Başbakan Bülent Ecevit; Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idamlarını anımsatarak şöyle dedi:
"İdam, çoğu kez beklenenin dışında sonuçlar verir. Örneğin, Deniz Gezmiş ve arkadaşları. Cana kıyıcı teröristler değillerdi. İdamları istendi karşı çıktık. İbret olsun diye idam ettiler. Ama ibret olmadı, tam tersi oldu. Ben CHP Genel Sekreteri ve Genel Başkanı iken de idamlara karşı çıktım."
Ecevit'in
"ibret olmadı" saptaması önemlidir.
Başbakan, o gün de idama karşıydı, bugün de karşı. Duruma göre
"idam" politikası izleyen liderlerden değil.
* * *
EVET. İdamlar ibret olmadı ve terör daha da büyüdü.
İdamların kime ibret olması gerekiyordu?
Gençlere mi? Ülke sorunlarını silahlı eylemle çözeceklerini sanan eylemcilere mi?
Elbette onlara da ibret olması gerekiyordu.
Ama ibret alması gerekenler sadece onlar mıydı?
Hayır.
Onlardan önce devlete ibret olması gerekiyordu.
Onlardan önce idamlar üzerine politika yapıp, siyasi çıkar sağlayan liderlere ibret olması gerekiyordu.
Menderes, Polatkan, Zorlu idam edildiler. İbret oldu mu?
Olmadı. Menderes'in kişisel çıkar sağladığı, siyasi gücünü kötüye kullandığı, bebek davası, köpek davası anımsanır ve bugünkü bazı devlet ve parti büyükleriyle karşılaştırılırsa, ne kadar masum kaldığı ve haliyle ibret olmadığı anlaşılır.
Gelelim Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına...
Sadece Deniz Gezmiş'ler değil, 68 ve 78 kuşağından idam edilen, öldürülen, birbirine kırdırılan solcusuyla, sağcısıyla binlerce genç ibret oldu mu?
Olmadı.
Atatürk'le, Cumhuriyet'le, Cumhuriyet'in temel nitelikleriyle sorunu olmayan, aksine,
"Emperyalizmin yeni biçimine karşı Atatürk devrimlerini tamamlama iddiasıyla yola çıkıp, tam bağımsız ve demokratik Türkiye adına yanlış yollara sokulan" o kuşak, yaşıyla, kurusuyla 20'li yaşlarında yok edildi de ne oldu?
Şimdi, Türkiye, Atatürk ve Cumhuriyet'in temel nitelikleri ve ülke bütünlüğü konusunda savunma konumuna geçmek zorunda kaldı.
Kimlere karşı?
30 bin cana mal olmuş bölücü teröre, ilk fırsatta laik Cumhuriyet'i alaşağı etmeye çalışan irticacı siyasi akımlara ve onların terör örgütü olan kollarına, ikinci cumhuriyet adı altında, bu akımlar yararına Atatürk'ü, laik Cumhuriyet'i sorgulamaya kalkan sözüm ona aydınlara karşı...
68'den 80'e kadar solcu ve sağcı gençler kırılıp giderken, temelleri atılan arka bahçeler şimdi Türkiye'yi sallıyor. O gençliğin boşalttığı, sürülüp çıkarıldığı boşlukta, şimdi bölücü ve irticacı gençlik ve onların terör örgütleri var.
* * *
O gün başka, bugün başka konuşanların, o gün attıkları temellerden bugün Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı fışkıranların,
"günü ve kendini kurtarma" dışında aldıkları bir ibret var mı?
Yok!
Bırakın ibret almayı, geçmişlerinden en küçük bir kuşkuları var mı?
O da yok!
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr
