Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Sosyal güvenlik reformu Meclis'e sevk edildi.
Reform tasarısını savunanlar da, eleştirenler de "esasını" gözden kaçırıyor.
SSK sisteminin çöktüğü ve reformun zorunlu olduğu doğru.
Ancak sistemi çökerten de, kurtaracak olan da emeklilik yaşı değil.
Emeklilik yaşı sosyal güvenlik sisteminin aktüaryal dengesini etkileyen faktörlerden biridir. Ama en etkini değildir.
Türkiye'de uygulanan sosyal güvenlik sistemi "primli sistem"dir.
Primsiz sistem ise sadece "sosyal yardım"a dayanır ve tümüyle devlet tarafından karşılanır.
Türkiye'de "primli" esasa göre kurulan sisteme sonradan "sosyal yardım zammı" ilavesiyle primsiz sistem de katılmıştır.
SSK'yı çökme noktasına sürükleyen asıl sorun, kaynak sorunudur.
Primli hizmeti görebilecek prim gelirine sahip olamayan SSK, prim karşılığı olmayan sosyal hizmet zammını da kendi kaynaklarından karşıladığı için iflas"a sürüklenmiştir.
Buna siyasilerin sorumsuz kararları da eklenince sistem hızla çöküşe girmiştir.
SSK'yı kurtaracak olan emeklilik yaşının yükseltilmesi değil, kayıt dışı istihdamın ciddi bir denetimle kayıt altına alınması, "oy getirsin" diye karşılıksız dağıtılan sosyal hizmet zammının bir karşılığa kavuşturulmasıdır.
Bu nedenle reformun amacının sigortasız işçi çalıştırmaya son verilmesi ve sigortalı çalışanların da gerçek ücretleri üzerinden prim ödenmesinin sağlanması olmalıdır.
4.5 milyon kayıtsız işçi çalıştırıldığı ve ücretlerin asgari ücret veya o tutara yakın bildirildiği bir tabloda emeklilik yaşını yükseltmek veya düşürmenin SSK'yı batıracağını veya kurtaracağını düşünmek büyük bir yanılgıdır.
İşsizliğin çok yaygın, ücretler genel düzeyinin çok düşük olduğu bugünkü koşullarda işçilerin, işvereni kayıtlı istihdama ve gerçek ücretler üzerinden düzenli prim ödemeye zorlayacak güçleri yoktur.
İşsizlik ve enflasyon ortamında emek arzının emek talebi karşısında koşul belirlemesi mümkün değildir.
İşçi sigortasız çalışmaya da, ücretinin asgari tutarda gösterilmesine de razı olmak zorunda kalmaktadır.
Bu koşullarda emek piyasasına sosyal amaçla müdahale devletin görevidir.
Kayıtlı istihdamı ve gerçek ücret bildirimini işverenin insafına terk eden bir yaklaşım reform sayılamaz.
Devletin tıpkı vergide olduğu gibi "vergi benzeri gelir (parafiskal)" niteliği taşıyan sigorta primlerinin gerçek ücretler üzerinden zamanında ödenmesini ve tüm istihdamın kayıt içine alınmasını sağlayacak zorlayıcı önlem alması gerekir.
SSK deliğini kapatacak olan budur, yoksa tek başına emeklilik yaşı değil...




Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr