Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fikret BİLA

MİLLİ Güvenlik Kurulu Siyaset Belgesi, yasa mı, anayasa mı? Parlamentoyu, hükümeti bağlar mı?
Başbakan Vekili ve Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin bu sorulara, "Milli Siyaset Belgesi ne yasadır, ne de anayasa" yanıtını verdikten sonra, konuya açıklık getiriyor:
"Anayasa'nın Milli Güvenlik Kurulu'nu düzenleyen 118. maddesinde, (MGK, Devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili kararların alınması ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Bakanlar Kurulu'na bildirir) hükmü yer alır. İşte, MGK, Anayasa'nın verdiği bu görevi yerine getirmiş ve değişen koşulları dikkate alarak, milli güvenlik siyaseti konusundaki görüşlerini saptayarak, Bakanlar Kurulu'na bildirme kararı almıştır. Olay budur. MGK, ne yasa yapmıştır, ne de anayasa."
Sezgin, MGK'nın milli siyaset kararlarının Bakanlar Kurulu'nda "gizli kararname"ye dönüştürüleceğini belirttikten sonra, "Amaç, devlet organlarının milli güvenlik açısından belirlenen bu stratejiye uygun davranmasıdır" diyor.
Sezgin, şu bilgiyi veriyor:
"Milli Güvenlik Kurulu, 1992 yılında Milli Siyaset Belgesi'ni düzenlemiş ve Bakanlar Kurulu'na sunmuştu. Aradan 5 yıl geçti, şimdi yeni koşullara göre milli güvenlik siyasetini yeniden belirledi. 1991 yılında Sovyetler dağılınca, yeni bir milli siyaset belirlemek gerekmişti. Çünkü, o tarihe kadar Türkiye'nin milli güvenlik konsepti, Sovyet tehdidine göre düzenlenmişti. Kuzeyden gelecek komünizm tehlikesine karşı vaziyet alınmıştı. 1991'de bu tehdit kalkınca yeni tehdit değerlendirmesi yapıldı."
1997 Milli Siyaset Belgesi'nin 1992 belgesine göre farkları neler?
1992 belgesi, milli güvenlik açısından tehdidin kuzeyden güneye kaydığını saptıyordu. PKK bağlantılı olarak Türkiye'ye yönelik tehdidin güney komşularında ve Yunanistan'da yoğunlaştığı esasına göre savunma stratejisini düzenliyordu.
1997 belgesindeki yenilik, PKK kaynaklı terörle birlikte, irtica tehdidinin de birinci öncelikli tehdit haline geldiğinin saptanması ve her iki tehdidin dış ülke desteğine sahip olduğunun belirlenmesi. Bir bakıma, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin altyapısını oluşturan Genelkurmay'daki "tehdit değerlendirme çalışmaları" bu belgeye geçirilmiş oldu.
Bu tehdit değerlendirmesine itirazı olan var mı?
Örneğin, Erbakan Hoca ve RP'nin...
Asker bu soruya, "hayır "yanıtını veriyor:
"İtirazları olamaz, çünkü, 28 Şubat MGK kararları altında Sayın Erbakan'ın imzası vardır."
Yeni belgeye göre, koşullarda olağanüstü değişiklikler olmazsa, Türkiye'nin milli güvenlik stratejisi, iç ve dış tehdidin birbirleriyle sıkı bağlantısı olduğu esasına dayalı olarak, PKK terörü ve irtica tehdidi ile bunlara dış destek sağlayan "komşu"lara yönelik olacak...

Yazara Email F.Bila@milliyet.com.tr