Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu, Gazi Orduevi'nde ev sahipliği yaptığı 30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu'nda siyasilere dönük önemli mesajlar verdi.
Kıvrıkoğlu'yla gazeteciler arasında zaman zaman geçen sohbetlerin temel konusu, irticacı, bölücü ve yıkıcı faaliyetlere karışan memurlar ilgili olarak düzenlenen kanun hükmünde kararnameydi.
Genelkurmay Başkanı, bu konuda yapılacak düzenlemenin şeklinden çok içeriği ile ilgiliydi.
"Kararname konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" türündeki sorulara şu yanıtı verdi :
- Biliyorsunuz bu konu 28 Şubat kararları içindedir. Nasıl çıkarılacağının önemi yok, bizim için sonuç önemli. İster kanun hükmünde kararname olarak çıkarsınlar, isterse kanun olarak çıkarsınlar. Önemli olan sonuç ve uygulama.
"Kararname olarak artık çıkarılması mümkün değil" biçiminde anımsatma yapılınca Kıvrıkoğlu şöyle devam etti :
- Önemli değil. Kanun olarak çıkarılır. Artık bu konu hükümetin prestiji haline geldi. Grup kararı alırlarsa çıkarırlar. Yoksa (5 + 5) gibi olur. Çıkaracağız diyorlar. İsterlerse çıkarırlar. Ekim önemli. 8 yılllık eğitimi nasıl çıkadılarsa, bunu da grup kararları alarak çıkarırlar.
Kıvrıkoğlu, kanun çıkarılmasının da önemli olmadığını, asıl önemli olanın
"uygulama" olduğunu vurguladı :
- Kararname olur, kanun olur ve önemli olan uygulamadır. Uygulayacak insanların buna inanmaları ve samimiyetle uygulamalarıdır. Kanun çıkar ama uygulanmaz. O zaman önemi kalmaz.
Genelkurmay Başkanı Cumhurbaşkanı Sezer ile Başbakan Ecevit arasındaki tartışmalara ilişkin soruları ise yanıtsız bıkarak,
"Milli Güvenlik Kurulu'nda ivedilikle Meclis'e gelsin dediler" diye tartışmaların geride kaldığını, ayrıca MGK ve KHK tartışmalarıyla ilgili yazılanların çoğunun doğruyu yansıtmadığını belirtti.
Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu, böyle bir düzenlemeye acil gereksinim duyulmasının nedeni ve bu düzenleme kapsamına girecek memur sayısıyla ilgili soruyu yanıtlarken ise şöyle konuştu :
- Böyle irticacı binlerce memur var. Hem kritik noktalarda var hem de diğer düzeylerde. Tek tek saymak mümkün değil ama binlerce var. Adam memleketin altına dinamit koyuyor, adamı tebrik ediyorsunuz. Bunların cezasız kalmaması lazım. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde de oluyor ama gereği yapılıyor. Ne yapıyor Türk Silahlı Kuvvetleri? Neşteri vuruyor, kesip atıyor, defterini dürüyor, cezasını veriyor. Bir sepet kayısı içinde üç tane çürük varsa ve siz onları kesip atmazsanız çürükler giderek artar, bütün sepeti sarar.
Genelkurmay Başkanı, Fethullah Gülen'le ilgili mahkeme kararları anımsatılınca da şu değerlendirmeyi yaptı :
- İki farklı mahkeme kararı oldu. İstanbul tutuklama kararını kaldırdı ama nöbetçi İstanbul olmasaydı Ankara baksaydı belki farklı olurdu. Yine de dava sürüyor. Bizim Türk Silahlı Kuvvetleri'nden çıkardığımız personel arasında en fazla Fetullahçı var. 46 kişiden 11 Fethullahçı. Süleymancılar da var. En büyük grup Fethullahçılar. Biz saptayınca gereğini yapıyoruz. O zaman Türk Silahlı Kuvvetleri övülüyor, dinamik ve başarılı bulunuyor. Gerekli düzenleme yapılsa ve uygulayıcılar inanarak bunu uygulasa diğer kurumlarda da yapılabilir.
Kıvrıkoğlu, Türkiye'nin AB standartlarına gelmesi için öncelikle siyasilerin bu ölçülere uymaları gerektiğini belirtti ve şöyle dedi:
- Türkiye'nin çağdaş ölçülere gelmesi için bu sorunları aşması gerekir. Yolsuzluklarla Mücadele Derneği Başkanı Tevfik Diker beni ziyaret ettiğinde ona şöyle söylemiştim: Türkiye'nin AB standartlarına gelmesi için önce siyasilerin kendilerini bu standartlara uydurmaları gerekir. Bunu şimdi de söylüyorum.
Kıvrıkoğlu bu değerlendirmeleriyle bir yandan siyasilerden beklentisini dile getiriyor, bir yandan da Türk Silahlı Kuvvetleri'ni örnek göstererek irticacılara karşı verilecek mücadelenin önemini vurguluyor.
Bu konuda Silahlı Kuvvetler kadar siyasilerin de
"inanmış ve samimi" olmalarını ve uygulamada bunu göstermeleri gerektiği mesajını veriyor.
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr
