Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye'de, "ihale" sözcüğü ne anımsatıyor, diye sorarsanız, alacağınız yanıt bellidir...
Rüşvet, hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük...
Her yönüyle tertemiz bir ihale bulsanız ve kanıtlasanız bile, halk gözünde sicili düzgün bir ihale yoktur.
Vatandaş bu yargısında da haksız sayılmaz...
Türkiye'de, "ihale" sistemi ve uygulaması devlet eliyle "birlikte zengin" olmanın en kolay ve en kestirme yoludur.
"Devlet ihalesi" bu anlama gelir...
Şöyle geriye doğru bir baktığınızda, denetim kurumlarının en fazla ihale denetimiyle uğraştıklarını görürsünüz. Sonradan olma birçok zenginin geçmişini karıştırdığınızda karşınıza bir dönem siyasi iktidar tarafından korunmuş, kollanmış "devletle iş yapan" müteahhitler çıkar.
Yakayı ele vermemiş veya verse bile kurtarmış olanlar dışında cezaevinde yatan veya yargılanmakta olan birçok ünlü işadamının da "devlet ihale" tezgahından geçtiğini fark ederseniz.
Yurtdışına kaçmış birçok ünlü işadamının ya eski ya yeni mesleği "devletle iş yapan" müteahhittir.
Peki hiç devletle iş yapan temiz işadamı yok mudur?
Vardır, elbette...
Ama onların da ya işleri bozulmuştur, ya bozulmaya yüz tutmuştur, ya da bozulacaktır. Bu sistemde devletle veya rakipleriyle usulsüz ilişkiye girmeden ayakta durmak zordur. Durabilenleri elbette ayırmak gerekir. Ama istisna olduklarını da belirtmek yerinde olur.
Devlet ihalesi, hem bürokrasi, hem de siyaset adamı açısından "devlet nüfuzu ve kamu hizmeti"nin en kolay "satılabildiği" ve en kolay saklanabildiği alandır.
Bu müteahhitler için de geçerlidir...
Devlet ihalesi, müteahhitlerin bir araya gelerek yasanın aksine, işbirliği yaptıkları, hangi ihaleyi kimin alacağına kolayca karar verdikleri ve o karara göre hareket ettikleri ve buna kamudan en kolay ortak bulabildikleri iştigal sahasıdır.
İhale yolsuzluklarının garip ölçüleri vardır.
Örneğin, yolsuzluğa karışan kamu görevlisiyle, mutlaka ortada bir kayınvalide ve yüzlerce bileziği vardır.
Özel sektör mensubuysa, o zaman da karşınıza her şeyini borsadan kazanmış finans dehaları çıkar...
Bugünlerde yeni devlet ihalesi yasası tartışmaları yapılıyor.
Devlet ihalelerinde şeffaflık ilkesi ve siyasi otoritenin emrinde olmayan özerk bir ihale üst kurulu yaşama geçirilmeye çalışılıyor.
Yasayla ihale yolsuzluklarını önlemek mümkün mü?
Elbette, yasa önemli bir faktör. Ancak, "kitabına uydurma" konusunda bürokrat, siyasetçi ve işadamlarımızın üzerine yoktur.
Bu bakımdan yasa yetmez...
İhaleye fesat karıştırmanın caydırıcı ölçüde ağır cezalara bağlanması ve etkin, dürüst ve zamanında bir denetim mekanizmasının kurulması zorunludur.
Dürüst yönetim, dürüst denetim ihale yolsuzluklarıyla mücadelede olmazsa olmaz iki şarttır.