Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Komisyondan geçen ve emekli milletvekillerini de kapsayacak şekilde üst düzey kamu görevlilerine emekliliklerinde ödenmesi öngörülen "temsil tazminatı"na ilişkin yasa teklifine girmeden önce, kamuda "maaş çarpıklığı"na ilişkin bazı örnekler verelim.
       Bugün en yüksek devlet memuru olan Başbakanlık Müsteşarı'nın maaşı 650 milyon liradır. Yine en yüksek devlet memurları arasında sayılan bir genel müdürün maaşı ise 450 milyon lira. Yeni işe giren en düşük devlet memurunun maaşı ise 113 milyon lira.
       Oysa, kamuda maaş skalası üst ve alt sınırları gerçekte böyle değil.
       Örneğin, kamu görevlisi olarak Borsa Başkanı 2.5 milyar lira, SPK, RTÜK ve Rekabet Kurulu başkanları ise 2 milyar liraya yakın maaş almaktadırlar.
       O zaman şu soru ister istemez gündeme geliyor, devletin en yüksek memuru Başbakanlık Müsteşarı mıdır, yoksa Borsa Başkanı mı?
       Kanuna bakarsanız Başbakanlık Müsteşarı, maaşa bakarsanız Borsa Başkanı. Sonra SPK Başkanı, RTÜK Başkanı, Rekabet Kurulu Başkanı...
       Başbakanlık Müsteşarı da, bakanlık müsteşarları da bugün bir SPK uzman yardımcısının altında maaş almaktadırlar. Örnekleri çoğaltmak mümkündür.
       Üst düzey arasındaki maaş uçurumu yetki - sorumluluk ekseninde dikey ve yatay eşitlikten çok uzaktır.
       Bu uzaklık alt düzey memur için de geçerlidir.
       İşe yeni giren bir mühendis 210 milyon maaş alıyor. 30 yıllık mühendis de 244 milyon lira. 30 yıllık emeğin farkı 24 milyon lira. İşe yeni giren bir doktor 230 milyon lira alıyor. 30 yıllık doktor 261 milyon lira. Ve en alt seviyede işe yeni giren ilkokul mezunu memur 113 milyon lira alıyor, 30 yıllık memur 122 milyon lira. 30 yıllık kıdemin karşılığı 9 milyon liralık bir fark.
       Üst düzeyde olduğu gibi alt düzeyde de ne dikey eşitlik var, ne yatay...
       Bu dengesizliğin kaynağı büyük ölçüde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu. Bu Kanun, işlevini çoktan yitirmiş durumda.
       Şimdi bu durumu ortadan kaldırmak amcıyla, 2000 yılının ilk yarısında devreye girecek yeni düzenlemeler ve köklü bir personel reformu çalışması yapılıyor. Reformda neler yer alacak?
       Kamu iş tanımları yeniden yapılacak, istihdam statüleri azaltılacak, yetki -sorumluluk yeniden belirlenecek, dikey ve yatay adaleti sağlayacak şekilde kadrolar ve maaşlar yeniden düzenlenecek. Maaş uçurumları bu yolla giderilecek. İşlevini yitirmiş yasa ve kararnameler ayıklanacak.
       * * *
       EMEKLİ milletvekillerini kapsayacak şekilde emekli üst düzey kamu görevlileri için öngörülen "temsil tazminatı"na ilişkin yasa teklifine gelince. Bu teklife gösterilen tepki de büyük ölçüde personel rejimindeki çarpıklıklardan kaynaklanıyor. Rejimi içinden çıkılmaz hale getiren de zaten çeşitli zamanlarda bazı görevler için getirilen ek düzenlemeler. Bu açıdan bakıldığında yapılan eleştiriler yerindedir. Ayrıca, milletvekillerinin böyle bir teklifi "kapalı zarf" yöntemiyle, basından ve kamuoyundan saklayarak komisyondan geçirmeleri de büyük bir yanlıştır. Hele Emekli Sandığı, SSK ve Bağ - Kur'un verdiği emekli maaşları ortadayken, emeklilik koşulları zorlaştırılmışken, genel düzenleme yerine özel bir düzenlemeye gitmek kamu vicdanını rahatsız etmiş durumdadır.
       Yasa teklifinin içeriğine gelince...
       Olay şudur: Milletvekillerine emekli olduklarında "yasama tazminatı" adı altında ödenen 288 milyon liralık tazminat Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Yüksek Mahkeme'nin gerekçesi, bu ödemenin Emekli Sandığı iştirakçileri arasında eşitsizlik yaratmasıdır. Sadece milletvekillerine böyle bir ödeme yapılmasını, kamuoyunda bilinen ifadesiyle "kıyak" olarak nitelemiştir. Bu karar elbette isabetlidir.
       Şimdi yapılan Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçeleri doğrultusunda, temsil niteliği olan üst düzey kamu görevlilerini de kapsayacak şekilde yeni bir tazminat düzenlemesidir. Bu düzenlemeden milletvekilleri, generaller, yüksek yargı organı başkan ve üyeleri ile müşteşarlar ve rektörler yararlanacaktır. Tazminatın miktarının ise 360 milyon lirayı aşmayacak şekilde Bakanlar Kurulu'nca saptanması öngörülmektedir. İptal kararı, emekli milletvekili maaşlarını 75 milyon liraya kadar düşürmüştür. Yeni düzenleme ihtiyacı buradan kaynaklanmaktadır.
       Genel personel rejimi reformunun bir parçası olarak ele alınması yerine, sadece üst düzey görevlileri kapsayacak şekilde bir düzenleme yapılması haklı olarak tepkiyle karşılanmıştır.
       TBMM'nin hassasiyet göstermesi gereken konu budur.



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr