Fuat Bol

Fuat Bol

fuat.bol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Pazartesi günkü yazımla Sayın Cumhur-başkanımıza yazdığımız mektuba ilgi büyük oldu. Her kesimden vatandaşlarımızın hissiyatına tercüman olduğumuz için çokça tebrik ve teşekkür mesajları aldık.

Vatandaşlarımızın taleplerini birkaç cümleyle özetleyecek olursak: İstanbul ilçelerinde yaşamaya çalışan insanlarımızın sokağa çıktıklarında ‘nefes almakta zorlandıklarını ve göğü perdeleyen binaların dibinde boğulacak gibi olduklarını, aç gözlü ve doyumsuz müteahhit ve belediye başkan ve imar yetkililerinin İstanbul’u bitirdiklerini ve artık bu şehrin yaşanılır olmaktan çıktığını, tek umutlarının ise, Sayın Erdoğan gibi karizmatik bir liderin alacağı radikal kararlar ve bunların tavizsiz uygulanması’ olduğunu söyleyebiliriz.

Haberin Devamı

Ayrıca akademisyen bir ağabeyimiz telefonla arayarak, Kurtuluş Savaşı yıllarında (1922) İstanbul’un tahrip olmaması için, ‘İstanbul Yasası’ teklifinin TBMM’ye sunulmuş olduğunu ifade etti.

Osmanlı’nın gününden beri bir disiplin altında idare edilen dünya incisi bu şehir, maalesef günümüzde çığırından çıkarılmış, sorumsuz ve bencil şehir eşkıyası tarafından talan edilmiştir.

Atalarımızdan emanet aldığımız bu mübarek beldeyi, kirleterek ve yaşanamaz kılarak torunlarımıza bırakmanın utancını, daha doğrusunu utanmazlığını yaşıyoruz.

Unutmayalım ki ancak çukur diyebileceğimiz bu şehir eşkıyasına hesap sorulup hadleri bildirilmedikçe, tarih ve gelecek nesillerimiz bizi affetmeyecektir!

Yaprak kımıldamayan piyasalarda kan ağlayan esnafımıza gelince: Onların da tek umudu Sayın Cumhur-başkanımız. İstekleri ise, tıpkı muhtarlar gibi Beştepe’de ağırlanmaları ve dert ve isteklerini bizzat Sayın Erdoğan’a iletmeleridir.

Ayrıca, olumsuz ekonomik şartlardan etkilenen yalnızca esnaf ve işverenler olmayıp, öncelikle dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızdır.

Malum, Meclis’te çıkarılan iyileştirme yasaları, maliye bürokratlarıyla birlikte hazırlanır. Maliye bürokratları olsun, maliye kökenli parlamenterler olsun, bunların her daim önceliği devlettir. Bu zihniyete göre halk, devlet içindir.

Haberin Devamı

İlk defa halkı önceleyen merhum Özal oldu ve o gün bugündür, mahut zevat yüzünden gerekli mesafe kat edilemedi. Üstelik aynı politikanın takipçisi Sayın Erdoğan’a rağmen devlet, gerçek manada halk için olamadı.

Ekonominin temel kurallarından biri de devlete gelir sağlamak ile ekonomiye gelir sağlamak her zaman aynı şey değildir. Ekonominin çarkı dönecek ki devlete de gelir sağlanmış olsun.

Temel, ekonomik çarktır; bu çark döndürülmeden, üretimi ve geliri artırmadan devleti öncelemek, adalet adına, adil gelir dağılımı adına patinaj yapmaktır.

Esnafımızın en büyük şikâyeti KDV’nin yüzde 18 gibi yüksek bir meblağ olmasıdır. KDV makul seviyelere indirilirse, ekonomi kayıt dışılıktan, kayıtlı ekonominin de sahte beyandan (!) kurtulacağı görüşü hâkim.

Elçiye zeval olmaz! Arz olunur.