Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Ziyaret beklenilenden iyi geçti. Türkiye açısından, dünyaya verilen mesaj önemli. Türkiyenin önemi ve ABD ile stratejik ortaklığı Powellın bu ziyaretiyle dünyaya bir kez daha gösterilmiş oldu."Gül, memnuniyetini yansıtırken, dışarıdan çok içeriye mesaj veriyor. "Şimdi" diyor, "Merak ediyorum, acaba ABD - Türkiye ilişkileri bitti. ABD bunun acısını çıkarır. Ankara büyük hata yaptı. ABD, bunu Türkiyenin yanına bırakmaz, diye felaket senaryoları yazanlar şimdi ne yazacaklar? Biz dışarıyı ikna ediyoruz da içimizdekileri ikna edemiyoruz."Başbakan Erdoğan da, Dışişleri Bakanı Gül de, Powellın ziyareti ve varılan uzlaşmalardan çok memnun görünüyor. Powellın ziyareti Türkiyenin önemini, stratejik değerini ve ABD açısından vazgeçilmezliğini ortaya koydu. ABDnin reddedilen tezkere nedeniyle Türkiyeyi yok sayması mümkün değildi. Powell, hem zedelenen ilişkileri onardı, hem de savaşın seyrine göre ve sonrasında oluşacak koşullara bağlı olarak yeni talepleri gündeme getirebilecek bir zemin oluşturdu. Buna ihtiyacı vardı.Nitekim ziyaretinin, ABD - Türkiye ilişkilerinin stratejik ve güçlü olduğunu dünyaya göstermeyi amaçladığını açıklaması da bunu gösteriyor. Savaş başladıktan sonra ABD, uluslararası desteği zayıf, AB ve Türkiye ile ilişkileri örselenmiş, bölgede İran ve Suriyeyi tehdit eden bir konuma düştü. Böyle bir ortamda ABDnin Türkiyeyi yanında görmesi ve AB ile zedelenen ilişkileri onarmaya yönelmesi kendi çıkarına. Powell, bunu yapmaya çalışıyor.Ziyaretin Türkiye açısından taşıdığı önem, Kuzey Irakla ilgilidir. Bu ziyarette de Ankara açısından üzerinden durulan konuların başında kırmızı çizgilerle ifade edilen duyarlılıklar geldi. Powellın Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Kuzey Iraka girmemesine gösterdiği özen karşısında Ankaranın tavrı önem taşıyor. Bu tavrı, Powellla görüşmesinde Gül şöyle özetliyor:- Bizim duyarlılıklarımız belli. Büyük bir göç dalgası, Musul - Kerkük ve Türkmenlerin güvenliği, PKK - KADEK ve dolayısıyla terör tehdidi. Bu alanlarda Türkiye aleyhine bir gelişme olursa nasıl tavır alacağımızı biliyorsunuz. Bu alanlarda çıkacak sorunları önleyebilecekseniz sorun yok. Ancak, işler kontrolden çıkar ve Türkiyenin çıkarlarına dokunursa o zaman müdahalemiz gerekir. Bu hakkımız saklıdır.Powell, Gülün bu yaklaşımı karşısında güvence veriyor. ABD kuvvetlerinin sorun çıkmasını önleyeceğini belirtiyor. Peki, işler kontrolden çıkar ve Türkiyenin müdahalesi gerekirse ne olacak? Türkiye, ulusal çıkarları doğrultusunda en iyi şekilde hareket etmek istiyor. Kendi başına hareket hakkı saklı kalmak kaydıyla Ankaranın tercihi, müdahale gerektirecek bir durum doğması halinde ABD ile koordineli hareket etmek. İki dışişleri bakanının vardıkları ortak sonuç da bu. Gerektiğinde, TSK ve K. Iraktaki ABD askerlerinin koordineli şekilde müdahale etmeleri.Gül, ortak hareketin esas ve usullerinin şimdiden belirlenmesini ve kağıda dökülmesini istiyor. Gerekçesi, müdahale gerektiğinde geç kalınmaması. Bu amaçla ABD ve Türkiyenin ikili bir koordinasyon kurulu oluşturması kararlaştırılıyor. Nasıl hareket edileceğine ilişkin kurallar şimdiden belirlenecek. Ayrıca, bir erken uyarı mekanizması kurularak Kuzey Iraktaki gelişmeler yakından izlenecek. Bushun Danışmanı Halilzadın görüşmeleri ağırdan aldığı kanısı var. Powellın ziyareti ile Halilzadın da görüşmeleri hızlandırması bekleniyor. Bu görüşmeler sonucunda ortak hareket etmenin kuralları yazıya dökülmüş olacak. Şu anda merkezi Silopide olan beşli komite de (ABD, Türkiye, KDP, KYB, Türkmenler) çalışmalarını sürdürecek. Bu komitenin merkezi belki Silopiden Kuzey Iraka kaydırılacak. Powellın ziyareti Türkiye - ABD ilişkilerinde bozulan imajı onarmış görünüyor. ABDnin hatasını anladığını gösteriyor. Türkiye, dik durdukça kaybetmiyor, kazanıyor. Yeter ki önemini önce kendisi bilsin. fbila@milliyet.com.tr Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABDli muhatabı Powellı Genelkurmaya uğurladıktan sonra kurmaylarıyla bir değerlendirme toplantısı yapıyor. Gül ve Dışişleri yetkililerinin vardığı sonuç şu: