Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hizbullah sanıklarının tahliyesiyle alevlenen tartışmada hükümet cephesi eleştiri oklarını yüksek yargıya yöneltti.
Ağır eleştirilerden biri Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’ten geldi. Yıllarca Adalet Bakanı olarak da görev yapan Çiçek, CNNTürk’teki Ankara Kulisi programında Murat Yetkin’le yönelttiğimiz soruları yanıtlarken, Yargıtay ve Danıştay’la ilgili olarak, “Seçim kulisinde fazla zaman harcıyorlar” eleştirisini yaptı.

Çalışmak yerine kulis
Çiçek’in Yargıtay ve Danıştay üyelerine yönelttiği eleştiri kurumda yapılan seçimler için kulis faaliyetlerine fazla zaman ayırmaktı. Çiçek, yüksek yargı üyelerinin kulis faaliyetlerinin siyasetçilerden bile fazla olduğu mesajını verdi. Çiçek, “hatta” dedi:
“Bakanlığım döneminde HSYK toplantısı sürerken bazı üyeler, gidip bir oy kullanalım gelelim diye toplantıyı terk ederlerdi. Yargıtay’da, Danıştay’da sürekli seçim vardır. Üyelerin odasına biri girer biri çıkar.”
“Demokratik seçim ve yargı için doğal değil mi?” diye sorduğumda ise Başbakan Yardımcısı Çiçek, “İyi de hem bunu yapıp hem zaman darlığından şikâyet etmek olmuyor” anlamında bir yanıt verdi.
Çiçek, bu sözlerle yüksek yargı üyelerinin mesailerini dosyalardan çok kulise harcadıkları, dosyaların gecikmesinin bir nedeninin de bu olduğu mesajı veriyordu. Bu eleştiriye Yargıtay ve Danıştay’dan bir yanıt gelmedi.

Hâkim-savcı açığı
Çiçek’in üzerinde durulması gereken bir değerlendirmesi de hâkim ve savcı açığıyla ilgiliydi. Çiçek, halen 3600 civarında hâkim ve savcı açığı bulunduğunu vurguladıktan sonra şöyle dedi:
“Hâkim ve savcı açığı var. 3600 civarında ihtiyaç var ama yeterli sayıda hâkim ve savcı alamıyoruz. Sınav yapıyoruz ama yeterli sayıda aday bu sınavları geçemiyor. Bu da eğitimin yeterli olmayışından kaynaklanıyor.”
İşsizliğin önemli sorun ve devlette iş bulmanın revaçta olduğu günümüzde 3600 hâkim ve savcı kadrosunun boş olması ve bunun nedeninin eğitim düzeyinin düşüklüğü olarak gösterilmesi Türk yargısı açısından vahim bir durum kuşkusuz. Demek ki, mantar gibi çoğalan hukuk fakülteleri bu sınavı geçecek düzeyde eğitim veremiyorlar. Öğretim üyesi ve kalitesi buna yeterli olmadığı sonucu çıkıyor.
Oysa hukuk fakülteleri, üniversite adaylarının en çok tercih ettiği okulların başında geliyor. Keza sayısı en fazla artan okulların başında da hukuk fakülteleri geliyor. O halde, bir taraftan ihtiyaç ve talep var diye yeterli öğretim üyesi olmadan her ile bir hukuk fakültesi açmak sorunu çözmemiş. Eğitim kalitesi düşmüş olmalı ki, Çiçek, adayların hâkim-savcılık sınavını geçememelerinden şikâyetçi.

5 yıl olmalı
Çiçek, hukuk fakültelerinin bu sınavı geçmeye yeterli düzeyde eğitim veremediklerini vurgulamanın yanı sıra 4 yılın da yeterli olmadığı görüşünde.
Çiçek, hukuk fakültelerinin 5 yıl olması gerektiğini savundu. Döneminde bu konuyu YÖK’le görüştüğünü, ancak bir sonuç alamadığını da ekledi. Başbakan Yardımcısı, hukuk eğitiminin 5 yıla çıkarılması konusunda ısrarlı.
Çiçek, eğitimin yetersizliğinin, Avrupa Birliği hukuku da dikkate alındığında daha da net biçimde ortaya çıktığı görüşünde. Adalet Bakanlığı görevi sırasında AB ile müzakereyi yürütecek düzeyde yabancı dil bilen hâkim ve savcı bulamadıklarını anımsattı. Bakanlığı döneminde yine yurtdışına hiç çıkmamış hâkim ve savcı sayısının çokluğunu anımsattı ve bu konuda aldığı önlemleri sıraladı.