Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fikret Bila


"BUNA da şükür" diye söze başlıyor Ümran Menderes, Aydın Menderes'i beklerken:
"Bu felaket başımıza geldiğinde, doktorların çizdiği tablo çok daha ağırdı. Aydın Bey yoğun bakımdayken, bana, `eşinizin boyundan aşağısı yok' demişlerdi. Ama, Allah'a şükür ki, tedaviden çok iyi sonuç aldık. O zaman ben de, Aydın Bey'e, `ne yapalım, politika elle ayakla yapılmıyor' demiştim. Önemli olan beyninin hasar görmemesiydi."
Tekerlekli sandalyeye göre düzenlenmiş minibüsünü denemekten dönen Aydın Menderes, sol eliyle kumanda ettiği arabasıyla odaya giriyor. Başkent Üniversitesi'nin Ayaş'taki Rehabilitasyon Merkezi'nde odalardan biri, Menderes için, büro biçiminde düzenlenmiş. Aydın Bey, tıpkı kaza öncesinde olduğu gibi, bu büroda aynı özen ve yoğunlukla çalışıyor. Sabah ve öğleden sonra gördüğü fizik tedaviden kalan zamanlarında Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri izliyor.
"Hastane düzenine alıştık" diyor Menderes, "şimdilerde evi düzenliyoruz, en az bir ay daha buradayız. Sonra eve çıkacağız."
Arife günü yaptığımız görüşmede, Aydın Bey, oldukça kaygılı görünüyor. Endişesi, demokratik rejimin bir kez daha sekteye uğraması. Söyleşimiz boyunca, sık sık hükümeti uyarıyor. Milli Güvenlik Kurulu'nun 28 Şubat toplantısından sonra ortaya çıkan gerginliğin hükümet tarafından "hafife" alındığı görüşünde. Hükümetin, sorunun çözümü yolunda adım atacak yerde, "kafasını kuma gömmeyi" yeğlediğini vurguluyor. Bayram sonrasında da, bu aymazlığın sürmesi halinde, demokratik rejim için olumsuz gelişmeler yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Demokratik rejimin bir vurdumduymazlığa feda edilemeyeceğini vurgularken, Erbakan ve Çiller'i uyarıyor. Bayram atmosferinde iç karartıcı konuşmamaya özen gösteren Aydın Bey, hükümetin bayram sonrasında da ciddi bir adım atmaması durumunda, parlamentonun yeni hükümet modelleri arayabileceğini ima ediyor.
Menderes, ordunun mu, yoksa hükümetin mi haklı olduğunu tartışmanın faydasız olduğu inancında. "Haklı veya haksız, önemli olan şu: Bu hükümetin mevcudiyeti demokrasiyi zora sokuyorsa ne yapmak lazım" diye soruyor. Yanıtı ise bayramdan sonra ortaya çıkacak tablonun vereceğini söylüyor.
Hala askeri müdahale olasılığının ortadan kalkmadığını vurgularken de, hükümeti soyut tartışmalardan çıkıp, somut adımlar atmaya çağırıyor.
Ve Erbakan ile Çiller için şu tarihi uyarıyı yapıyor:
"Eğer, hükümet mi gitsin, rejim mi gitsin gibi bir ikilem gündeme gelirse, elbette, hükümet gitsin denecektir."
Erbakan ve Çiller'in aksine, Aydın Menderes, siyasal gerginliği tüm boyutlarıyla kavramış durumda.
Milliyet aracılığıyla yaptığı tarihi uyarısı gerektiği gibi algılanmazsa, Aydın Bey'in, bayram sonrasında hükümeti sarsacak, hatta değiştirecek bir çıkış yapması sürpriz olmaz.