Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön İki parti Anayasa'nın 42. maddesine konulacak ifade konusunda çalışıyorlar.AKP'nin bu maddeye getirmek istediği "kılık-kıyafet" ifadesini MHP sakıncalı buluyor. Başka bir ifade arıyor. AKP ve MHP, türban konusundaki değişiklik metni için hafta başı yeniden bir araya gelecekler. MHP için bu neden sakıncalı?MHP lideri Devlet Bahçeli, böyle bir ifadenin uç noktalardaki akımlar tarafından istismar edilebileceğini söylemişti."Madem kıyafet serbest" denilerek:Çarşafla, peçeyle, sarıkla, mayoyla veya terör örgütünün milis kıyafetiyle, bir yasa dışı örgütün üniforma benzeri giysisiyle gelen öğrenciler olursa, "Ne olacak?" diye soruluyor.Bunları önlemek için "kamu düzeni", "ceza hukuku", "genel ahlak" gibi sınırlayıcı hükümler ile başı açık öğrencileri baskıdan koruyacak hükümlerin de yer alması, AKP için yeni anayasa taslağı hazırlayan Prof. Dr. Ergun Özbudun, Doç. Dr. Serap Yazıcı tarafından da öneriliyor. MHP'nin kaygıları Ancak, anayasayı ceza yasasına bağlamak veya kamu düzeni, genel ahlak gibi yoruma açık ölçüler getirmenin, ne kadar garantili olacağı da tartışmalı.Ayrıca MHP'yi düşündüren bir konu da türban serbestisinin liselerde ve kamu görevlilerine yaygınlaştırılmasının nasıl önüne geçileceği...MHP'nin eşitlik maddesine konulacak hükmün yargı yoluyla yaygınlaştırılması olasılığını da dikkate alması gerekiyor.AKP'nin, işin bu yönünü ciddi bir endişe kaynağı olarak gördüğü söylenemez. Aksine, Anayasa Komisyonu üyesi AKP Milletvekili Hüsnü Tuna, "İnşallah hedefimiz kamu hizmeti veren personelde de böyle bir yasağın olmaması. Zamanı gelince inşallah o çerçevedeki düzenleme de gelecetir" diyerek, nihai hedefi göstermiş oldu.Konunun "laiklik ilkesi" dışında ele alınması ciddi hukuki ve siyasi sorunlar doğuracaktır. CHP bunun işaretlerini açık biçimde verdi. AKP'li Tuna hedef gösterdi AKP'nin türban yasağını kaldırma girişiminin Güneydoğu boyutu var mı? Yerel seçimlerin yaklaştığı düşünülürse, bu soruya "evet" yanıtı verilebilir.AKP, 22 Temmuz seçimlerinde Güneydoğu'da aldığı oyları yerel seçimlerde artırmak istiyor. Başbakan Erdoğan, Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu illerinde de belediyeleri istediğini açıklamıştı.AKP'nin bu bölgeden aldığı oy desteğini "İslamcı" diye nitelenen Kürt gruplarından aldığı biliniyor. Türban serbestisinin yerel seçimlerde AKP'nin bölgeden aldığı oyu artırmasına katkıda bulunacağı hesaplanmış olabilir.AKP açısından "bir taşla birkaç kuş vurma" deyişine uygun bir adım olarak duruyor türban serbestisi girişimi...Güneydoğu'da AKP'ye karşı oylarını artırma hedefine kilitlenmiş olan DTP, türban atağının bu etkisini hesaba katmamış olamaz. Nitekim, bu etkiyi görmüş olacak ki, türban serbestliği getirecek düzenlemeyi destekleyeceğini açıkladı. Türbanın getirisinden DTP de pay almayı en azından bu alanı tümüyle AKP'ye bırakmayı düşünmüyor. Türbanın Güneydoğu boyutu DTP'nin bu tutumu MHP'yi rahatsız eder mi? MHP, DTP'yle aynı safta görünmekten hoşlanmaz. Bu nedenle olsa gerek Deniz Bölükbaşı, televizyonlarda, "Üç parti anlaştı" ifadesine itiraz etti. DTP'yle bir anlaşmanın söz konusu olmadığını, sadece AKP ile görüştüklerini vurgulama ihtiyacı duydu. Ancak, DTP'nin türban düzenlemesine vereceği desteği önlemesi veya kontrol etmesi elbette mümkün değil.AKP ve DTP açısından bir sorun olmasa da MHP açısından "amaçlar arasında bir çatışma"dan söz etmek mümkün...MHP'nin Anayasa'ya konulacak "uygun sözcük arayışı" da bunu gösteriyor. fbila@milliyet.com.tr MHP'nin hassas noktası