Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Anayasa Mahkemesi’nin Yüce Divan sıfatıyla verdiği hukuka uygun olmayan yollardan toplanan bilgi ve belgelerin delil olmayacağı yönündeki karar, hukukçular arasında tartışılıyor.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın bu kararla ilgili değerlendirmesini dün yansıtmıştım. Kılıç, bu kararı Yüce Divan sıfatıyla verdiklerini, dolayısıyla Anayasa Mahkemesi sıfatıyla verdikleri iptal ve itiraz kararları gibi bağlayıcı olmadığını söylemişti.

“Bağlamaz, emsal olabilir”
Söz konusu kararın görülmekte olan Ergenekon ve benzeri davaları bağlayıp bağlamayacağı konusunda dün tartışmalar yaşandı.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’la dün yeniden görüştüm ve bu konuyu sordum. Kılıç, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir kararın bağlayıcı olmasıyla emsal olması farklı şeylerdir. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları kişi ve kurumları bağlar. Ancak Yüce Divan sıfatıyla verdiği kararlar, bu anlamda bağlayıcı değildir. Ancak hâkimler veya mahkeme heyetleri, bu kararı emsal olarak alabilirler. Bazı hâkimler ve mahkeme heyetleri, emsal olarak görebilir bazıları görmeyebilir, bu manada bağlayıcı değildir. Fakat dediğim gibi emsal olabilir.”

“Bir adım sonra bağlamaz mı?”
Tartışılan bir diğer konu da Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak bireysel başvurularla ilgiliydi.
Kılıç, “Mahkum olmuş bir sanık, hukuka uygun toplanmayan delillerle yargılandığı, dolayısıyla adil yargılamanın ihlal edildiği savıyla bireysel başvuru yaptığında, Anayasa Mahkemesi, Yüce Divan olarak verdiği bu kararla bağlı değil midir?” şeklindeki soruma şu yanıtı verdi:
“Önce şunu hatırlatayım; Anayasa Mahkemesi’nin Yüce Divan sıfatıyla verdiği kararlar için bireysel başvuru yapılamıyor. O yol kapalı. Ancak başka mahkemelerin kararlarına karşı bireysel başvuru yapılıyor. Anayasa Mahkemesi bünyesinde bu başvuruları değerlendiren iki bölüm var. O bölümde görevli arkadaşlarımız önlerine gelen bavşuru dosyasını inceleyecekler. Eğer hukuka aykırı toplanan deliller nedeniyle adil yargılamanın ihlal edildiği kanaatine varırlarsa elbette bunu tespit edecekler ve ilgili kuruma telafi edilecek yolu da göstererek bildirecekler. Bu değerlendirmeyi yaparken elbette Yüce Divan sıfatıyla verilmiş kararları emsal olarak dikkate alabilirler. Daha önce de ifade ettiğim gibi tıpkı diğer hâkimler ve mahkeme heyetleri gibi bireysel başvuruyu değerlendirecek bölümlerdeki arkadaşlarımız da emsal karar olarak dikkate alabilirler. Henüz uygulaması yapılmadığı için bir örnek yok ama emsal almaya bir engel de yok.”

“Bu temyiz değil”
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, sistemin işleyişini şöyle anlattı:
“Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru mercii olarak yapacağı işlemin iyi anlaşılması gerekiyor. Bu bir temyiz yargılaması değildir. Yasa, başlangıçta Anayasa Mahkemesi’nin bu bölümlerine mahkeme kararlarını da iptal yetkisi veriyordu. Ancak, Meclis’teki görüşmeler sırasında temyiz mahkemeleri olan Yargıtay ve Danıştay’ın itirazları üzerine iptal düzenlemesi çıkarıldı. Yasa, iptal düzenlemesi olmadan çıktı. Bu haliyle Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru bölümleri Yargıtay gibi işlev görmeyecek. Örneğin bu cezayı şu maddeye göre vermeniz gerekirken bu maddeye göre vermişsiniz gibi bir hüküm kurmayacak. Sadece adil yargılama kurallarının ihlal edilip edilmediğini tespit edecek. İhlal edildiği kararına varırsa, bu kararı, ilgili kuruma bildirecek. Eğer karar, bir mahkeme kararıysa, mahkemeye bildirecek. Ayrıca bu bildirimi yaparken doğan zararın nasıl telafi edileceğinin yolunu da gösterecek. Eğer telafisi imkansız bir zarar doğmuşsa bu kez tazminat ödenmesi yoluyla mağduriyet olabildiğince giderilmeye çalışacak.”