Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TEPAV uzmanlarından Dr. Nihat Ali Özcan tarafından yapılan araştırma, ABD ile İran arasındaki sorunun geleceği ve Türkiye'yi ilgilendiren boyutlarını çok yönlü olarak ortaya koyuyor. TOBB'un desteklediği Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) hazırladığı, "İran Sorunu'nun Geleceği" başlıklı araştırma, geçtiğimiz günlerde, uzmanlardan oluşan davetli topluluğuna sunuldu ve tartışıldı. Çalışma ABD'nin ve İran'ın politik hedeflerini şöyle sıralıyor:ABD'nin politik hedefleri ve aşamaları: İran'ın nükleer güç olmasını engellemek, İran'da rejim değişikliği, göreceli demokrat, liberal, Batı ile uyumlu İran.İran'ın politik hedefleri ve aşamaları: Nükleer silahlara sahip olmak, mevcut rejimi, ülkeyi korumak ve bölgesel güç olarak kalmak.(Sunuş sırasında, ABD'nin değil ama İran'ın politik hedefi konusunda toplantıya katılan İranlı diplomatın itirazı oldu. Tahmin edileceği üzere İranlı diplomat, ülkesinin nükleer silahlar edinme gibi bir hedefinin olmadığını vurguladı. Sunuş, nükleer silah edinme varsayımına göre yapıldı.) Hedefler Bu politik hedeflere ulaşmak için ABD'nin İran'a, İran'ın ABD'ye karşı kullanacağı araçlar da şöyle sıralandı:ABD'nin kullanabileceği araçlar: Ekonomik ambargo, askeri güç kullanımı, istikrarsızlık, karışıklık yaratma, uluslararası izolasyon, uluslararası hukuk.İran'ın kullanabileceği araçlar: Petrol, doğalgaz fiyat artışı, Hürmüz Boğazı, Şii faktörü, Çin-Rusya, uluslararası mazlumiyet. Araçlar Çalışma, bu politik hedefler için dört senaryo öngörüyor:1- Askeri müdahale senaryosu (Askeri müdahale ile İran'ın nükleer altyapısının yok edilmesi)2- Nükleer kapasiteye sahip İran senaryosu (İran'ın başarılı bir nükleer denemeyi daha önce gerçekleştirmesi ve bu kapasitenin kabullenilmesi)3- Rejim garantisi senaryosu (ABD, AB ve BM tarafından İran'a rejim garantisi verilmesi karşılığında İran'ın nükleer silah hedefinden vazgeçmesi)4- Beklenmedik rejim değişikliği senaryosu (İran'ın iç dinamikleriyle rejiminin değişmesi) Dört senaryo Araştırmaya göre, hangi senaryo gerçekleşirse gerçekleşsin Türkiye sorunun ciddiyetini şimdiden kavramak ve sürecin Türkiye açısından "beka" sorununa dönüşebilecek bir potansiyele sahip olduğunun bilincine varmak zorundadır.Yine süreç hangi senaryoya doğru ilerlerse ilerlesin Türkiye bir süre sonra ABD ile İran arasında bir seçime zorlanacaktır.Dr. Özcan'a göre, İran sorunu Türkiye açısından belirsizliklerle doludur. Bu nedenle hükümet/hükümetler öngörülü olmalı, ileriye dönük önlemleri almalıdırlar.Türkiye'nin kendini, ABD ile İran arasındaki sorunu çözebilecek bir arabulucu olarak görmesi yanıltıcı olacaktır.Türkiye, İran konusunda gelişmeleri iyi göremez ve iyi yönetemezse bu durum, ülke için hayati önemi haiz, kalıcı sonuçlara yol açabilir.Ankara, bu sorunu en az hasarla nasıl atlatacağını düşünmeli ve politikalarını şimdiden oluşturmalıdır. fbila@milliyet.com.tr Türkiye'nin konumu