Genç Gezgin

Şeref OĞUZ

Elimde bir CD var. Logomotif firması hazırlamış. Adı, "Genç Gezginin Dünya Turu". Bilgisayarınıza takar takmaz karşınıza pasaport işlemleri çıkıyor. Adınız, yaşınız ve pasaportunuz hazır. Ve bir çocuğun yatak odasındasınız. Odanın her köşesi, interaktif motiflerle dolu. Dünya haritasını tıklar tıklamaz, karşınıza yeryüzünün 3 boyutlu ve her biri hareketli şekillerle bezenmiş dünya çıkıyor.
Dilediğiniz yönde seyahat ediyor, ana - babanıza gittiğiniz ülkelerden kart atıyor, çıkartma kitabınıza, hayvan, bina, kuş fotoğrafları yapıştırabilmek için dünyayı dolaşıp duruyorsunuz.
Bilmeceleri, keşifleri, uçak ve gemi yolculukları, gidilen ülkedeki hayvanlar, bitkiler ve tarihi yerler hakkında sesli bilgileri... Artı, her ülkenin ünlü unsurları, milli marş ve bayrakları...
"Keşfediyorum" serisinin bu ilk CD'si şu anda piyasada. Logomotif firmasının incelemem için gönderdiği CD'yi, kutusunu açmadan 9 yaşındaki oğluma veriyor ve tepkilerini izliyorum. Önce kutu açılıyor, CD'nin kapağına kısa bir bakış ve derhal bilgisayarın başına geçiş. Toplam 1 dakika süren bu hazırlıktan sonra, kendi adına pasaport çıkaran oğlum, dünya gezisine çıkıyor. Sezgisel anlatım teknolojisi sayesinde, bana hiç bir şey sorma gereği duymadan 4 saat aralıksız dünyayı dolaşıyor.
Genç gezginin dünya turunu izlerken aklıma, "ülkeler coğrafyası" dersinde bize öğretilenler geliyor. Elle çizmeye çalıştığımız haritalar, kuru satırlardan ibaret bilgiyi kafamıza nakşedebilmek için harcadığımız saatler... Buna karşılık multimedya destekli eğitim sayesinde, 4 saat içinde "küre" kavramını öğrenen oğlum...
Ses, renk, oyun, müzik, fotoğraf, çizgi film, video ve etkileşimli ortam. Kuşağımın yüzde 20'ye odaklı eğitim veriminin, bu sayede yüzde 80'lere tırmanmasına tanık olmak, benim için büyük mutluluk. Zira etrafımızı kuşatan bilgi, "katlanarak" büyüyor. Böylesi bir dünyayı, daha hızlı, daha yetkin ve daha geniş algılamak zorundayız. Küre, kuzey - güney, okyanus, pusula, yön bulma, ülkelerin göreceli konumu gibi kavramlara 11 yıl harcayamayız artık. Bunu 4 saate sığdırmalıyız ki, daha nitelikli ve işe yarar bilgiye zamanımız kalsın.
Bilgisayar destekli eğitimden korkan "karanlık odaklara" rağmen ben, çocuklarımızın, bu "muhteşem fırsatla" buluşacağına yürekten inanıyorum. Zira, bizden daha bilgili, daha aydın ve daha iyi yetişmiş bir nesil yaratabilmenin yegane yolu bu.
Her okula Internet, Bilgisayar Destekli Eğitim gibi çağdaş kavramlara karşı çıkanlara, Genç Gezginin Düya Turu'nu almalarını öneriyorum. Bana inanmak zorunda değilsiniz. Fakat çocuklarınızı izleyin. Onlar, sezgileri, saflıkları ve merak güdüleri sayesinde sizi, doğru yöne sevkedeceklerdir.


Yazara Email seref.oguz@milliyet.com.tr