Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

AKP hükümeti, KKTCde Denktaşa karşı muhalefeti destekleyen bir tutum içinde. Dışişleri Bakanı Gülün, Avrupa Birliği temaslarıyla kamuoyuna yaptığı bazı açıklamalarda, bunu açıkça görmek mümkün.AKP hükümetinin böyle bir tutum almasının başlıca nedeni, ABden gelen baskı. Başta Verheugen olmak üzere ABden gelen mesajlarla, Kıbrısın Annan planı zemininde çözüme kavuşturulması, olmazsa olmaz bir koşul olarak dayatılıyor. Hükümet, ABden müzakere tarihi alabilmek uğruna Denktaşı gözden çıkarmış görünüyor.Buna karşılık başta Çankaya olmak üzere Genelkurmay ve KKTC yönetimi, Ankaranın 40 yıla yakın süredir uyguladığı geleneksel politikadan yana ağırlık koymuş durumdalar. Bu çatışma, zaman zaman Milli Güvenlik Kurulu düzeyinde de uç veriyor. Dışişleri Bakanı Gülün ve diğer hükümet yetkililerinin ABye, "KKTC seçimlerinden sonra daha hızlı mesafe alırız" biçiminde bir çeşit taahhütte bulunmaları, KKTCde bugünkü muhalefetin işbaşına geleceği ve Denktaşsız bir yönetimde, ABnin istediği şekilde çözüme ulaşılabileceği anlamı taşıyor.Bu devletin zirvesinde, hükümetin verdiği taahhüt olarak değerlendiriliyor. Ankarada Kıbrıs politikasındaki çatışma, bu noktada belirginleşiyor.AKP hükümetinin Denktaşa karşı geliştirdiği bu politikanın ABden müzakere tarihi alınması konusunda, bir garanti oluşturup oluşturmayacağı ise kuşkulu.Bu kuşku giderilmeden ABnin dayattığı biçimde adım atılması ve bu yönde taahhütte bulunulması, Çankaya tarafından eleştiriliyor ve rahatsızlık verici bulunuyor. İslam Konferansı Örgütünün New Yorktaki bakanlar toplantısına sunulan Rum tezlerini destekler nitelikteki Kıbrıs raporu karşısında hükümetin tepkisiz kalması, Ankaradaki ayrışmanın boyutunu gösteriyor.Kıbrıs konusunda, 40 yıldır Ankara, ilk kez bu denli açık bir çatışma yaşıyor. fbila@milliyet.com.tr KKTCde seçim süreci yaklaşırken, Ankaranın Kıbrıs politikasındaki ayrışma da, iyice su yüzüne çıktı.