Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yeni yılda Türkiye'nin dış politika gündeminde Irak, İran, Kıbrıs, AB'nin yine ön sıralarda olacağı Gül'ün sözlerinden de anlaşılıyor. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, CNN Türk'teki Ankara Kulisi programımızda dün konuğumuzdu. Dışişleri Bakanı Gül, Türkiye'nin bütün dünyayla birlikte Irak'ın bölünmemesi yönünde çaba sarf ettiğini kaydediyor. Buna karşın Kuzey Irak'ta oluşan Kürt Federe Bölgesi'nin giderek siyasi varlığını daha güçlü hissettirmesi, Kerkük'ün bu bölgenin idaresine bağlanması girişimleri, Irak'ın bölünmesi olasılığını gündemde tutuyor. Gül'e göre Irak'ın bölünmesi ve ortaya bir bağımsız Kürdistan çıkması halinde, tahmin edilemeyecek sorunlar doğar.Dışişleri Bakanı bu olasılığı şöyle değerlendiriyor: "Irak'ta bölünme kimsenin tahmin edemeyeceği kargaşa çıkarır. Ortadoğu, Filistin-İsrail sorunu çözülmemişken bir olayı daha kaldıramaz, omuzlayamaz."Gül'e göre böyle bir gelişme sadece Türkiye'yi değil, bölgeyi, dünyayı etkileyecek neticelere yol açar. Irak bölünürse Gül, ABD'nin Irak'tan çekilmesi ve güvenlik açısından Türkiye'den yardım istemesi halinde, Irak hükümetinin de talep de bulunması halinde, Ankara'nın bunu konuşabileceğini söylüyor. Irak'ın seçilmiş hükümetinin talebi olursa bunun NATO, BM süreçleri içinde ele alınabileceğini kaydediyor. ABD çekilirse Gül, son dönemde CIA Başkanı, FBI Başkanı gibi üst düzey ABD'lilerin Ankara ziyaretlerinin sıklaştığının, bu ayın son haftasında ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın Türkiye'ye geleceğinin anımsatılması ve İran'a müdahalenin gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine de şu bilgiyi verdi: "Bu temaslar doğal. Bütün dünya sorunları konuşuluyor. Ama bu ziyaretlerin İran ve Suriye'yle kesinlikle ilgisi yok. Türkiye'den hava sahası veya üslerin kullanılması gibi bir talep söz konusu değil. Öyle yardım talebi, ön anlaşma, üssünüzü, hava sahanızı kullanalım gibi şeyler kesinlikle söz konusu değildir."ABD'nin İran'a müdahale hazırlığında olduğu yönündeki iddiaları da güçlü biçimde yalanlayan Gül, "Bu doğru değil. Kendileri de yalanlıyor. Defalarca bunun doğru olmadığını söyledim. Kendileri de söylüyor. Bu mümkün de değil. Tüm mücadele diplomasi mücadelesi. Askeri değil. Diplomasiyle önünün alınması gerekir" dedi. 'İran'a saldırı konuşulmadı' Gül'ün, PKK'yla mücadele, Kürt sorunu, Anayasa'nın 6. maddesiyle ilgili tartışmalar konusundaki yaklaşımı da şöyle:"Ülkemizde çeşitli sorunlar var. İster Kürt sorunu, ister terör sorunu, ister Güneydoğu sorunu deyin. Keza laiklikle ilgili sorunlar var. Çok dindar vatandaşlarımızın sorunu var. Gayrimüslim vatandaşlarımızın sorunu var. Bunları, demokrasinin standartlarını geliştirerek, derinleştirerek çözeriz. Asıl mesele budur. Bu çerçevede çok şey yapıldı. Televizyon yayını var, herkes farklı dilini, lehçesini öğretmeye başladı. Daha fazla şeyler de olabilir. Demokrasinin sınırları genişledikçe Türkiye hem kendisine daha çok güvenir hem sorunlara çözüm bulunur. Ama buna rağmen şiddet içinde olacağım diyenler olursa onlarla ayrı mücadele etmek gerekir. Kürtçe yayın özel televizyonlarda da olacak. Ama Med TV'nin, Roj TV'nin yaptığı gibi yayın yapmayacak, o duruma düşmeyecek. Bölücülüğü teşvik etmeyecek. Bu ülkede herkes farkını dillendirebilir, ama bu, ülkeyi güçlendirmeye yönelik olmalı. Ama tersini yapıyorsa Türkçe olsa bile yasaklanır."Gül, 66. maddeyi değerlendirirken de vatandaş olan herkesin bu ülkenin asli unsuru olduğunu, insanları zorla bir kalıba sokmanın doğru olmadığını, önemli olanın bu ülkeye aidiyeti pekiştirmek olduğunu vurguladı. fbila@milliyet.com.tr PKK ve Kürt sorunu