Org. Özkök, terörün tanımından dünya ölçeğinde sosyoekonomik nedenlerine, küresel boyutundan yeni yöntem ve hedeflerine, teröre bakıştaki farklılık ve çarpıklığa kadar tüm yönleriyle dünya kamuoyuna önemli mesajlar verdi.Terörle mücadelede, "çifte standart" uygulamalarına dikkat çeken Org. Özkök, hiçbir ülkenin kendi sınırlarının güvenliğine, meşru müdafaa hakkına ya da küresel ekonomideki payına güvenmemesi gerektiğini vurguladı. Hiçbir ulusun terörle mücadeleyi tek başına kazanamayacağını belirtti. Diğer ülkelere ve kültürlere yönelik terörü göz ardı edip sadece kendine yönelik terörü yenmeye çalışan bir ulus veya kültürün başarı şansı olmayacağına dikkat çekti.Org. Özkök, yapılacak en büyük hatanın, "senin teröristin-benim teröristim" ayrımı içinde bazı teröristlere "cani", bazılarına "özgürlük savaşçısı" biçiminde bakılması olduğunu vurguladı. Bu ayrımın terörü besleyen bir anlayış olduğuna işaret etti. Genelkurmay Başkanlığı'nın düzenlediği, "Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği" konulu uluslararası sempozyuma ev sahipliği yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün konuşması terörle mücadele konusunda bir ders niteliğindeydi. Org. Özkök'ün bu değerlendirmeleri, terörü dış politika aracı olarak kullanan devletlere olduğu gibi, başta ABD olmak üzere, sadece kendine yönelik terörü tehdit sayan, ekonomik ve askeri gücüyle her sorunu çözeceğini düşünen ve öyle davranan ülkelere yönelik bir eleştiri, bir uyarıydı.Org. Özkök, teröre destek olan ülkelere, "nankör evlat" hatırlatması yaptı. "Tarih, terörün beslenebilecek en nankör evlat olduğunun örnekleriyle doludur" diyen Org. Özkök, terörün sonunda kendini besleyeni de vurup yok edeceğini vurguladı.82 ülkeden üst düzey askeri ve sivil temsilcilerin katıldığı sempozyumda Org. Özkök, düşündüren mesajlarını bütün dünyaya iletmiş oldu. Nankör evlat Sempozyumun aralarında ve öğle yemeğinde gazetecilerin ilgi odaklarından biri de CHP lideri Deniz Baykal'dı. Baykal'a, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un görevden alınmasıyla ilgili sorular yöneltildi. Uzun'un görevden alınmasında, Şemdinli iddianamesinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'la ilgili suçlamaların yer almasının ve Genelkurmay Başkanlığı'nın kamuoyuna açıkladığı talep ve beklentilerin ilgisinin olup olmadığına ilişkin soruları yanıtlayan Baykal, şu değerlendirmeyi yaptı: Dinçer iması "Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı'nın görevden alınmasının gerçek nedeninin açıklanması gerekir. Eğer bu görevden alma Şemdinli dosyasıyla ilgiliyse konu Van'dan Ankara'ya sıçramış olacaktır. Bu tasarrufu (görevden alma) yapan hükümettir. Böylece hükümet bu bağlantıyı kabul etmiş olmaktadır." "Hangi bağlantıyı?" diye sorduğumuzda ise şu yanıtı verdi:"Ankara-Van bağlantısını. 'Bu bağlantı bundan sonraki aşamalarda nasıl bir tırmanış gösterecektir?' Soru budur."Bir meslektaşımızın, "Mesela Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'e sıçrar mı?" diye sorması üzerine de Baykal, "Bakın ne güzel soru, işte bunu yazın, önemli olan doğru soruyu sormaktır" diyerek, Dinçer imasında bulundu.Baykal, Şemdinli iddianamesini düzenleyen Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'yla ilgili olarak da, "Van'dan dönen müfettişlerin hazırladığı raporun sonuçlarını da merakla bekliyoruz" dedi.Baykal, öne çıkan bu gelişmelerin, olayın Şemdinli'de yaşanan patlamayla ilgili yönünü kapatmaması gerektiğini de vurguladı. fbila@milliyet.com.tr Gerçek neden
