Fuat Bol

Fuat Bol

fuat.bol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Korkunç bir tabloyla seçimlere gidiyoruz.

Neredeyse her sabah FETÖ kâbusuyla uyanıyoruz: “Mersin’de FETÖ operasyonu:
4 gözaltı”, “2012 Polis Akademisi sınav sorularının sızdırılmasına ilişkin soruşturmada 21 gözaltı”, “Hava’daki FETÖ’cülere flash bellek operasyonu: 96 yakalama kararı”, “FETÖ’nün TSK’ya sızdırdığı anlaşılan 211’i muvazzaf, 300 asker hakkında operasyon”, “Bingöl’de FETÖ askeri yapılanmasına yönelik 13 muvazzaf asker hakkında yakalama kararı”, “FETÖ’nün abla yapılanmasına yönelik Ankara merkezli soruşturma kapsamında, ByLock kullandıkları belirlenen 20 kişi hakkında gözaltı kararı”...

Haberin Devamı

Yukardaki döküm, yalnızca bir günün sabahında ajanslara düşen haberler; gün içinde ve gecesinde hangi haberlerin düşeceğini ise Allah bilir!

Bir taraftan onlarca FETÖ’cü sanık gözaltına alınırken, diğer taraftan da yürütülmekte olan davalarda onlarcası hakkında müebbet ya da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veriliyor.

Düşünebiliyor musunuz, bunların her birisinin ailesi ve yakınları var.

Aylardır devam eden böylesi durumlar, daha aylar ve hatta yıllar boyu süreceğe benziyor.

FETÖ’nün askeri ve sivil kurumlardaki yapılanması soruşturmaları derinleştikçe, bunların zaten devleti ele geçirmiş oldukları anlaşılıyor.

Ellerindeki devleti parçalayıp, ağababalarına peşkeş çekmek için iç savaş ayaklanması yaptılar.

Reisin ve milletin dik duruşuyla, kalkışma ayaklarına dolanmasaydı, Türkiye bugün Suriye olmuştu. İstenilen de buydu zaten.

Mahut yapıyla ilgili soruşturmalar derinleştirildikçe, açığa alınan, işinden gücünden edilen, soruşturma geçirsin veya geçirmesin yığınla insanla karşılaşıyoruz.

Bu insanlar sandığa gider mi, giderlerse ne yönde oy kullanırlar?!

Devlet bağırsaklarını temizlerken fatura, bu mücadeleyi kararlılıkla yürüten iktidar partisine ve özellikle onun genel başkanına çıkartılıyor.

Bundan dolayı da Sayın Erdoğan dışında hiçbir siyasi kişilik veya devlet adamı kendisine gösterilen bu dehşetengiz tablo karşısında dik duramaz ve onunla mücadeleye hiç mi hiç girmezdi, giremezdi.

Haberin Devamı

Nitekim bir avuç kişi dışında hiç kimsenin böyle bir derdinin olmadığını görüyoruz. Mücadele etmesi gerekenler, üç maymunu oynamayı tercih ediyor: Görmedim, duymadım, bilmiyorum!

Sorumsuz muhalefetin hali ise, hepten içler acısı; Tayyip Erdoğan düşmanlığı onların çoğunu FETÖ ile ortak hareket etmeye ve hatta iş birliği yapmaya sevk etti.

Mahut muhalefet, Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun demenin gafleti içinde. Zira hiçbirinin seçim beyannamelerinde FETÖ ile mücadele yok, bilakis, mağdur gösterilen FETÖ’cülerin
affı söz konusu.

Belli ki 24 Haziran seçimleri iktidarla muhalefet arasında geçmekten ziyade, iktidarla FETÖ arasındaki bir savaşa sahne olacak!

Bu kadar açık ve net.