadan yargılanan ve o dönemde genel başkan yardımcısı olanlar ise beraat ettiler. Abdullah Gül de genel başkan yardımcısı olduğu için sanıklar arasındaydı.
Ancak dokunulmazlık nedeniyle yargılanmadı. Buna karşılık, mali işlerle ilgisi olmayan genel başkan yardımcısı olarak yargılanmış olsaydı, diğer genel başkan yardımcıları gibi beraat edecekti.
Diğer genel başkan yardımcılarının beraat kararı, Gül‘ün de beraat edeceğine ilişkin bir karine niteliği taşıyor. Nitekim Gül hakkında bu gerekçeyle soruşturmaya gerek olmadığı yönünde de yargı kararı çıktı.

Hazine’nin alacağı

Tabii, Cumhurbaşkanı Gül’le aynı pozisyondaki genel başkan yardımcılarının beraat etmiş olması, Gül’ün de Erbakan’ın cezasını affetmesi, davanın özünü değiştirmiyor.
Ortada Erbakan’ın mahkûmiyetiyle sonuçlanmış kayıp 1 trilyon lira var. Bu, Hazine’nin alacağı...
Davanın cezai boyutu ayrı, mali boyutu ayrı.
Bu paranın bulunup Hazine’ye geri ödenmesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanı da affetti diye, Hazine’nin alacağını takipten vazgeçmesi düşünülemez.
Eğer öyle olursa bu tam parti işi olur...