Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP’lilerin PKK’lılarla kucaklaşma görüntülerinin kamuoyuna yansımasının ardından “Gereği yapılacak” sözleriyle, dokunulmazlıkların kaldırılacağı mesajı vermişti. Erdoğan, BDP’liler hakkındaki fezlekelerin hazırlanarak Başbakanlık’a gönderilmesinin ardından bu konudaki kararlılığını sürdürdüğünü gösterdi.
Erdoğan, önceki günkü grup toplantısında da partisinin Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen bazı milletvekillerinin “Sadece BDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılması bölgede bize zarar verir” itirazlarına karşılık, dokunulmazlıkların neden kaldırılması gerektiğini sert ifadelerle anlattı. Erdoğan’ın, Ak Parti Grubu’nun kapalı bölümünde ise sadece terör suçları yönünden değil, yolsuzluk ve yüz kızartıcı suçlarla ilgili dosyalarda da dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğini belirttiği, kurmaylarına bu yönde talimat verdiği basına yansıdı.

Kural getirilmeli
1994’te DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak tutuklanmaları ve daha sonra vekilliklerinin düşürülmesi, bugün de dokunulmazlıklar konusunda tereddüt ve tartışma yaratıyor.
Kamuoyundaki tereddüdün nedeni, dokunulmazlıkların olay ya da dosya bazında gündeme getirilmesi ve bu dosyalarda herkes için uygulanacak ortak kurallar belirlenmemesi.
Oysa siyasi iktidar, kamuoyundaki “vekillere hiçbir biçimde dokunulmuyor, suç işleme özgürlükleri var” gibi olumsuz algıları da silebilecek bir adım atarak, siyasilerin de hesap vermesine yönelik kriterler getirebilir. Ya da siyasi partiler, bu konuda ortak bir adım atarak anayasa ve yasa değişikliğine imza atabilir.

Sadece kürsü
Bu noktada yapılabilecek en doğru hareket de dokunulmazlıkların herkes açısından sınırlandırılmasıdır. Bu sınırlandırmanın da ifade özgürlüğü odaklı olması gerekir. Yani milletvekilleri sadece “kürsüdeki söz ve ifadeleri, yasama çalışmaları” açısından “dokunulmaz” olmalıdır.
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması istemiyle hazırlanan fezlekelere baktığımızda, vekillik göreviyle hiçbir ilgisi bulunmayan, “kanuna aykırı eğitim kurumu açma” suçundan, “havaya ateş açma” suçuna kadar uzanan bir liste görüyoruz.

Tutuklanmama şartı
Milletvekillerinin bu dosyalardan yargılanmalarının, tutuksuz yargılanmalarının, infazı dönem sonuna bırakılmak şartıyla eylemlerinin cezasını çekmelerinin yasama faaliyetleri ve siyasi açıdan hiçbir yanlışlığı yoktur.
Burada getirilecek en önemli bir ikinci kural da hangi suçtan olursa olsun, suçüstü halleri dışında, vekillerin yargılamalarının tutuksuz sürdürülmesi olmalıdır. Böylece yargılama yasama faaliyetlerinin önünde engel oluşturmayacak ancak milletvekilinin yasama faaliyetiyle ilgisiz eylemlerinden dolayı uzun yıllar hesap vermemesi dönemi de bitecektir.
Bu tür bir genel kural, değişen koşullara göre bazı dosyaların gündeme getirilmesiyle başlayan tartışmaların da bundan sonra olmasını engelleyecektir.