Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Beyaz Enerji iddianamesinden sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer istifa etti.
Ersümer istifa kararını hukuki gerekçelerle değil siyasi sorumluluk anlayışının bir gereği olarak aldığını vurguladı. Olayın bir yönü şimdilik çözülmüş oldu.
Sanıklar ise yargılanacaklar. İddianamenin esasını "rüşvet" oluşturuyor. Kendileri "rüşvet" demeseler de sanıkların çoğu aldıkları paraları itiraf etmiş durumdalar.
Peki bu "rüşvet"i, sanıkların ifadesiyle, "yardım olsun diye alınan paraları" verenler ne olacak?
Ünlü şirketlerin yöneticileri de sanık durumunda. Ama herkes biliyor ki, bu sanıklar rüşveti kendi ceplerinden değil, ünlü şirketleri adına "ihale ve iş takip ederken" verdiler. Bu şirketler hakkında da takibat yapılmayacak mı? Rüşveti alanlar gibi verenler de suçlu değil mi?
Bu soruları Beyaz Enerji soruşturmasını yürüten ve iddianameyi düzenleyerek davayı açan Ankara DGM Savcısı Talat Şalk'a sorduk. Yanıtı şu oldu:
"Rüşveti verenler tabii, rüşvet verdik, demiyorlar. Şirketleri adına verdiklerini de söylemiyorlar. Böylece kendilerini ve şirketlerini koruyorlar. Bu nedenle ben bu iddianamede şirketleri konu edemedim. Ama bazı incelemeler sürüyor. Henüz sonuçlanmadı. Bazı bilgisayar kayıtlarını inceliyoruz. Eğer bu incelemelerde o yönde delil bulursak, tabii o zaman söz konusu şirketler için de takibata geçeceğiz. Devam eden incelemeler sonucunda ortaya çıkacak delillere göre soruşturma genişleyebilir."
Beyaz Enerji'de bir diğer tartışma konusu da, Bakan Ersümer'in telefonlarının, üç ay boyunca dinlendiği iddiasıydı. Bu konuyu da Savcı Şalk'a sorduk:
- Ersümer'in telefonlarını dinlediniz mi? Bunun için mahkeme kararı var mıydı? Bakan'ın telefon kayıtları ne oldu?
Şalk şu yanıtı verdi:
"Biz Sayın Ersümer'i dinlemedik. Ancak teknik takip yaptığımız diğer zanlıların telefonlarını izlerken, bazen bu şahıslar Sayın Bakan'la telefonla konuştular. İşte bu anlarda mecburen Sayın Bakan'ın da telefonu teknik takip içinde kalmış oldu. Ama o konuşmalarda normal konuşmalardı. Bir suç unsuru yoktu. Yoksa biz özel olarak Sayın Ersümer'in telefonunu dinletmiş veya teknik izleme yapmış değiliz. Zaten buna yetkimiz de yok. Ben, Sayın Bakan'la ilgili delil toplamış değilim, öyle bir yetkim yok."
- Bir tartışmada Bakan'la ilgili olarak "suç işlemiştir" ifadesini iddianameye geçirmeniz...
"Ben Anayasa'yı ihlal ettiğimi düşünmüyorum. Buna çok özen gösterdim. Hatta Anayasa'yı ihlal etmiş olmamak için Meclis'e bilgi notu bile göndermedim. Ben sanıklarla birlikte imzası bulunduğu için o imzanın sorumluluğu nedeniyle o ifadeleri yazdım. Çünkü imzası var. Onu atlamayamazdım. Bu konudaki takdir daha önce de dediğim gibi Meclis'indir. Açtığım davada mahkeme de ona karışmaz. Yetki ve takdir Meclis'tedir."
Savcı Şalk, bir yandan davanın görüleceğini, bir yandan da devam eden incelemeler ve ortaya çıkacak deliller ışığında soruşturmanın genişleyebileceğini belirtiyor.
Ersümer'le ilgili olarak ise savcılığın yapacağı bir şey olmadığını vurguluyor.
Beyaz Enerji'nin hukuki ve siyasi yankı ve sonuçları devam edecek gibi görünüyor.