Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Deprem nedeniyle hazırlanan ek vergi yasası Türkiye'nin mali dengelerini bozar mı?
       İzlemeye çalıştığı mali politikalara ters düşer mi?
       Taahhüt ettiği istikrar hedefinden uzaklaştırır mı?
       Maliye Bakanı Sümer Oral, bu soruların hepsini "aksine" diye yanıtlıyor:
       - Tam tersine ek vergi mali dengelerin bozulmaması için, mali politikanın yürütülebilmesi için ve nihayet istikrar programına ters düşmemek için gereklidir.
       "Vatandaşımızın" diyor "felaket için elinden gelen bütün yardımı yaptığını ve yapacağını biliyorum. Yurtdışı yardımların da süreceğine inanıyorum, ama devlet sorumluluğu bu çaptaki bir felaketi sadece zamanı ve miktarı belli olmayan yardımlara bel bağlayarak karşılayamaz."
      
Bakan Oral hareket noktalarının "devlet sorumluluğu ve ciddiyeti" olduğunu vurgulayarak şöyle devam ediyor:
       - Depremin yaralarını sarabilmemiz için bütçede sağlam kaynağın bulunması gerekli. Bu felaket elbette bütçe açısından önceden öngörülemezdi. 1999 bütçesi deprem felaketi düşünülerek hazırlanmadı. Şimdi depremin gerektirdiği masrafları bütçeden karşılamak lazım. Felakete uğramış vatandaşın `devlet parasıyla arkamda' diye güven duyması lazım.
       Maliye Bakanı bu nedenle ek vergi yasasıyla sağlanacak gelirin deprem için kullanılacağı ibaresini özellikle koyduğunu vurguluyor:
       - Buna deprem vergisi demek yanlış. Benim ağzımdan böyle bir kavram çıkmadı. Yaptığımız, bütçeye deprem masrafları için ek ödenek koymaktır. Ek ödenek konulunca bunun karşılığının gösterilmesi de zorunludur. Bütçe mantığının gereğidir. İşte ek vergi yasası ek ödeneğin karşılığıdır.
       Oral beklenen gelirin 500 trilyon civarında olduğunu kaydediyor.
       Maliye Bakanı vergi konulmaması halindeki seçeneğin açık finansman olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yapıyor:
       - O zaman karşılıksız para basmak gerekir ki, işte asıl o ekonominin aldığı seyri ve mali dengeleri altüst eder. İstikrar programını bozar, enflasyonu körükler.
       Oral, ek verginin ekonominin işleyişini bozacak ağırlıkta olmadığını da savunuyor. "Ödeme gücü" esas alınarak düzenleme yapıldığına dikkat çekiyor:
       - Devlet bu sorumluluğunu yerine getirmezse, sadece yardımlara bel bağlarsa görevini yerine getirmemiş olur. Felakete uğrayan vatandaşımız görmelidir ki, devlet 500 trilyon lira ek kaynakla arkasındadır. Çünkü ileride ne tür masraflarla, taleplerle karşılaşacağımız belli değil.
       Oral, bu çaptaki bir felaket karşısında ödeme gücü olan mükelleflerin ek vergiyi severek verecekleri kanaatinde.




Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr