Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Benim Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik olarak gündemimde imam hatip diye özel bir madde yok. Benim gündemimde, ortaöğretimde reform, üniversiteye girişte fırsat eşitliği konuları var. Meslek liselilerin üniversiteye girişleri özendirilirse, meslek liseleri de özendirilmiş olur. 822 bin meslek liseli için bu reform gerekiyor. Ama bunlar arasında imam hatipli var diye elimizin kolumuzun bağlanması doğru değil. Elbette onlar da yararlanacaklarsa yararlansınlar. Hatta onların da kendi alanlarında yükseköğrenim almaları kötü mü olur? Batı'da artık papazlar doktoralı, mastırlı. İmamlar da doktoralı, mastırlı olsun. Daha iyi değil mi? İmam hatip lisesinden çıkan gencin imam olması gerekmiyor? Ayrıca günümüzde daha yükseköğrenim görmüş imamlar olmalı diye düşünüyorum."Çelik, şöyle devam etti: "Biz bu imam hatip sendromundan, fobisinden kurtulamazsak o zaman hiçbir reform yapamayız. Çağa ayak uyduramayız. Değişime dönüşü gerçekleştiremeyiz. Eğitim çok sorunlu bir alan. Ama ne zaman eğitimle ilgili bir reform düşüncesini tartışmaya açsak konu hemen imam hatiple sınırlandırılıyor. Bu fobi ortaya çıkıyor. Ben bundan kurtulmamız gerektiğine inanıyorum." Çelik, bu ortamın imam hatiplilere "suçlu" gibi görme sonucu doğurduğuna işaret ederek şu yorumu yaptı: "İmam hatipliler cüzamlı değil. Öyle yaklaşmak doğru mu? O zaman bu insanlarımızın hepsini muzır ilan edip cezaevlerine koyalım. Böyle bir yaklaşım olabilir mi? Biz teknolojinin, çağın gereklerini, Türkiye'nin ihtiyaçlarını düşünerek reformlar yapmak istiyoruz." Çelik, değişimin esas alınmasını vurgularken de şöyle konuştu: "Yunus Emre'nin 7 asır önce söylediği bir söz var: Her dem yeniden doğarız, kim usanır ki bizden... Yunus ne güzel söylemiş, her an doğarız demek değişimi vurguluyor. Şartlar değişiyor. Ama siz değişime uymazsanız geri kalırsınız. Washington'un bir sözü var, o da, alışkanlıklar paslı çivilere benzer, diyor. Alışkanlıklara takılıp kalırsak ileri gidemeyiz. Ahmet Hamdi Tanpınar demiş ki; gelişerek değişmek, değişerek gelişmek hayatın özüdür. Sorunlara böyle bakıyorum." Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, meslek liseleri ve üniversiteye girişle ilgili değişiklikleri önümüzdeki yıl gerçekleştireceklerini söyledi. Çelik, meslek liselerinin özendirilmesi ve üniversiteye girişteki kısıtlayıcı hükümlerin değiştirilmesi konusunda kararlı olduğunu vurgularken, "İmam hatip fobisi yüzünden gerekli reformların yapılmayışı kabul edilemez" dedi. Bakan Çelik bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı: İmam hatip fazla mı? fbila@milliyet.com.tr Çelik, imam hatip liselerinin Türkiye'nin ihtiyacından fazla olduğu yolundaki eleştirilere ise şu karşılığı verdi: "Eğitimimizin birçok temel sorunu var. Olaya fazla mı diye yaklaşırsak bizim ortaöğretim kurumlarından birçoğunu kapatmamız gerekir. Örneğin endüstri meslek liselerinde demir doğrama bölümleri var. Ama artık demir doğrama ihtiyacı azaldı, yerine plastik penler çıktı. Şimdi bu bölümleri kapatmak mı iyi olur, yoksa yeni ihtiyaca göre revize etmek mi? Tabii ki revize etmek. İmam hatip liseleri de öyle. Bunlara din koleji gibi bakmak yanlış. Bazı kurumların içeriği ismiyle aynı olmaz. Örneğin İETT gibi. Bu isim duruyor ama içi bu isme uygun değil. Ne elektrik kaldı, ne gaz. İmam hatip okulları da öyle. Müfredatları sadece din eğitimi değil. İhtiyaca göre revize edilecek yönler her okul türü için var. Örneğin Türkiye'de 76 üniversite var, 76'sında da fen ve edebiyat fakültesi var. Mezunları iş bulamıyor. Bunlar fazla değil mi, fazla? Türkiye'de ziraat fakültesi sayısı fazla değil mi, fazla? Bütün bunlar incelenip günün koşullarına, çağın gereklerine göre revize edilmeli."