Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türk ve ABD heyetleri arasında dün yapılan ikinci tur görüşmeler sonucunda, PKK / KADEKle ilgili olarak Türkiye ve ABDnin ortak bir eylem planı üzerinde mutabakata vardıkları açıklandı.Türk heyetine başkanlık eden Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Nabi Şensoy, Ankaranın beklentilerine uygun bir mutabakata ulaşıldığını açıkladı.Büyükelçi Şensoy, yürütülen müzakere ve varılan sonuçtan memnun görünüyor. Ankaranın 1 Mart öncesinde olduğu gibi bu kez de başarılı bir müzakere yürüttüğü anlaşılıyor.Büyükelçi Şensoyun sözünü ettiği mutabakatın en önemli yönü, Türkiye ile ABDnin siyasi olarak amaç birliğine ulaştıklarını açıklamış olmalarıdır. Bu amaç, PKK / KADEKin Kuzey Iraktan tasfiyesi olarak tanımlanıyor.Irak konusunda bugüne kadar siyasi amaç birliği sağlayamayan Türkiye ve ABDnin, dün vardıkları mutabakat, Irakın geneli konusunda da siyasi amaç birliği oluşturmaları açısından bir başlangıç olabilir.Resmi olarak kabul edilmese de, fiilen Ankaranın asker gönderme kararını, PKK / KADEK konusunda beklentilerinin karşılanmasına bağladığı açıktır. ABD tarafı da bunu bildiği için ve Türkiyeye genel ihtiyacı sürdüğü için, dünkü adımı attığı söylenebilir.Bu noktada bir çelişki dikkati çekiyor.ABD bir yandan PKK / KADEK konusunda Ankarayla ortak bir eylem planı üzerinde mutabakata varıyor, diğer yandan 8.5 milyar dolarlık krediyi Türkiyenin Kuzey Iraka girmemesi koşuluna bağlıyor. Kredi anlaşmasının imzalanmasıyla Ankara en azından hükümet düzeyinde bu koşulu kabul etmiş görünüyor. Gelen tepkiler üzerine Başbakan Erdoğan krediyi istersek kullanırız, istemezsek kullanmayız, diyerek, bir esneklik payı bıraktı.Bu durumda, Türkiyenin koşullu krediyi kullanması kolay görünmüyor.Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök de, koşulu anlamsız bulduklarını ve iki konunun birbirinden ayrılması gerektiğini söyledi.Koşullu kredinin kullanılmaması, buna karşılık Kuzey Irakta ABD ile ortak biçimde girişimlerde bulunması daha yüksek bir olasılık gibi görülebilir.Koşullu krediye TBMMnin tepkili olacağı ve anlaşmanın TBMMden geçmesi konusunda ısrar edeceğini de söyleyebiliriz.ABDnin dün açıklanan mutabakatta olduğu gibi Ankaranın beklentilerini karşılaması gerekli.Ankara, egemenlik hakkını gölgeleyecek hiçbir koşula evet demek zorunda değil. 1 Mart öncesinde olduğu gibi bugün de, ABDnin Türkiyeye olan ihtiyacı devam ediyor.Türkiye önce kendi ulusal çıkarlarını ön planda tutarak davranabilecek güce sahip.Önemli olan bu gücünün farkında olması ve hükümetin buna uygun davranması... fbila@milliyet.com.tr Ankara, Iraka asker gönderme kararından önce, PKK / KADEK konusunda ABDden bir adım atmasını bekliyordu. Bu beklentiyi hem Başbakan Erdoğan, hem de Dışişleri Bakanı Gül açıklamışlardı.