Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Baykal: Benim için önemli olan CHP’nin bütünlüğü, çizgisi ve politikalarıdır.
Bunlara sahip çıkacak yeni bir kadronun ortaya çıkmasını mutlulukla karşılarım
Baykal’a göre, bu aşamadan sonra ideal çözüm “dinamik ve genç bir kadro”nun parti yönetimini üstlenmesi ve CHP’nin temel çizgisinde yürümesi

CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa ettikten sonra konuştuğum Deniz Baykal, Fethullah Gülen Hoca ile Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün bu işle bir ilgileri olmadığını söylemişti. Bu bilgileri dün yansıtmıştım.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, dün telefonla aradı. Baykal’ın, “Sarıgül’ün bu işle ilgisi yok” açıklamasına memnun olduğunu ifade ettikten sonra ekledi:
“Sayın Deniz Baykal’ın bu sözlerine çok memnun oldum. Gerçek budur. Benim veya arkadaşlarımın böyle bir işle alakası olamaz. Benim ne kasetle ne de suikast ihbarıyla bir ilgim var. Böyle bir şey düşünülebilir mi? Ben Sayın Baykal’la abi-kardeş gibi çalıştım. Çok güzel günlerimiz oldu. Daha sonra ben siyasi olarak anlaşamadım. Ayrı bir hareket, ayrı bir siyaset oluşturduk. Benim mücadelem CHP ile değil iktidarladır.”

Baykal ne yapacak?
Deniz Baykal’ın bundan sonraki süreçte ne yapacağı merak konusu. 22-23 Mayıs tarihlerinde CHP’nin kurultayı var. Delegeler şimdiden Baykal’ın yeniden genel başkan olması için imza topluyorlar. Muhtemel adayların hiçbiri aday olabileceğini açıklamadı. Baykal, delegelerin ısrarıyla karşılaşırsa ne yapacak?
Baykal, istifa kararını açıkladıktan sonra süreci etkilemek istemiyor. Yaptığımız konuşmalarda bu konuda bir beyanda bulunarak, partinin yeni bir kadro oluşturması sürecini tıkamak istemiyor. Bu konudaki düşüncesini şöyle özetleyebilirim:
“Benim için önemli olan CHP’nin bütünlüğü, çizgisi ve politikalarıdır. Bunlara sahip çıkacak yeni bir kadronun ortaya çıkmasını sevinç ve mutlulukla karşılarım. Ben de partinin ve bu kadronun başarısı için elimden gelen desteği veririm.”

Genç kadro
Baykal’a göre, bu aşamadan sonra ideal çözüm “dinamik ve genç bir kadro”nun parti yönetimini üstlenmesi ve CHP’nin temel çizgisinde yürümeye devam etmesi. Baykal, “Ben bunun için kapıyı açık tutmak istiyorum” diyor.

‘İsim zikretmem’
Baykal, parti genel başkanlığı ve yeni kadro için muhtemel isimler hakkında ne düşünüyor? Örneğin Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin’in isimleri geçiyor. Baykal, bu yöndeki sorulara da kapalı. “Benim isim zikretmem çok yanlış olur” diyor ve ekliyor:
“Benim bir isim telaffuz etmem elbette doğru olmaz. Partinin kendi süreci içerisinde oluşması gereken bir durumdur. İsim zikretmek yanlış olur.”

Ya olmazsa?
Peki, CHP böyle bir oluşuma yönelmez veya böyle bir kadro çıkaramaz ve Baykal’ın dönmesinde ısrarlı olursa ne olacak? Baykal her şeye rağmen “Dönmüyorum” mu diyecek? Deniz Bey, bu soruya yanıt vermek istemiyor. “Elbette partiye karşı bir sorumluluğum var” diyor ama, “Olmazsa, diye düşünmeyelim, bu kapıyı kapatmak olur” diye de ekliyor.
Genç ve dinamik bir kadronun ortaya çıkması ve parti yönetimini üstlenmesini samimiyetle istediğini vurgulayan Baykal’a göre, onu üzecek olan, parti içi gerginlikler yaşanması, parçalanmalar olması, partinin çizgisinin ve yapısının değişmesi...

‘Meydan meydan gezerim’
Türkiye anayasa değişikliği konusunda referanduma hazırlanırken, Baykal istifa etti. Merak edilen bir konu da referandum gerçekleşirse Baykal’ın ne yapacağı? Baykal, yeniden genel başkanlığı kabul etmezse, bu süreçte ne yapar?
Baykal, bu sorulara hiç tereddüt etmeden yanıt veriyor:
“Benim görüşlerimi topluma aktarmak için özel bir sıfat taşımama gerek yok. Görüşlerimi topluma iletme olanağım var. Bunun için genel başkan olmam gerekmiyor. Ben anayasa değişikliği sürecinde mücadele verdim. Bunu genel başkan olduğum için yapmadım. İnandığım için yaptım. Referandum olursa da yine yaparım. Meydan meydan gezerim, partimin görüşlerini aktarırım. Referandum gerçekleşirse bunu yapacağım.”

‘Dedikoduyla ilgili değilim’
Baykal, internete verilen kaydın iktidarın onayıyla, duvarlara, eşyalara yerleştirilen kameralarla elde edilmiş görüntülerden yüksek teknolojiyle üretildiğini belirtti. Ancak, içeriğiyle veya Ankara Milletvekili Nesrin Baytok’la ilgili bir şey söylemediği için eleştiriliyor.
Baykal, olayın bu boyutuyla ilgilenmenin işin “dedikodu” boyutuyla ilgilenmek olduğunu düşünüyor. “Ben dedikoduyla ilgili değilim, o nedenle bir isim telaffuz etmeye de gerek görmedim” demekle yetiniyor.

Erdoğan’dan ne bekliyor?
Baykal, internete verilen görüntülerle ilgili olarak hükümeti suçlamasına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği tepkiyle de ilgili görünmüyor. Baykal’ın Başbakan Erdoğan’dan beklentisi, bu işi kimin veya kimlerin yaptığının ortaya çıkarılması. Baykal, Başbakan Erdoğan’ın tepkisini öğrendikten sonra, “Başbakan neden öbür tarafıyla ilgileniyor? Onu ilgilendiren tarafı o değil. Ben Başbakan’dan ‘bu komployu ortaya çıkarmak benim boynumun borcudur’ demesini beklerdim. Başbakan olarak bu onun görevidir, sorumluluğudur” değerlendirmesini yapıyor.

Erdoğan: Delili neymiş?
Başbakan Erdoğan’ın, Deniz Baykal’ın istifa konuşmasını televizyondan izleyemediği kaydedildi. Daha sonra kendisine sunulan haber özetlerinden bilgi sahibi olan Başbakan’ın, açıklama yapmaya karar verdiği gelen bilgiler arasında.
Erdoğan’ın, Baykal’ın hükümeti suçladığı konuşmasını kurmaylarıyla değerlendirirken de, “Neden böyle bir suçlama yaptığını anlayabilmiş değilim. Delili neymiş? Bu suçlamayı neye dayanarak yapıyor?” sorularını da gündeme getirdiği öğrenildi.

Haberin Devamı

‘Yeni kadronun önünü kapamam’

Haberin Devamı

‘İsim zikretmem’
Baykal, parti genel başkanlığı ve yeni kadro için muhtemel isimler hakkında ne düşünüyor? Örneğin Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin’in isimleri geçiyor. Baykal, bu yöndeki sorulara da kapalı. “Benim isim zikretmem çok yanlış olur” diyor ve ekliyor: “Benim bir isim telaffuz etmem elbette doğru olmaz. Partinin kendi süreci içerisinde oluşması gereken bir durumdur. İsim zikretmek yanlış olur.”
Fotoğraf: ALTAN BURGUCU