Sohbetin ana konusu yine Hrant Dink cinayeti ve sonrasında yaşanan gelişmelerdi. Baykal, Hrant Dink cinayeti sonrasında yaşananların emniyet teşkilatındaki, "din esaslı" yapılanmayı ortaya çıkardığını düşünüyor. CHP lideri Deniz Baykal, önceki akşam gazetecilerle yemekte sohbet etti. CHP lideri, emniyet teşkilatının yeniden ve yeni bir anlayışla yapılandırılması gerektiğini söylüyor. Baykal, yeni yapılanma için, "Türkiye'nin karnına bıçağı sokup emniyet ameliyatını yapmak lazım. Emniyetin harakiriyi yapıp sağlıklı bir yapıyı kurması için fırsat yaratmalı" diyor. 'Harakiri yapılmalı' Baykal, Hrant Dink cinayeti sonrası alınan idari kararların, "çifte standart" niteliğinde olduğunu söylüyor. Trabzon Emniyet Müdürü'nün soruşturma yapılmadan görevden alınmasını anımsatarak aynı muamelenin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah için neden yapılmadığını soruyor. Cerrah hakkında açılan inceleme-soruşturmanın ise Cerrah görevdeyken sağlıklı yapılamayacağını düşünüyor ve soruyor: Trabzon Emniyet Müdürü'ne yaptığınızı İstanbul Emniyet Müdürü'ne neden yapmadınız? Müdür görevdeyken hakkında sağlıklı soruşturma yapılabilir mi?" Cerrah'ın durumu Baykal, Hrant Dink suikastı vesilesiyle Türkiye'de emniyet teşkilatının MR'ının çekilme fırsatı doğduğunu belirterek, "Ben adam gibi emniyet müdürü istiyorum" diyor. Baykal, İstanbul Emniyeti'ni kastederek, "İhmali aşan bir durum var. İstanbul Emniyeti defalarca uyarılmış, ancak bir şey yapılmamış. Bu vahim bir durum" yorumunu yapıyor.İçişleri Bakanı'nın yasal olarak genel seçimlerden 3 ay önce görevinibırakmak durumunda kalacağını hatırlatan Baykal, "Zaten gidecek, ama oradanşimdi alamazsak yazıklar olsun. İçişleri Bakanı'nın şimdi gitmesi lazım" diyor.CHP liderine göre, Başbakan Erdoğan'ın, bu işlerin derin devletin işleri olduğu şeklindeki yaklaşımı ise, "boş laf"tan ibaret. Baykal, derin devlet iddiaları için, "Derin devlet lafları boştur, gevezelikten ibarettir" diye konuşuyor. 'Yazıklar olsun' Baykal, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in Türkiye'de cumhuriyeti, devleti ve laikliğin dini yorumunu savunduğunu ve atamaları da bu ölçüye göre yaptığını kaydederek şöyle devam ediyor:"Başbakanlık Müsteşarı, cumhuriyetin, laikliğin, devletin, milliyetçiliğin dine göre yorumlanması gerektiğini savunan biri. Bunun makalesini de yazdı. Kadrolaşmayı da bu ölçüye göre yapıyor. Söylediği bunların dine göre yorumlanması. İşte görüyoruz. Al sana emniyetin dini yorumu." Emniyetin dini yorumu Baykal, Dink olayı sonrasında emniyet teşkilatının, jandarma teşkilatını sorumlu göstermeye dönük gayret içine girdiği kanısında. Bu kanısını şöyle gerekçelendiriyor:"Ben hiçbir zaman jandarmanın polis hakkında telkin yaptığını, onu teşhir etmeye çalıştığını, suçladığını görmedim. Ama emniyet, jandarma teşkilatı hakkında böyle bir gayret içinde. Şemdinli, Atabeyler, Dink cinayeti. Her üç olayda da aynı manzara. Sanki Silahlı Kuvvetler'i zor duruma sokmayı amaçlıyor. Görevini yapmayanlar, görevini yapanları suçluyorlar. Sokakta gösteri yapanları coplayıp götüreceksin, adam cinayet işlemiş, Türkiye'ye müthiş bir kötülük yapmış, bayraklar, posterler, övgüler... Bu işin tadı tuzu yok." fbila@milliyet.com.tr Emniyet-jandarma
