Fuat Bol

Fuat Bol

fuat.bol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Süleyman Demirel’in siyaset tarihimize geçmiş enteresan bir sözü vardır. “Selden kütük kapmak!” Halka hizmet için seçilen iktidarlar (muktedir olmayan -hiçbir zaman da olmadı-) iç ve dış muhalefetin yıkıcı ve hatta kahredici baskıları karşısında yapabildiklerini “selden kütük kapmak” ve “rodeo oyunu oynamak” şeklinde değerlendirirdi.

Bu sözlerin ne manaya geldiği şimdi çok daha iyi anlaşılıyor.

Meğerse Türkiye, NATO’ya girdiği günden beri, iktidarcılık oynuyormuş. Zira ülkeyi, seçilen iktidarlar (siyaset) değil, ülkenin tüm kurum ve kuruluşlarının kılcallarına değin nüfuz etmiş olan “gizli bir el” yönetiyormuş.

Haberin Devamı

Demokrasimizi kepaze etme pahasına gerçekleştirdiğimiz onca aşağılık darbeleri bile kendimiz yapmamış, başkaları, bizi kullanarak ve bize karşı hayata geçirmiş.

Yani ne sandıktan çıkan iktidarlar halk adına muktedir olabilmiş ve ne de yapılan onca darbeler, iddia edildiği gibi halkın adına gerçekleştirilmişti.

Sorumlu mevkilere getirdiklerimiz, içinde bulundukları vahim durumları açıklayamıyor, darağacına giderken bile arzu ve temennilerini ancak şu cümleyle dile getirebiliyorlardı: “Allah böyle muhalefeti bu ülkeye bir daha göstermesin!”

Bakınız, kenevir bitkisi çok stratejik bir ürün; ilaç sanayiinden kâğıt üretimine, kumaş üretiminden otomotive değin pek çok alanda kullanılabiliyor.

Türkiye, ABD’nin dayatmasıyla haşhaş üretimini terk etti. 1971 Muhtırası ile gelen darbe hükümetinin ilk icraatı haşhaş ekimini yasaklamaktı. Daha sonra, Bülent Ecevit, ekimde direnince hem iktidardan uzaklaştırıldı hem de Türkiye’ye karşı ambargo uygulandı.

İç ve dış terör örgütleriyle kıyasıya bir mücadeleye girişen hükümet, kritik öneme sahip Hint kenevirinin 19 ilimizde yetiştirilmesi için karar aldı.

Hemen akabinde ABD Başkanı Trump’ın akla ziyan açıklaması geldi.

Hiçbir demokratik ve diplomatik teamüle uymayan bu açıklama, gerçekte savaş sebebidir. İşin tuhafına bakın ki dünyanın jandarmalığına soyunan ABD gibi süper bir gücü, bir dediği bir dediğini tutmayan, sabahleyin gülücükler dağıtıp akşamleyin tehdit eden tuhaf bir adam idare ediyor.

Haberin Devamı

Türkiye, Kürtlere müdahale ederse, Türk ekonomisini mahvedecekmiş. Peh! Peh! Peh!

Kim söylüyor bunu? Türkiye’nin dostu ve müttefiki ve hatta stratejik ortağı olan ABD’nin lideri.

Akabinde kendisiyle yapılan telefon görüşmesinde de yıllar önce Türkiye’nin istediği “20 mil güvenli bölge” kavramını dillendirdi ve ayrıca, “Ekonomik potansiyelimizi geliştirelim!” dedi.

Bir dediği bir dediğini tutmayan bir lider ve birbirlerine kontra giden birkaç ABD ile karşı karşıyayız.

Açıkça itiraf etmek lazım ki Türkiye’nin, kendisine dost gözüken, gerçekte ise, kılcallarına değin nüfuz ederek kendisini sömüren ve her türlü düşmanlığı sergileyen ABD ile bu günlere gelebilmesi bile büyük mesele!

Meğerse bizim seçtiklerimiz ülke idare etmemiş, yangından mal kaçırmaya çalışmış.

Yangın enkazı olarak teslim alınan ülkenin temelleri yeni yeni atılıyor!

Üstelik ABD’ye ve onun içimizde oluşturduğu urlarına rağmen!