Fuat Keyman

Fuat Keyman

fkeyman@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu hafta, 28 Mayıs Salı günü, Ankara’da, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili, CHP’den, Adnan Keskin, Sezgin Tanrıkulu, MHP’den Oktay Öztürk, BDP’den Altan Tan, Hasip Kaplan ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek ile görüşme imkanım oldu.
Bu görüşmeleri, 97 sivil toplum kuruluşundan oluşan “Anayasa Denge ve Denetleme Ağı İzleme Grubu” olarak yaptık.
Sağolsunlar, vakit ayırdılar, uzun ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik.
Yakın zamanda da, AK Parti üst yöneticileriyle yeni anayasayla ilgili görüşeceğim.
29 Mayıs Çarşamba günüyse, Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında Çözüm Süreci’yle ilgili, son Akil İnsanlar Komisyonu toplantısına katıldım. Dört saat süren toplantıda, yedi bölge raporlarını sundu, sonra da Başbakan’ın konuşmasını dinledik.
Yeni ve demokratik anayasa yapım sürecinde, 1 Temmuz günü, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun görev süresi bitiyor.
Konuştuğum parti üyelerinin tümü, komisyon üyeleri ve Meclis Başkanı, Türkiye’nin yeni bir anayasaya gereksinim içinde olduğunu kabul ediyorlar.
Fakat, bugüne kadar, komisyon üyeleri, iyi niyetle çalışmalarına rağmen, çok fazla madde üzerinde uzlaşamadılar.
50’ye yakın maddede uzlaşma var.
Partiler birbirlerini suçluyorlar.
1 Temmuz’da, yeni anayasaya, devam mı, tamam mı için bir karar alınacak.
CHP, MHP ve BDP, Meclis 5 Temmuz’da kapansa bile, çalışmaya devam edelim diyorlar.
BDP, Meclis’in 1 Ekim yerine, Ramazan Bayramı sonrası 1 Eylül’de açılabileceğini ve 1 Kasım’a kadar iki ay süre içinde komisyonun bir metin çıkartabileceğini söylüyor.
Katılıyorum.
BDP’nin önerisi dikkate alınmalı.
CHP’den Sezgin Tanrıkulu’na soruyorum; “CHP’nin buna itirazı olmaz” diyor.
Oktay Öztürk’se, “MHP’nin, çalışmaların devam etmesini istediğini” söylüyor.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek’se “...zaman sorunundan daha önemli olanın uzlaşma sorunu olduğunu” vurguluyor ve ekliyor, ”Çalışmalar, uzlaşma isteği varsa, devam etmeli. Ancak o zaman, elimizde bir metin olabilir”.
Çiçek, “5 Temmuz’da Meclis’in kapanmasının, yasama faaliyetlerinin bitmesi anlamına geldiğini, ancak, Anayasa Komisyonu çalışmalarının devam edebileceğini” belirtiyor.
“Uzlaşma isteği varsa, ben, üstüme düşen görevi yaparım”.
Ama kaygılı da: “Zamandan daha önemlisi, uzlaşma isteği; bu da, partilerde eksik.”

Çözüm süreci
Yeni anayasa, sadece Türkiye’nin geleceği için değil, Çözüm Süreci’nin başarıya ulaşması için de çok önemli.
Çok net; silah döneminden siyaset dönemine geçmek için en uygun zemini, yeni anayasa hazırlayacak.
29 Haziran, öğleden sonra, saat 14:15... Akil İnsanlar Komisyonu son toplantısı başlıyor.
Başbakan başkanlığında, yedi bölge raporlarını sunuyor.
Dikkatle dinliyorum, not alıyorum.
Raporlardan, en azından, iki temel ortak nokta çıkıyor; birincisi, toplumun, endişeleri ve kaygıları var, ama, çözüm için umutlar ve destek de üst düzeyde.
Ölümsüz geçen her gün çözüm umudu biraz daha artıyor.
Toplum, silah değil, çözüm istiyor.
İkincisi, toplum, yeni ve demokratik anayasayı, Çözüm Süreci’nin başarısının anahtarı olarak görüyor.
Sadece Türkler ve Kürtler için değil, fakat, herkes için haklar, özgürlükler ve demokrasi: “Bu da, ancak, yeni anayasa ile olabilir”.
Yeni anayasa yapım sürecine başından beri toplumun desteği var.
Özgürlük, Adalet, Eşitlik ilkeleri temelinde bir yeni anayasa toplum tarafından isteniyor.
Toplum, Çözüm Süreci’nin başarısını da yeni anayasada görüyor.
12 Haziran 2011 seçimlerinde AK Parti, CHP, MHP, BDP, topluma, bizlere, yeni anayasa sözü verdi.
Artık, bu sözü tutmanın zamanı.
Anayasa Komisyonu, Çiçek’in vurguladığı gibi, “uzlaşma isteğiyle”, toplumu dinleyerek ve topluma verdiği sözü hatırlayarak, çalışmasına devam etmeli.
Türkiye, yeni ve demokratik anayasasını bekliyor.