Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Irak’la olan sınırımızın taşınmasının düşünülebileceğini söyledi. Bu sözleri “ver-kurtul” anlamında yorumlayanlar oldu. Yazıcı, sözlerine açıklık getirdi; sınırın Türkiye tarafına doğru çekilmesi, toprak verilmesi anlamında konuşmadığını söyledi.
Yazıcı’nın kastettiği, bu sınırın bazı bölgelerde Irak’la anlaşarak kaydırılmasıydı. Bazen Türkiye’ye doğru bazen Irak’a doğru; ama yüzölçüm olarak iki tarafından kaybı olmadan. Böylece sınırın iki taraflı kontrolünün kolaylaştırılması amacıyla...

Ecevit’in düşüncesi
Bu konu ilk defa Yazıcı tarafından gündeme getirilmiyor. Rahmetli Turgut Özal ve rahmetli Bülent Ecevit de bu konu üzerinde düşünen liderlerdi. Ecevit, sınırın düzeltilmesi çalışmalarının yanı sıra, geçici önlem olarak sınırın Irak tarafındaki düzlük kısmında bir “tampon bölge” kurulmasını da önermişti. O dönemde Bağdat yönetimiyle (Saddam’la) bu konunun görüşmesinde fayda görüyordu.
Sınırın coğrafi olarak kontrol edilmesinin mümkün olmadığı dağların tepesinden geçmesini, PKK’nın işini kolaylaştırdığını düşünüyordu. Bunun bir gerçek olduğu 25 yıldır görülüyor.

Karadayı Paşa’nın düşüncesi
Irak’la sınırın düzeltilmesi gerektiğini düşünenlerden biri Genelkurmay eski Başkanı emekli Org. İsmail Hakkı Karadayı’ydı.
Karadayı, Türkiye-Irak sınırının İngiltere’nin inisiyatifinde çizildiğini anımsatıyor ve bunun “iyi niyetli” bir sınır belirleme olmadığına vurgu yapıyordu. (Fikret Bila, Komutanlar Cephesi, Doğan Kitap, Genişletilmiş 6. Baskı, s.88)
Karadayı da bu sınırın düzeltilmesi gerektiğini şöyle ifade ediyordu:
“Irak’la hududumuz dağların zirvesinden geçiyor. Bu İngiltere’nin yaptığı bir iş. Bir yerde İngiliz parmağı varsa dikkat edeceksiniz. Bence adamlar ileriyi düşünerek, ileride sorun çıksın diye sınırı dağların zirvesinden, kontrolü çok zor bu coğrafyadan geçirmişler. Bu hudut düzeltilmeli.”
Karadayı’nın yorumu şöyleydi:
“PKK şimdi sınırın bu özelliğinden yararlanıyor ve Türkiye’ye sızıyor. Bunlar ilerisi düşünülerek çizilmiş sınırlar. Türkiye’yi zor duruma sokacağı hesaplanarak çizilmiş... Irak hududumuz terör gerekçesiyle mutlaka düzeltilmeli.”

Suriye sınırı da öyle
Karadayı, Irak sınırı gibi Suriye sınırının da Türkiye aleyhine çizildiğini vurgulamıştı. Suriye sınırının düzeltilmesi gibi bir düşüncesi yoktu elbette ama sınırların “iyi niyetle” çizilmediğinin bir başka göstergesi olarak da Suriye sınırını gösteriyordu:
“Sadece Irak değil, Suriye sınırı da yine ilerisi düşünülerek çizilmiş. Suriye sınırı öyle çizilmiş ki, bizim topraklarımıza doğru bir girinti yapıyor. Ve bu girintide Suriye petrol çıkarıyor. Sınırın bizim tarafında ise petrol yok. Petrol alanı hesaplanarak çizilmiş hudut. Bunu bilinçli yapmışlar.”

Kuzey Irak ve terör
Türkiye’nin o günlerin koşullarında bu sınırları neden ve nasıl kabul etmek zorunda kaldığı bir sır değil. Şimdi petrol nedeniyle Suriye sınırını düzeltelim, diyen yok elbette...
Ancak Irak sınırını teröristlere karşı korumanın zorlukları da biliniyor, yaşanıyor. Terör gerekçesiyle bu konu ele alınabilir ama bunun iki taraflı yapılması gerekir. Irak’ta veya Kuzey Irak’ta böyle bir öneriye veya tampon bölge oluşturulmasına; terörle mücadele bağlamında olsa bile sıcak bakacak bir muhatap bulmak elbette mümkün olmayacaktır.
Sınır düzeltmesi, gerçekleştirilmesi çok zor, belki imkânsız bir yaklaşım ama bir gerçeği saptıyor.