Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, geniş bir Ortadoğu turu attıktan sonra Ankara’ya geldi. Cheney, Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt’la görüştü.
Cheney, Org. Büyükanıt’la görüşme isteğini özellikle iletmişti. Cheney-Büyükanıt görüşmesi, askeri konuların kısa Ankara ziyaretinde taşıdığı önemi gösteriyor. Ayrıca, askerle bire bir görüşme talebi dikkat çekici.

Afganistan’a asker
Cheney’nin Ankara ziyaretinde Afganistan, Irak, İran ve PKK konularının gündeme geldiğini tahmin etmek zor değil.
ABD bir süredir NATO üzerinden Afganistan’daki asker sayısının artırılmasını istiyor. Bu konuda Ankara’nın tutumu şubat ayından bu yana değişmedi.
ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’e gönderdiği mektup da aynı talebi içeriyordu. Gönül, bu mektubu olumsuz yanıtladı. Gönül’ün “Afganistan’a daha fazla asker gönderemeyiz” yanıtının gerekçesi de dikkat çekiciydi. Gönül, “Güneydoğu’da terör meşguliyetimiz olmasa...” diyerek olumsuz yanıt vermişti.
Milli Savunma Bakanı, bu yanıtını ABD Savunma Bakanı Gates’in Ankara ziyaretinde de yinelemişti.
Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt da sınır ötesi kara operasyonu sonrasında düzenlediği basını bilgilendirme toplantısında aynı yaklaşımı açıklamıştı. Org. Büyükanıt, ayrıca Uğur Dündar’a verdiği özel mülakatta da Türkiye’nin neden asker gönderemeyeceğini belirtmişti.
Büyükanıt’ın açıklamalarında, Türk askerinin Afganistan’da cephede görev almasının zaten mümkün olmayacağını, NATO hukukunun da buna olanak tanımadığını eklemişti.
Cheney’nin ziyaretinde Org. Büyükanıt’ın bu görüşünü değiştirecek yeni bir faktör olması çok zayıf bir olasılık.

Haberin Devamı

PKK’ya bakış
Türk-ABD ilişkilerinin iyi veya kötü seyretmesinde en önemli faktörün PKK’ya bakış olduğunu söyleyebiliriz.
Türk kamuoyunda ABD aleyhine oluşan havanın en önemli nedeni, Washington’un, PKK’yı terör örgütü ilan etmiş olmasına karşın, bu konuda harekete geçmemesi ve Türkiye’nin de elini kolunu bağlayan bir tutum almasıydı.
Nitekim ilişkilerde yumuşama ve kamuoyunda olumlu bir hava estiren tek olay, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hava ve kısa kara harekâtına ABD’nin engel çıkarmamış olmasıdır. ABD’nin, Türk savaş uçaklarına Irak’ın hava sahasını açması bile kamuoyundaki yerleşik olumsuzluğu, olumlu yönde etkilemişti.

Haberin Devamı

İlişkilerin geleceği
Bu konu, Türk-ABD ilişkilerinin geleceğini de belirleyecek önemde.
ABD’nin, terörle mücadelede Türkiye’yle birlikte hareket etmeyi sürdürmesi kadar, “siyasi çözüm” olarak ifade edilen yaklaşımının ne anlama geldiğini açıkça ortaya koyması da çok önemli.
1 Mart Tezkeresi’nin TBMM tarafından geri çevrilmesinden sonra iki ülke ilişkilerinde gözlenen “güvensizlik”, ancak Washington’un bu konudaki yaklaşımıyla tam olarak aşılabilir. Türk kamuoyunun, ABD’nin bu konudaki tutumuna göre şekillendiğini söylemek abartı olmaz.
ABD’nin terörle mücadelede işbirliğini, içeriği bilinmeyen siyasal koşullara bağlaması, en azından o izlenimi vermesi, son dönemde kısmen giderilen güvensizliği yeniden artırabilir.