Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

2007 seçimlerinin önemli sonuçlarından biri merkez sağın çökmüş olmasıdır. Bu kesimdeki oyların büyük ölçüde AKP’ye ve bir kısmının da MHP’ye gittiğini söylemek yanıltıcı olmaz. Bu itibarla AKP’nin merkez sağdaki boşluğu da doldurduğu söylenebilir. En azından 2002 ve 2007 seçimleri için geçerli bir saptamadır.
29 Mart 2009 yerel seçiminde AKP’nin önemli sayılacak oranda oy kaybetmesi, merkez sağda hareketlenme ve girişimlere neden oldu.

Cindoruk’un girişimi
Kuşku yok ki, bu girişimlerden en önemlisi 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in desteğini aldığı varsayılan Hüsamettin Cindoruk’un aktif siyasete girmesi ve DP Genel Başkanlığı’na aday olmasıdır.
AKP’nin oy kaybetmesiyle birlikte merkez sağın duayen liderlerinden Cindoruk’un, AKP’ye kaptırılan oyların geri alınabileceği kanısına vardığı söylenebilir. Bu amaçla yola çıktığı da anlaşılıyor.
Diğer yandan, 22 Temmuz 2007 seçimi öncesi DYP ile ANAP’ın birleştirilmesi girişiminin deyim yerindeyse fiyaskoyla sonuçlanması da merkez sağın çöküşünün gerekçelerinden biri olarak görülmüştü. Cindoruk, yarım kalmış olan bu girişimi en geç bir yıl içinde tamamlayacağını ve merkez sağı toparlayacağını söylüyor. Demirel’in desteğinin hissedildiği bu girişimin başarılı olup olmayacağı bugün yapılacak DP kongresinde belli olacak.

DYP isminde sorun
Cindoruk’un DP Genel Başkanlığı seçimini kaybetmesi halinde DYP’yi açmayı düşündüklerini dün belirtmiştim.
DYP, ANAP ile birleşme sürecinde, kendini kapatmış ve ismini DP olarak değiştirmişti. Ancak bu karardan bir gün sonra Avukat Çetin Özaçıkgöz ve arkadaşları DYP adında yeni bir parti kurdular. Dolayısıyla isim hakkını almış oldular. Aynı şekilde daha sonra Mehmet Ağar’ın çalışma arkadaşları da DYP ismini saklı tutmak üzere yeniden başvuruda bulundular, ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu talebi reddetti.
Dolayısıyla Cindoruk’un seçimi kaybetmesi halinde hukuken DYP adında bir parti kurması mümkün değil. Geriye iki yol kalıyor, kendini merkez sağda tarif eden Özaçıkgöz’ün DYP’sine katılmak veya başka isimde yeni bir parti kurmak.
Dün görüştüğüm yeni DYP’nin Genel Sekreteri Muzaffer Bal, kapılarının herkese açık olduğunu belirtmekle birlikte emanetçi olmadıklarını da söyledi. Cindoruk ve ekibiyle bir uyumsuzluk söz konusu olursa merkez sağda yeniden parti kurulması olasılığı daha yüksek.

Cindoruk: İhtiyaç var
Cindoruk’la dün bu konuları konuştuk. Aktif siyasette kalmaya kararlı görünüyor. DYP ismi konusunda hassas. Değerlendirmesi şöyle:
“Tabii Doğru Yol ismi bizim için önem taşıyor. 12 Eylül sonrası mücadelemizin simgesi bir isim. 19 yılda bizi iktidara taşıdı. Şu anda bu isimle bir parti mevcutmuş. Yakından izlemedim. Arkadaşları tanımıyorum. Doğru Yol adı için hukuki duruma bakılabilir. O arkadaşlarla da temas edilebilir. Tabii yeni bir isim de olabilir. Ben DP Genel Başkanlığı’nı kazanacağımı düşünüyorum. Burada önemli olan, Sayın Demirel’in de dediği gibi, halkın talebinin olup olmamasıdır. Biz olduğu izlenimini alıyoruz. İsim konusuna bir çözüm bulunabilir.”