Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Nerede bir yolsuzluk patlasa, işin bir ucu mutlaka mafyaya dayanıyor. Son operasyonda da Çakıcı bağlantısı ortaya çıktı. İddialardan biri de, Çakıcı -Yargıtay olayında ünlenen MİT görevlisi Kozinoğlunun da ilintili olduğu yolunda..."Ticaret"in bir ucunda mafya, bir ucunda bürokrasi ve bir ucunda da siyaset olmak üzere bir sacayağı biçiminde yürütüldüğü açık...Her yolsuzluk soruşturmasında yine karşımıza siyaset çıkıyor. Ya bir milletvekili ya da bir yakını...Kısa aralıklarla Enerji Bakanlığında patlak veren olaylar, bu üçgenin kırılamadığını, düzenin değişmediğini gösteriyor.Kuşku yok ki, yolsuzlukların aynı yerlerde ve aynı biçimde nüksetmesinin nedeni, mücadelelerin sonuçsuz kalması. Henüz hakkıyla sonuçlandırılmış bir soruşturma yok ortada. Sorumlular bir aşamada olmazsa, bir başka aşamada serbest kalıyorlar. Gerekirse bunu sağlayacak yasa düzenlemesi yapılıyor ama soruşturmaları güçlendirecek, soruşturmacıları cesaretlendirecek bir düzenleme yapılmıyor.Yargı adeta şaşkın...Tutuklayacak mı, bırakacak mı belli olmuyor. Bir gün serbest bırakıyor, ertesi gün yeniden tutukluyor. Sanıklar bir yurtdışına kaçıyor, bir yakalanıp iade ediliyor. Bir sonuç ortaya çıkmadan bir daha serbest kalıyor, bir daha kaçıyor, bir daha iade ediliyor.Sanki milletle alay ediliyor...Bürokrat bürokratı koruyor. Bunu yaparken halkı enayi yerine koyuyor."MİT görevlisinin Yargıtayda ne işi var?" diye sorduğunuzda, müsteşar hemen sahip çıkıyor. "MİT neyi takip ediyordu?" diye sorduğunuzda, karşınıza, "vatan-millet-Sakarya" söylemi çıkıyor. "Efendim devlet sırrıdır, söylenemez. Görevli gitmiştir. Büyük bir sırrı takip ediyordu" gibi "karşı durulamaz" ulusal güvenlik ve çıkar hikâyeleri anlatılıyor.Ama işin hiç de öyle olmadığı, mafya adına iş takibi olduğu ortaya çıkınca da esip gürlemeler başlıyor: Suçu varsa cezasını çeker...Henüz cezasını çekene rastlamadık...Yargıtay ve MİT gibi halkımızın "kutsal" saydığı, kendisinden fazla "güvendiği" kurumlarımız, muhatapları gazeteci oldu mu göz açtırmıyor, aslan kesiliyorlar...Ama dönüp kendi içlerine bakma zahmetine bir türlü katlanmıyorlar. Sonuna kadar mensuplarını koruma gayretine giriyorlar. Görevler uyduruyorlar. İçtihatlar oluşturuyorlar.İş saklanamayacak boyutlara ulaştığında şöyle başlıklar görüyoruz:"Düğmeye bakan bastı. Bakanın izniyle başladı. Başkan onay verdi. Onun imzasıyla soruşturma başladı. Bravo!.."Tabii, bakanın veya başkanın imzasıyla başlayacak. Yoldan geçen adamın imzası veya onayıyla değil. Bunda bir özveri, bir olağanüstülük yok...Mesele, yolsuzluk üçgenini işlerken kırmakta...Çağdaş önlemlere sahip İhale Kanununu düzgün uygulamakta...İhale Kurulunu etkin çalıştırmakta...Soruşturmaları sonuna kadar götürmekte. Gerçekten ucu kime varırsa varsın sonuçlandırmakta...Türkiyede bugüne kadar yolsuzlukla mücadeleden çok, "yolsuzlukla mücadele propagandası" yapıldı. Mücadele hep yarım kaldı... Umarız bu kez mafya-ticaret-siyasetten oluşan "şeytan üçgeni" gerçekten kırılır... fbila@milliyet.com.tr Enerji Bakanlığında başlayan operasyondan gelen bilgiler, yine "mafya-ticaret-siyaset" üçgeniyle karşı karşıya olduğumuza işaret ediyor.