Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu görüşüne karşılık, siyasi bir kaygısı olmayan, iyi bir hukukçu ve hukuka uygunluk konusunda çok duyarlı biri olarak bilinen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in kararnameyi onayladığı anımsatılınca Uzan, şu karşılığı verdi: Genç Parti lideri Cem Uzan, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri için dün kahvaltılı bir basın toplantısı düzenledi. Sahibi oldukları ÇEAŞ ve Kepez elektrik şirketlerinin imtiyaz sözleşmelerinin feshedilmesine ilişkin görüşlerini açıkladı. İşlemin hukuki değil, siyasi gerekçelerle yapıldığı görüşünü tekrarladı. Uzan'a göre operasyonun nedeni AKP'nin Genç Parti'nin yükselişinden duyduğu endişe... 'HUKUKA SAYGILIYIZ' Peki, devlet ÇEAŞ ve Kepez'e el koyma, tapulu malları müsadere etme yönünde Uzanlar'a bir tebligatta bulundu mu? Cem Uzan, yapılanın fiilen tapulu mala el koyma olduğunu yineledi. İşlemin ve fiili el koymanın sözleşme fesih hükümlerine uygun olmadığını, hatta özel mülkiyete tecavüz anlamında Anayasa ihlali söz konusu olduğunu öne sürdü. İşin hukuki boyutuna gelince...Uzan, ister lehinde, ister aleyhinde olsun yargı kararına saygılı olacaklarını belirtti. Bundan başka çare olmadığını ifade etti. "Sayın Cumhurbaşkanı'nın onayladığı, sözleşmenin feshedilmesine ilişkin kararnamedir. Sayın Sezer, bir el koyma kararnamesi imzalamamıştır. Sözleşme feshedilebilir. Haklı fesihtir, haksız fesihtir, bunu yargı karara bağlar. Ama siz sözleşme feshederken, insanların tapulu mallarına, özel mülkiyetindeki mallarına el koyamazsınız. Feshedilen sözleşmenin hükümlerinden doğan bir tazminat varsa, bunu talep edersiniz. Ancak, yapılan bu değil, haksız yere el koymadır, bir anlamda müsaderedir." Bu yanıtından anlaşılıyor ki, Uzan, imtiyaz sözleşmelerinin feshedilmesi ile ÇEAŞ ve Kepez'e el konulmasını birbirinden ayırıyor. Feshin tartışmalı olduğunu, nihai kararı yargının vereceğini söylüyor. İtirazı, devlet görevlilerinin ÇEAŞ ve Kepez'e girerek yönetimi almalarına. 'HAKSIZ SALDIRDILAR' "Aileme haksız yere saldırıda bulunuluyor. Ben ailemi korurum. Türk ailesinin aldığı terbiye budur. Ben ailemi koruyamazsam yarın bana, 'Ailenin haklarını bile koruyamıyorsun, bu milletin hakkını nasıl koruyacaksın' diye sormazlar mı? Yapılan aileme saldırıdır. Ben Sayın Erdoğan'ın ailesi hakkında bir şey söylüyor muyum, söylersem aynı şeyi yapmış olurum. Herhalde o da ailesini savunur." Uzan, şirketlerindeki hisselerinin durduğunu, ancak siyasete girince oy hakkı ve yönetim görevini babasına ile kardeşine bıraktığını, 11 aydır ticaretle ilgili olmadığını belirttikten sonra, bir parti başkanı olarak yapılan işleme tepki göstermesinin nedenini şöyle açıkladı: 'AİLECE KARAR ALDIK' "Evet. Böyle bir karar aldık. Genç Parti iktidarında ailem hiçbir şekilde devlet işlerine girmeyecek. Ne ihalelere katılacak, ne başka bir biçimde devlet iş yapacak." Uzan, mevcut işlerin devam edip etmeyeceği sorusuna da, "Zaten bir iş yok, bu tartışılan konu da karara bağlanacak, bundan sonra da devlet işlerine girilmeyecek" yanıtını verdi. Uzan, kendisinin artık işadamı olmadığını, medya patronluğu konusunun da kendisi için kapandığını ifade etti. Türkiye'de önemli sorunlardan birinin siyaset ve ticaretin iç içeliği olduğunu anımsatarak, iktidarda veya muhalefette, aile şirketlerinin devlet işlerine girmemesi gibi bir ilke kararı alıp almadıklarını sorduğumuzda şu karşılığı verdi: 'Ben vicdansız demek istedim' UZAN, Başbakan için Bursa'da sarf ettiği "Allahsız" sözünü mecazi anlamda kullandığını belirterek, sözlükten iki anlamını okudu. Sözcüğün birinci anlamının "Allahsız, tanrısız, tanrıya inanmayan", kendisinin kastettiği ikinci anlamının ise "insafsız, vicdansız" biçiminde olduğunu belirterek, açılacak davadan beraat edeceğine inandığını kaydetti. Uzan, bu konuşma anımsatılarak yöneltilen, "Mağduru mu oynamak istediniz? Hapse girmenin oyunuzu artıracağını düşünüyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken, hapse girmeyi düşünmediğini belirterek, "Hiç öyle bir niyetim yok. Söylediklerimin arkasındayım. Doğru bildiğimi söyledim" dedi. 'TÜSİAD nasıl olsa gelecek!..' fbila@milliyet.com.tr UZAN, TÜSİAD'la aralarının neden soğuk olduğu sorusu üzerine de, kişisel bir sorunu olmadığını belirterek, "İlişkileri düzeltmek için çabalamaya gerek yok. Nasıl olsa iktidara geldiğimiz gün randevu için kapıda beklerler" dedi. GP lideri, diğer soruları yanıtlarken, "Siyasetteki en büyük hayalim Türkiye'nin AB'ye giriş anlaşmasını imzalayan başbakan olmaktır" dedi, ancak hükümetin uyum paketlerini "komedi" diye nitelendirerek şunları söyledi: "MGK'nın bugünkü yapısını doğru buluyorum. MGK Genel Sekreterliği'nin yapısı da doğrudur. Kürtçe yayın özel tv'lerden yapılabilir. TMY'nin 8. maddesinin kaldırılmasını da yanlış buluyorum."