Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, tutarlı bir çizgi izliyor.
       Bir hukukçu olarak Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevini yürütürken kamuoyuna açıkladığı "hukuk reformu"na ilişkin görüşlerini, Çankaya'ya çıktıktan sonra da savunmayı sürdürüyor.
       Anayasa'ya, Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak yönelttiği eleştirileri Cumhurbaşkanı olarak ifade ediyor. Türkiye'nin yeni bir Anayasa'ya gereksinmesi olduğunu her fırsatta vurguluyor.
       Cumhurbaşkanı bu görüşlerini ifade ederken, işgal ettiği koltuğun taşıdığı yetkilerin kısılmasının gerekli olduğunu, görev süresinin de kısaltılabileceğini de üstüne basarak gündeme getiriyor. Bunun parlamenter sisteme ve çağdaş hukuk devleti anlayışına daha uygun olduğunu düşünüyor.
       Sezer, bir tutarlılık örneği veriyor.
       * * *
       CUMHURBAŞKANI'nın istediği Anayasa değişikliklerinin dayandığı temel yaklaşım şöyle özetlenebilir:
       1- Sezer, 1982 Anayasası'na göre, güçlü bir yargı denetimi altında klasik parlamenterizmi öngören 1961 Anayasası'nı daha çağdaş buluyor.
       2- 1982 Anayasası'nın yargıyı zayıflatan ve zaafa uğratan maddeleri ile yürütme organına ve Cumhurbaşkanı'na tanınan yetkilerin, klasik parlamenterizmin dayandığı güçler ayrılığı ilkesini zedelediğini düşünüyor.
       3- Cumhurbaşkanı, 1982 Anayasası'nın devleti öne çıkarıp, bireyi geri iten bir nitelik taşıdığını, çağdaş ölçülere dayalı olarak bunun değiştirilmesi gerektiğine inanıyor.
       4- Hukukun üstünlüğüne dayalı, güçlü bir yargı denetimi altında, hak ve özgürlükleri genişleten, bireyi özgürleştiren, demokratik, laik, sosyal hukuk devletini, bireyi kısıtlamadan koruyan, katılımcı demokratik kanalları açan bir çağdaş sistem öneriyor.
       * * *
       TÜRKİYE'nin 21. yüzyıla girerken ve Avrupa Birliği'ne katılmaya hazırlanırken çağdaş değerlere dayalı bir Anayasa gereksinimi olduğu açık.
       Siyasi partilere düşen sorumluluk, seçilmiş bir Meclis tarafından böyle bir Anayasa yapılmasını sağlamak olmalıdır.
       Kişisel hesap ve parti çıkarı gözetmeden Anayasa'dan başlayarak gerçekleştirilecek bir hukuk reformu, Türkiye'nin çağdaşlaşma sürecini hızlandıracaktır.
       Cumhurbaşkanı'nın önerileri bu gözle değerlendirilmelidir.


Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr