Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın basına verdiği Hizbullah brifingindeki "infaz" görüntüleri, din istismarının ulaştığı ve bundan sonra da ulaşabileceği doruk noktayı gösteriyordu.
       İnsanların, hiçbir canlıya reva görülmeyecek biçimde boğazlanarak öldürülmesi.
       Ve bunun büyük bir soğukkanlılık ve huşu içinde yapılması.
       Bu görüntüler, dinle, dini konularda cahillikle, inançla, bağnazlıkla açıklanamaz.
       Kaldı ki, örgütün yönetim kadrosunun yüksek eğitim düzeyi, örgütlenme biçimi, silahlı ve mali gücü; olayın bilinç taşıyan, organize bir kalkışma hazırlığı olduğunu açıkça göstermektedir. Ve kaynağı din istismarıdır.
       * * *
       İÇİŞLERİ Bakanı Tantan, çalışkanlığı, titizliği, dobralığı, dürüstlüğüyle tanınan bir kimlik. Bu özellikleri, brifing sırasındaki konuşmalarında da bir kez daha görüldü. Bu olaylara karşı mücadelede, basından samimiyetle yardım istedi. Şeffaf çalışma önerdi.
       Tantan, Hizbullah gibi bir örgütü yaratan en önemli nedenin halkın "inanç açlığı" olduğunu vurguladı ve devlet memuru din adamlarına değil, alimlere ihtiyaç bulunduğunu söyledi. İnanç açlığının, "cemaat ve cemiyet eğitimi" ile giderilmesi gerektiğini belirtirken de belediye başkanı olduğu dönemde Fatih'te kurulan vakıflarda çocuklara verilen eğitimi örnek gösterdi. Sekiz yıllık kesintisiz eğitimle birlikte bu tür eğitimin de verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Köşe yazarlarının din eğitimi veren yazılar yazmasını, din alimlerine gazetelerde köşeler verilmesini istedi.
       Tantan, laiklik bilincinden, laik eğitimin öneminden söz etmedi; dini konularda halkı aydınlatma ihtiyacı kadar, Cumhuriyet'in temel nitelikleri, Atatürk ilke ve devrimleri konusunda aydınlatma ihtiyacını konu etmedi.
       Brifing sonrasında Tantan'a bu konuları niye eksik bıraktığını sorduk.
       Tantan, şu yanıtı verdi:
       - Brifingi izleyen gazeteciler olduğu için benim laiklik, Cumhuriyet'in temel nitelikleri gibi konuları tekrarlamam gereksizdi diye düşündüm. Çünkü, zaten bu konuları çok iyi bilen, her gün yazan insanlar vardı karşımda. Ben daha çok din konusundaki cehaletin nelere yol açacağını anlatmaya gayret gösterdim. O konulara girmem brifingin süresini daha da uzatırdı.
       * * *
       TEDAVİNİN sonuç vermesi için ilk koşul teşhisin doğru yapılmasıdır.
       Hizbullah gibi örgütlerin varlığı ve kısa sürede güç ve taban bulmaları, "inanç açlığı"ndan çok, onyıllardır, din yoluyla oy avcılığı yapan, oy uğruna Atatürk'ten, Cumhuriyet'in temel niteliklerinden kolayca ödün veren, dindarlık şampiyonluğu yapan, tarikatlara, tekkelere, zaviyelere gidip el - etek öpüp, yüz süren, avuç açan, onların desteğiyle iktidar olmaya çalışan siyaset anlayışının sonucudur.
       Çözüm de, "cemiyet - cemaat eğitimi"nden çok, çağdaş, modern, laik eğitimdir. Partilerin ve siyasetçilerin din istismarından vazgeçmeleridir.
       Tantan'ın yapması gereken bir çalışma da, basına verdiği brifingi aynı görüntülerle kapalı bir oturumda Meclis'e vermesidir.
       Belki siyasilerin ayılmasında faydası olur.



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr