Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu soruşturmanın esasını tıbbi malzeme alımı ve kullanımı konusunda usulsüzlük ve yolsuzluk yapıldığı iddiası oluşturuyor. Soruşturma özellikle kardiyoloji alanında yoğunlaştı ve hastalara takılan stentlerin değerinin üzerinde fatura edildiğinin saptandığı öne sürüldü. Bu işlemlerde SSK bürokratlarının, bu malzemeleri ithal eden ve satan bazı firmalar ile bazı doktorların iş ve çıkar birliği yaptıkları iddianameye yansıdı.İddialar bu kadarla da kalmadı, Eskişehir SSK Hastanesi'nden bir kardiyolog ile İsrail asıllı bir meslektaşının bir İtalyan firması adına, SSK hastaları üzerinde bazı tıbbi malzemeler deneyerek, onları bir çeşit kobay olarak kullandıkları öne sürüldü.Bu iddiaların hepsi vahim niteliktedir. Sağlık gibi yaşamsal bir alanda SSK hastalarının kobay gibi kullanılması veya tıbbi malzemelerin çıkar işbirliğiyle fahiş fiyatlar üzerinden hastalara takılması ve bu yolla devletin soyulması elbette cezasız kalmamalıdır.Anlaşılıyor ki, sadece kardiyoloji alanında değil birçok alanda araştırma yapılması benzer iddialar ve durumlar ortaya çıkacak. Bu nedenle, bu soruşturma yaygın tutulmalıdır. Hiç kimse veya kurum bunun dışında kalmamalıdır ki, soygunun boyutları ve mekanizması tam olarak anlaşılabilsin.Ancak, bu tür çalışmalarda ilgili herkes ve her kurumun bu çarkın kırılmasına yardımcı olması gerekir. Yoksa, kendinden yana dönen çarkın korunup diğerlerinin kırılmasını gözetmek dürüstlük değildir.Örneğin, tartışmanın odağına dönüşen stent fiyatları konusunda kamuoyu yeterince aydınlanmış değildir. Eski bakanlar, stentlerin fahiş fiyatlarla alınıp hastalara takıldığını, böylece devletin soyulduğunu, bazı doktorların da buna çıkar karşılığı yardımcı olduklarını belirtiyorlar. Nitekim, bu ve benzeri tıbbi araçları getirip satan firmalarla, bazı doktorlar arasında para ilişkisi bulunduğu banka belgeleriyle de iddianamede yer aldı. İşin bu yönü elbette sonuna kadar soruşturulup yargıya yansıtılmalıdır.Bu arada, sorulması gereken bir soru da bu fiyatların nasıl ve kimler tarafından belirlendiğidir. Buna baktığınızda karşınıza çıkan gerçek şudur:Bu fiyatlar satıcı firmalarla SSK, Emekli Sandığı gibi sosyal güvenlik kurumları tarafından ortaklaşa belirleniyor. O halde fiyatı belirleyen taraflardan biri devletin kendisi. Belirlenen o fiyatlardan malzeme alınıp kullanıldığında -eğer ihtiyacı olana da olmayana da stent takmak gibi bir durum yoksa yapılan uygulama ve fiyattan devlet kurumları da sorumlu demektir.Bu halde, bakanlık veya genel müdürlük yapan kişilerin bu durumu bilmedikleri söylenemez. O zaman, bu uygulama neden sürdürülmüştür? Ve neden görevden ayrılanlar ayrıldıktan sonra bu uygulamanın yolsuzluk yarattığını öne sürmüşlerdir de, görevdeyken bir şey yapmamışlardır?Bazı özel tıbbi malzemelerin ihale ile alınmasının kullanım ve depolama açısından mümkün olmadığı, bu nedenle vakayla karşılaşıldığında, yukarıda sözünü ettiğim protokol yöntemiyle alınmasının teknik bir gereklilik olduğu yolunda tıp fakülteleri ve hastanelerin verdiği görüşler yerinde görülüp bazı özel malzemeler için protokol uygulamasına izin verildiğine ve bu uygulama hâlâ devam ettiğine göre, "bizim belirlediğimiz fiyatlardan niye malzeme aldınız" demek, çelişki değil midir?Yolsuzluklar sonuna kadar soruşturulmalıdır. Kamu veya özel yolsuzluğa bulaşmış bütün kişi ve kurumlar incelenmelidir. Ama bu yapılırken, hastanede ameliyat veya malzeme bekleyen hastalar mağdur edilmemelidir. Eğer sistemin düzgün çalışan bir yönü varsa bu korunmalı ve cezayı tedavi bekleyen insanlarla, düzgün çalışan doktorlar ve diğer personel çekmemelidir. fbila@milliyet.com.tr Kamuoyunda "neşter operasyonu" olarak bilinen soruşturma sağlık alanında yaşanan birçok sorunun da gündeme taşınmasına vesile oldu.