Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan Ecevitin yattığı odanın karşısındaki oda bir büroya dönüştürülmüş. Telefonlar, faks cihazı, televizyon, masa ve koltuklar. Başbakanlık bürolarıyla sürekli iletişim kuruluyor. Rahşan Hanım, yakın koruma görevlileri ve Basın Müşaviri Cem Avcı, 24 saat Bülent Beyin yanındalar... Rahşan Ecevit çok rahat ve moralli görünüyor. Doktorların, kaburga kırığının önemli olmadığını, bacaktaki damar tıkanıklığına yapılan müdahaleye ise olumlu yanıt aldıklarını söylemeleri, Rahşan Hanımın yüzünü güldürmüş... Rahşan Ecevit, hastanedeki ilk geceyi şöyle anlatıyor: Başbakan Bülent Ecevitin tedavi gördüğü Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin yedinci katında Rahşan Ecevitle konuşuyoruz. Geceyi çok rahat geçirdi Rahşan Hanıma sorduk: "Bülent geceyi çok rahat geçirdi. Çok iyi uyudu. Sabah erken kalktı. Gazetelerini istedi. Ama gazeteleri okuyunca o da ben de çok üzüldük. Çok haksız ve acımasız eleştiriler yapılmış. Bir çeşit linç gibi. Benim her şeye engel olduğum yazılmış. Bülent buna çok üzüldü." Bir önceki görüşmemizde, Bülent Beyin iyi olduğunu, Afganistan - Pakistan gezisine çıkacağınızı söylemiştiniz. Bülent Beyin kaburgasında kırık olduğuna, bacağında sorun bulunduğuna göre neden geziye çıkmakta ısrarlıydınız? Bülent çok gitmek istedi. Afganistandaki Türk birliğine gitmek istiyordu. Askerlerimizi görmek istiyorum dedi. Hâlâ da istiyor. O nedenle de geziyi iptal etmedi. Erteledi. İyileşince gideceğiz, inşallah. Sırtındaki ağrı da hafifliyordu, kırık olduğunu dışarıdan anlamak zaten mümkün değildi. Doktor çağırmadınız mı? Çağırmaz olur muyum? Bülent, evin salon kısmındaydı, normal çalıştığı yerde. Kalkmak istemiş, herhalde bir şeye takılmış, düşer gibi olmuş, toparlanmış ama o arada sırtını şiddetle çarpmış. Ben yanında değildim. Olsaydım tutardım. Bana seslendi. Yanına koştum. Çarptığını öğrenince hemen doktoru aradım, Profesör Turgut Zileli Beyi. Sağ olsun, o da hemen geldi. Muayene etti. Olayı dinledi. Doktor geldiğinde ağrısı biraz dinmişti. Şimdi, hastaneye neden götürmediniz, diye eleştiriyorlar. Ama hastaneye gitsek bir türlü, doktorları çağırsak bir türlü. Hemen ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Spekülasyon yapıyorlar. Bu da her şeyi etkiliyor. İki arada bir derede kalıyorsunuz. Bülent de kendi sağlığı nedeniyle ekonominin etkilenmesini istemiyor. Buna çok dikkat ediyor. O gün de ekonominin etkilenmesinden çekindi. Yoksa ben niye engel olayım. Bülent karar verdi mi uygular. Sonra her geçen gün ağrı azaldı. Bülent kendini daha iyi hissetmeye başladı. Kontrol için zaten hafta sonunu beklemek istiyordu. Spekülasyon olmasın, ekonomi etkilenmesin diye. Doktorlar çarpma olayını, ağrıyı biliyorlardı. Dr. Turgut Bey zaten görmüştü. Her gün telefonla bilgi alıyorlardı. Hem benim gözlemlerimi soruyorlardı, hem de Bülentle konuşuyorlardı. Hafta sonu da zaten kontrole gidecektik. Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Prof. Dr. Turgut Zilelinin, cuma sabahı eve geldiklerinde, Bülent Beyi götürmek istedikleri, sizin direndiğiniz ve bunun üzerine de size, Götürmemize izin vermezseniz, dışarıda açıklama yaparız dedikleri öne sürüldü. Böyle bir tartışma yaşandı mı? Hayır, kesinlikle olmadı. Böyle bir şey olması akıl işi mi? Buna doktorlar da çok üzüldüler. Özellikle Turgut Zileli Bey geldi ve çok üzüldüğünü söyledi. Zaten kaburga kırığı için önemli değil dediler. Bacağındaki şişi önemsediler. Onun için hastanede kalması lazım dediler. Ona da hemen müdahale ettiler. İlaç verdiler, alkol presi yaptılar. Tedaviye olumlu yanıt aldık, dediler. Bacağındaki şişlik indi. Şimdi onu takip ediyorlar. Pıhtı olmasın, diye özeniyorlar. Kaburga kendi kendine iyileşir dediler. İki gün önce gece evinize taksi çağırdığınız, Bülent Beyi o gece hastaneye götürmek için hazırlık yaptığınız, sonra vazgeçtiğiniz belirtiliyor. İki gün önce böyle bir girişiminiz oldu mu? Olmadı. O da doğru değil. Neden taksi çağıralım? Görevli arkadaşlar, sağ olsunlar 24 saat evin önündeler. Arabaları da var. İhtiyaç olsa hemen götürürler. Liderler zirvesine hazırlık Başkent Üniversitesi Hastanesinde şimdi salı günü yapılacak liderler zirvesi için hazırlık yapılıyor. Zirvenin gerçekleştirileceği uygun bir mekan aranıyor. Görevliler, Başbakan Ecevitin acil ve zorunlu olan kararnameleri imzaladığını, bir yandan da zirvede ele alınacak konularla ilgili hazırlık yaptığını kaydediyorlar. Rahşan Hanımın yanıtları böyle... Haberal: Tartışma olmadı... Başbakan Ecevitin evine gittiğiniz cuma sabahı hastaneye getirmek istediğiniz, ancak Rahşan Hanımın buna karşı çıktığı, bunun üzerine de, Eğer izin vermezseniz dışarıda açıklama yapar ve Başbakanın sağlığı evde kalmaya uygun değildir, bundan sonra biz sorumlu olmayız dediğiniz öne sürüldü. Böyle bir tartışma oldu mu? Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, dün günübirliğine Antalyaya uluslararası bir kongreye gitti. Ankaraya dönüşünde Prof. Dr. Haberal ile konuştuk ve sorduk: fbila@milliyet.com.tr Bunlar çok saçma ve çirkin iddialar. Başbakanın Afganistan - Pakistan seyahatine gitmek istediğini biliyorduk. Gitmeden önce kendisini bir kontrolden geçirmek istediğimizi iletmiştik. O da, Rahşan Hanım da uygun görmüşlerdi. Gitmeden önce zaten bu muayeneleri tetkikleri yapacaktık. Bu nedenle bir tartışma yaşanması veya Rahşan Hanımın karşı çıkması söz konusu değil. Başbakanın sağlık durumu hızla iyiye gidiyor. Tedavilerden aldığımız sonuçlar bizi memnun etti.