Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Avustralya yeni yıla girdiğinde, Türkiye’nin girmesine 9, ABD’ nin girmesine ise l6 saat vardı. Sidney’de karanlık gökyüzünü havai fişekler aydınlattığında, Ankara’da saat 15.00’di.
Haber kanalları Sidney’den naklen yayınla havai fişek gösterisini aktarmaya başlayınca, ister istemez aklımıza 1. Körfez Savaşı’nın başladığı gece Bağdat’ın görüntüsü geldi. Dünkü Sidney görüntüsüne çok benziyordu Bağdat semaları. O gece, koyu karanlığı havai fişekler gibi aydınlatan uçaksavar mermilerinin gökyüzünde bıraktıkları ince ışık yolları, sanki yeni yıl kutlamalarına benziyordu. Ama başlayan kutlama değil savaştı.
Sidney Bağdat’ı anımsattı...
Ülkemiz ve bölgemiz yeni yıla yüksek bir savaş olasılığıyla girdi.
Henüz birçok sorunun yanıtını bilmeden.
Irak konusunda ABD’nin de, Ankara’nın da ne yapacağı henüz netleşmiş görünmüyor. Sanki bir satranç oynanıyor.
ABD’ye bakıyorsunuz, savaşa kararlı. Türkiye’nin olanaklarından, coğrafyasından yararlanmak istiyor. Havaalanlarını, limanları, yolları, lojistik desteğini talep ediyor. Türkiye üzerinden Irak’a girmek istiyor. Ama Türk askerinin girmesini istemiyor. Destek istiyor ama Türkiye’nin Kuzey Irak’ta etkin bir askeri güç bulundurmasını istemiyor. Irak’ı kendine göre yeniden şekillendirmek istiyor ama buna Türkiye’nin karışmasını istemiyor. ABD iki arada bir derede.
Türkiye’ye bakıyorsunuz, savaş istemiyor, ama ABD’yi de küstürmek istemiyor. ABD’nin kendi topraklarından on binlerce asker bulundurmasını ve sınırından Irak’a Kuzey Cephesi açmasını istemiyor, ama operasyon sonrasında doğacak muhtemel sonuçlar açısından işin içinde olmak istiyor. Irak’ın yeniden yapılandırılmasında devre dışı kalmak istemiyor. ABD’nin taleplerini tümüyle geri çevirerek operasyon dışında kalması halinde, ABD’nin bölgeye askeri açıdan tek başına hakim olup, istediği gibi şekillendirmesinden ve Türkiye’ye karşıt bir politika izlemesinden endişe ediyor. O da iki arada bir derede.
Bu koşullar altında Gül hükümeti, barışçı yollardan sorunu çözmek amacıyla son gayretleri göstermeyi kararlaştırdı. Bağdat’a heyet gönderecek. Ama Başbakan da dahil hükümet çok umutlu değil.
Şimdilik Ankara açısından netleşen, çıkarları gerektirdiğinde ABD’den bağımsız olarak da gelişmelere müdahale edebilecek biçimde hazırlık yapmasının bir zorunluluk olduğu.
ABD’yle birlikte mi yoksa tümüyle ayrı mı hareket edeceği, ABD ile birlikte hareket edecekse bunun düzeyi ve koşullarının ne olacağı ise yeni yılın ilk günlerinde belli olacak.
Bunlar belli oluncaya kadar da iki arada bir derede hali devam edecek görünüyor.