Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sezerin vetosunda iki gerekçe öne çıkıyor:1- İl genel meclislerinin özerkliği de aşan bağımsız niteliğe kolayca dönüşebilecek yerel meclislere dönüştürülmesi,2- Düzenlemelerin, amaçlanmasa da Anayasada öngörülmeyen bir yönetim sistemine geçilmesine neden olabilecek nitelikte bulunmaları.Bu iki gerekçe, Cumhurbaşkanının devletin üniter yapısının değiştirilmesine kapı açacak, "eyalet ve giderek federasyon"a uzanacak bir sürecin başlatılması kaygısı taşıdığını gösteriyor.Valiliklerin "eyalet valiliklerine" , il genel meclislerinin bağımsız yerel meclislere dönüşmesiyle, devletin üniter yapısında önemli bir sarsıntı olacağı ve eyalet sistemine veya federasyona yönelik bir altyapı oluşmasına yol açılacağı endişesi, Sezerin veto gerekçesinde net biçimde gözleniyor.Nitekim Cumhurbaşkanı Sezerin veto gerekçesini büyük ölçüde bu kaygıya dayandırdığı ve devlet sistemi analizi yaptığı Köşk çevrelerince de vurgulanıyor.Sezerin gerekçesinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Yönetiminin yapılanmasında esas olan anayasal ilkeleri; ulus devletin düşünsel temellerini ve tekil devlet modelini detaylı biçimde ele alması ve İl Özel İdaresi Kanununu bu anayasal ilkeler ve hükümler açısından irdelemesi de taşıdığı kaygıları gösteriyor.Sezerin gerekçeleriyle ortaya koyduğu bu kaygılar, yine bazı çevrelerce "paranoya" olarak görülüp, gösterilmeye çalışılacaktır.Ancak, Türkiyenin son 20 yılda yaşadığı süreç ve bu sürecin ortaya çıkardığı siyasal sonuçlar gerçekçi olarak değerlendirilirse, Cumhurbaşkanının kaygı duymakta haksız olmadığı anlaşılır.Türkiyenin yaşadığı 20 yıllık ağır terör sürecine bağlı olarak siyasal yapısında ortaya çıkan ayrışmanın üniter devlet yapısını hedeflediği rahatça söylenebilir. Etnik temele dayalı siyasallaşma ve ayrışmanın kısmen meşrulaşması sonucunu doğuracak düzenlemeler, Türkiyenin üniter devlet modelini giderek zorlayacak bir sürecin işaretleri sayılabilir. Gündeme getirilen ve Avrupa tarafından da desteklenen siyasal taleplerin orta ve uzak hedefi Türkiyenin devlet yapısıyla ilgilidir.Açıkça ifade ve itiraf edilmese de Türkiyenin gündemindeki en önemli sorun budur...İkili bir siyasal yapı oluşturulması, Türkiyenin kuruluş temelleri ve felsefesine itiraz edilmesi, Türkiye Cumhuriyetinin iki kurucu ulus tarafından yeniden kurulması talepleri birlikte düşünüldüğünde, Sezerin veto gerekçeleri daha iyi kavranacaktır.20 yıllık süreç sonunda Türkiye Cumhuriyetinin varlık nedeni, biçimi, nitelikleri, kuruluş felsefesi, Atatürk ilkeleri, Atatürk milliyetçiliği açısından, AB ve ABDnin de desteğiyle sorgulanır hale getirilmiş ve temelleri ciddi biçimde sarsılmaya çalışılmıştır.Türkiye Cumhuriyeti, bu tablo içinde, yapısı ve nitelikleri, ulus bütünlüğü dahil savunma konumuna itilmiş durumdadır. Bu savunma ve korumanın devlet organlarınca yapıldığı açıkça görülmektedir.Cumhurbaşkanı Sezerin veto gerekçelerini bu bağlamda değerlendirmek isabet olur. fbila@milliyet.com.tr Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, İl Özel İdaresi Kanununun bazı maddelerini veto etti.