Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sahte rakıdan 15 kişinin ölmesi, olayın niteliğini hem facia, hem skandal boyutuna taşımaya yeterli...Bu, üzücü olduğu kadar düşündürücü bir olay aynı zamanda. Sahteciliğin ne boyutlara vardığını göstermesi açısından dikkate alınması gereken bir işaret fişeği gibi. İnsan yaşamını hiçe sayan bir sahtecilik yaygınlığı yaşanıyor ülkemizde.Sahtekârlık bir geçim biçimine dönüşmüş durumda...Kapkaççılık, hırsızlığın yaygınlaşması yaşamı tehdit eder boyutlara ulaşmıştı. Gıda ve içecek sektöründe de ölüme yol açacağı bilindiği halde sahtecilikten vazgeçilmemesi, karşılaştığımız sorunun önemini ve büyüklüğünü gösteriyor.Çocuklarını doyuramayıp, hırsız olsunlar diye kapkaç çetelerine teslim edip İstanbula gönderecek hale gelmiş bir toplumda, devreye kamu sorumluluğunun girmesi gerekir. Ölüme yol açacağını bile bile sahtekârlık yapanların yaygınlaştığı bir ülkede, kamu otoritesinin olaylara "münferit sahtekârlıklar" olarak bakması yanıltıcı olur.Sorun bu boyutlara geldiğine göre ortada bir sorumsuzluk ve ihmal olduğu rahatlıkla söylenebilir. Denetim yetersizliği ve etkinsizliğiyle karşı karşıya olduğumuz da kesindir.Sadece rakıda değil, birçok gıda ve içecekte sahtekârlık yapıldığını tahmin etmek için falcı olmaya gerek yok. Bir toplum, yiyecek ve içecek tüketirken ölüp ölmeyeceği kuşkusu taşıyorsa, sorumluların harekete geçmekte geç kaldıkları söylenebilir.Rakı faciası patlak verdiğinde gündeme gelen gıda denetiminde etkinlik nedir, sorumluluk kimdedir, sorularına tatmin edici yanıtlar verilemedi.Aksine aksaklıklar ortaya çıktı. Örneğin, Tarım Bakanlığı sorumluluğundaki denetim mekanizması içinde Sağlık Bakanlığının etkin olmadığı gibi. İnsan sağlığını ilgilendiren bu denetimde, hekimlerin ve sağlık kurumlarının devre dışı olduğu anlaşıldı.Keza, ihbar halinde bile denetimden sorumlu kişilerin ancak gündüz ve mesai saatleri içinde harekete geçtikleri ortaya çıktı. Ev dışında gıda ve içecek tüketiminin genellikle akşam saatlerinde yaygınlık kazanmasına karşın, ihbar edilse bile denetimlerin gündüzlere bırakıldığı anlaşıldı.İçme sularının şişelenmesi aşamasında haftalarca bandrol tartışması yapan Türkiyenin alkollü içecekler konusunda aynı duyarlılığı göstermediği açığa çıktı...Bir yolsuzluk, usulsüzlük, sahtekârlık cennetine dönen ülkemizde denetimin her yönüyle etkin kılınmasının yaşamsal bir önem taşıdığı bu rakı faciasıyla bir kez daha kanıtlanmış oldu. Maliyeti çok yüksek olsa da... fbila@milliyet.com.tr Sahte rakıdan ölenlerin sayısı dün itibariyle 15i bulmuştu. Bu sayı bugün artmış da olabilir.