Gizem Telci

Gizem Telci

gizemtelci@gmail.com

Tüm Yazıları

Hava ısındı, soğudu, yok yağmur yağdı yok Balkanlar'dan soğuk hava dalgası geldi derken, bir şekilde ucundan tuttuk sıcak yaz günlerinin. Eee mevsim yaz olunca İstanbul'da yaşayanların aklına ilk gelen yer adalar oluyor haliyle. Hem mesafe çok yakın, hem denize girilebiliyor, doya doya deniz mahsulleri tüketiliyor, konaklamak için uygun fiyata butik oteller bulunabiliyor vs. Hal böyleyken biz de Şehir Notları olarak sizin için bir Adalar turuna çıkalım dedik. Saygıda kusur etmeyip, keşfe adaların en büyüğünden başladık. Her hafta sırasıyla geziye devam edeceğiz. Bahar günlerinde pek yapılası Büyük Ada önerilerimiz aşağıda...

Haberin Devamı

Prinkipo'da ada dondurması

Büyük Ada ile ilgili aklımda en çok kalan anı, etrafı fındık fıstıkla kaplı uzun kornet içinde servis edilen dondurma olmuştu. Yıllar sonra gittiğimde de, yine bu dondurmayı yapan en iyi yer olan Prinkipo'ya uğradım. Kendime leziz bir kornet alıp sahil boyunca dondurma ve manzara ikilisinin tadını çıkardım. Ballı bademli çeşidi harika. Bir kornet 9 tl gibi biraz turistik bir fiyat olsa da, kırk yılın başı yapılan bu aktivite için değer. Bu arada Prinkipo, çok eski yıllarda Büyük Ada'ya verilen admış. Bunu da gittiğimiz Ada Müzesi'nde öğrendim.

Ada Müzesi

Ada Müzesi'ne ulaşmak için sahil boyunca yürümeniz gerekiyor. Bir başka ulaşım yolu olan faytonları da kullanabilirsiniz ama ben atlara yapılan eziyetten dolayı kesinlikle bu yolu kullanmamanızı öneririm. Müze oldukça şirin. Minik bir binada adanın tarihi, oluşum aşamaları, adalı edebiyatçılara, sanatçılara ait çalışmalar, tarihi ada bisikletleri, tarihi kayıklar bulunuyor. Giriş 5 TL, indirimli 3 TL. Müze dostlarına duyurulur.

Reşat Nuri Güntekin'in evi

Büyükada Sahil Yolu'nda görkemli bir ahşap bina burası. İçine giremiyorsunuz ama kapıdaki tabeladan burasının Reşat Nuri Güntekin'in evi olduğunu anlıyorsunuz. Sonra da ister istemez "eskiler yaşamış be" diye geçiriyorsunuz içinizden.

Aya Yorgi tepesi

Her türlü dilek ve romantizm ihtiyaçlarının görüldüğü yer burası. Zaten yarım saatlik bu dik tepeyi tırmanma enerjisini kendinizde bulabilmek için elinizde gerçekten güçlü bir sebep olması gerekir. Tepedeki Aya Yorgi kilisesi günümüze kadar çok iyi korunmuş, inanışa göre orada dilenen dilekler mutlaka gerçek oluyormuş. Kilise yakınındaki restoranın manzarası da tek kelimeyle mükemmel.

Haberin Devamı

Bahçede Sinek Kafe

Büyükada'da tavsiye edilebilecek sayılı kendine özgü yerlerden biri burası. Ada Müzesi'ne doğru giderken sağ tarafta kalan, güzel bahçeli sempatik bir kafe burası. Bahçesinden gelen dingin müzik sesleri, sizi bir kahve molası için kendisine çekiyor zaten. Uzun bir yürüyüşün ardından soluklanmak için oturabilirsiniz derim.

Sahilde bol oksijen

Vapurdan inince adanın sol tarafına yani Büyük Kulüp'e doğru yürüyerek, nispeten sakin ve çok daha güzel evleri görerek bir ada turu yapabilirsiniz.

Ali Baba'da rakı balık

Ali Baba Büyükada'nın en eskilerinden. Mezeleri ve balıkları lezzetli, kalamar, karides güveç gibi ara sıcakları ise merkezdeki salaş restoranların daha iyi yaptığını söyleyebilirim. İki kişi 150 TL civarı bir hesap ödeyip rakılı, balıklı, mezeli bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.

Haberin Devamı

Ascot'ta konaklama

E onca şey yaptık, biraz uzanıp dinlenmek bizim de hakkımız ama değil mi? Merkeze yakın, konforu yerinde, kahvaltıları güzel, ekibi misafirperver bir yer Ascot Otel. Olur da geceyi adada geçirmek isterseniz, tavsiye ederiz.

Fayton'a binmeyin

Adalar'da ne yapıp edin ama faytona binmeyin. Bir hayvan sever olarak aşırı tepki mi gösteriyorum diye çok düşündüm ama kesinlikle öyle değil. Tüm atlar güçlerinin son raddesine kadar zalimce çalıştırılıyor adada. Oldukça sağlıksız ve zayıf durumda görünüyorlar. Zaten son zamanlarda internette bol bol haberlere rastlıyordum bu konuda. Kendi gözümle o can sıkıcı manzarayı görüp emin olunca sizinle de paylaşmak istedim. Hayvanların da yaşam hakkına saygı duymamız gerektiğini unutmamak gerek.

Kaynak: sehirnotlari.com