Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Yetim hakkı yenmez.
       "Yekim hakkı"nın toplumumuzda çok özel bir işlevi ve ağırlığı vardır.
       Hem yenmez, hem yedirtilmez...
       Adet, örf ve geleneklerimiz, dinimiz, yetim hakkını "dokunulmaz" kılmıştır.
       Peki yetim hakkını koruyan yasalar yok mudur?
       Vardır.
       En güzel örneklerinden biri 3413 sayılı yasadır.
       Bu yasa, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun korumasından 18 yaşını doldurdukları için çıkan çocuklara istihdam olanağı sağlar.
       Der ki:
       "Kamu kurumları, kadrolarının binde 1'ni bu çocukları istihdam etmek için ayırmak zorundadırlar."
       Eğer bir kamu kurumu 6 bin kişi çalıştırıyorsa, 600 kadrosunu "yetim hakkı" olarak ayırmak ve bu çocuklara iş vermek zorundadır.
       Önceki gün Cumhurbaşkanı, bu yasayı hakkıyla uygulayan kurumlara plaket verdi.
       Peki hakkıyla uygulamayanlar?..
       Bunlar Bakanlığın saptamasına göre genellikle büyükşehir belediyeleriyle, diğer belediyeler. Buralarda partizanca işe almalar hüküm sürdüğü için "yetim hakkı" yeniliyor.
       Yasanın çıktığı l988 yılından l998 yılına kadar her yıl ortalama bin çocuk işe yerleştirilmiş.
       Devlet Bakanı Hasan Gemici'nin göreve gelmesiyle başlatılan özel kampanyalar sonucunda l998 yılında 2 bin 628, l999 yılında da 2 bin 250 çocuk kamu kurumlarında işe yerleştirilmiş.
       Halen yasal hakkı olduğu halde 3 bin 283 kimsesiz çocuk iş bekliyor.
       Devlet korumasından çıkan bu çocukların eğitimlerine, niteliklerine uygun işe girmeleri devletin taahhüdü.
       Yoksa geldikleri sokağa düşme olasılığı çok yüksek.
       Yasa "devlet" dediği için, sadece devlet mi sorumluluk hissetmeli?
       Elbette hayır.
       Dev özel sektör kuruluşlarımız da kadrolarının bir kısmını bu çocuklar için ayırabilirler.
       Toplumsal dayanışma bunu gerektirir.
       Yasa zoru olmadan da bu dayanışma gösterilmeli.



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr