Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı




Türkiye'de yolsuzluğun boyutları ülke ekonomisini zaman zaman krize sokacak kadar büyüktür.
Bu gerçeği taze örnekleriyle yaşıyoruz.
Yolsuzların faturası da maalesef hep vatandaşa kesiliyor.
Ya vergi artışı, ya kamu ürünlerinin fiyatlarına zam yapılması yoluyla kamuyu veya kamu olanaklarını kullanarak doğrudan vatandaşı soyanlar ise ellerini -kollarını sallayarak ve itibarlarından kıl aldırmayarak geziyorlar.
Böyle bir ülkede denetimin önemi yadsınamaz.
Türkiye 150 yıllık teftiş deneyimine sahip bir ülkedir.
Denetim mekanizmaları güçlü ancak yönetim tarafından etkisiz, sonuçsuz kılınmış durumdadır.
Bugün su yüzüne çıkarılmış yolsuzluk varsa, bunu denetim elemanlarına borçlu olduğumuz gerçektir.
Şu soru akla gelebilir:
Denetim elemanları bu kadar başarılıysa yolsuzluklar neden bu denli yaygın?
Teftiş kurulları işlevlerini yerine getiriyorlarsa yolsuzluklar neden zamanında saptanamıyor ve halka açıklanamıyor?
Ancak bu soruların yanıtı, denetim işlevi ve teftiş kurulları değildir.
Yanıt, siyaset-ticaret-mafyabürokrasi dörtlüsüdür.
Denetim elemanlarının bulguları, raporları, önerileri yerini bulmuyorsa, bunun sorumlusu denetim değil yönetimdir.
Denetim elemanları siyasi ve idari vesayetten kurtuldukça, bağımsızlaştıkça ve güvence altında bulundukça, verimlilikleri, etkinlikleri artar. Tersi durumda azalır.
Türkiye gibi yolsuzluk cenneti olan ülkelerde amirmemur hiyerarşisi içinde yapılacak idari kontroller denetim sayılamaz. Denetim elemanlığı özel eğitim gerektiren kariyer meslektir.
Bu bakımdan amir veya amirin görevlendireceği memur tarafından yapılacak kontrol idari ve siyasi yönlendirme ve yaranma ilişkisi içinde kalma riski taşıdığı gibi uzmanlıktan yoksun olacağı için de bir iç denetim işlevi göremez.
Bu gerçekler ışığında pazartesi günü açıklanması beklenen "Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarı Taslağı" değerlendirildiğinde, ortaya önemli bir yanlış çıkıyor. Taslak, teftiş kurullarını kaldırıp, kamuda iç denetimi amir-memur kontrolüne indirgiyor.
En önemli siyasi iddialarından birini yolsuzlukla mücadele olarak açıklayan AKP iktidarının bakanlıkların teftiş kurullarını, o arada genel teftiş yetkisi taşıyan Maliye Bakanlığı denetim kurullarını da kaldırmayı öngörmesi -eğer kasıtlı değilse- büyük hatadır.