Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ortada bir gariplik var: Tezkerenin reddedilmesine bizim bazı yorumcularımız ve medya organlarımız ABD’den daha fazla sinirlenmiş görünüyor. TBMM’nin aldığı bu kararın Türkiye’nin başına açacağı belalardan dem vuruyorlar ve ABD adına Türk kamuoyunu korkutuyorlar. TBMM’nin ne büyük bir tarihi hata(!) yaptığından yakınıyorlar. O kadar ki, kendini tutamayıp, "Madem ABD askerine izin vermediniz, o zaman siz de Türk askerini Kuzey Irak’tan çekin bakalım. Bizim asker hangi hukukla orada duruyor" diye "jurnal" yazanlar bile oldu.
Oysa ABD’den gelen tepkilere bakıyoruz, bizimkiler kadar sert değil. Bu durum ister istemez bazılarımızın "kraldan fazla kralcı" olduğunu düşündürüyor.
Önce tepkilere bakalım:
ABD’nin, TBMM kararını üzüntüyle, buruklukla karşıladığı doğru. Bundan doğal bir şey yok. Türkiye’deki birçok kesim gibi onlar da tezkerenin TBMM’den geçeceğini düşünüyorlardı. Hesaplarını buna göre yapmışlardı. Ama geçmedi.
Buna karşın Washington bunu bazılarımız gibi dünyanın sonu saymadı.
ABD ve Avrupa basınında Türkiye’nin bu tutumunu öven, onurlu bir davranış olarak gören, aksine ABD’nin tutumunu eleştiren, Türkiye’nin onuruna dönük yazı ve karikatürlerin yanlışlığına değinen yazılar çıktı.
ABD Dışişleri Bakanı Powell’dan sonra dün ABD Başkanı Bush da Başbakan Gül’e gönderdiği mesajda takdir duygularını iletti. Ankara’nın kararına ve demokratik işleyişine saygı duyduğunu belirtti. Başkan ve Dışişleri Bakanı’nın mesajlarından Washington’un bazı gerçekleri gördüğü anlaşılıyor.
Öyle bizim kraldan fazla kralcıların yaptığı gibi bir tehdit ve şantaj havası da yok. Türkiye ile köprüleri yakın, gemileri Körfez’e çevirin, Kürt devletini hemen ilan edin, Türkiye’ye ekonomik ambargo başlatın, IMF muslukları kapasın, Türkiye yakılıp - yıkılsın, Türk askeri hangi hukukla Kuzey Irak’ta duruyor, oradan hemen çıksınlar, gerekirse zor kullanılarak çıkarılsınlar gibi felaket yüklü mesajlar da gelmedi... Gelen mesaj, Washington’un Türkiye’nin demokratik işleyişini beklemeden yana olduğu...
Türk askeri Kuzey Irak’ta ne arıyor, diye sorun da yok. Çünkü onlar Türk askerinin Çekiç Güç hangi hukuka dayanıyorsa o hukuka dayanarak orada olduğunu biliyorlar. Ve yine biliyorlar ki, Türk askeri orada ABD ordusunun öncü birliği olarak durmuyor. Bundan sonra da ABD için değil, Türkiye için görev yapacak.
Ve yine anlaşıldı ki, TBMM, ABD askerinin Türkiye’den geçişini, Kuzey Irak’ta Türk askeriyle birlikte bulunmasını Türkiye’nin çıkarına olduğu kanaatine varmadıkça, bunu sağlamanın başka yolu yok. ABD bunu çoktan anladı da, biz bunu anlamadık!