Gökçer Tahincioğlu

Gökçer Tahincioğlu

yuzlesme@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Üçüncü cemre de düştü çoktan, bahar geldi. Artık güneş toprağa, havaya, suya karışacak.

Meriç Nehri, her zamankinden az karla beslenmiş, burukluğu, dibinde yatan çocuklardan belki.

Sahi, daha iki hafta önce, Ayşe Abdürrezzak ve 11 yaşındaki oğlunun cesetleri çıkmıştı sudan, yanlarında 2.5 yaşındaki İbrahim Selim Doğan’ın cansız bedeni.

Meriç’te kaybolanlar, 3 yaşındaki Halil Münir ve babası, İbrahim Selim Doğan’ın anne ve babaları, haber var mı onlardan?

Ya onları o bota sıkıştıranlardan, hayatlarını alanlardan.

Haberin Devamı

***

Suriye’deki iç savaştan kaçıp, Avrupa’ya geçmek isteyenler, İran, Afganistan’dan gelenler, KHK ile ihraç edilip yargılananlar ya da hakkında hiçbir dava olmayıp umutsuzluğun karanlığında kaybolanlar insan tacirlerinin hedefi.

Adli evraklara göre, İstanbul, İzmir, Hatay, Urfa’da belli meydanlara gittiğinizde kaçakçılar hemen bulabiliyor sizi.

ABD’ye sahte pasaportla girmek 100 bin lira, İngiltere 80 bin, Fransa 40 bin, Almanya 25 bin, Yunanistan 15 bin.

Kaçış yoluna ve kaçakçının imkânlarına göre azalıp, artabiliyor tarife.

Cebindeki son parayla ölüme gitmek bile var tarifede.

En ferahları, Türkiye’de yapmadığını bırakmayan, 15 Temmuz’dan hemen önce ya da hemen sonra itinayla kaçırılanlar.

Büyük teknelerle, ellerinde pasaport, mutlaka “kabul” alabilecekleri bir ülkeye götürülüp himaye edilenler.

Biraz daha az ferah olanlar da nispeten insani koşullarda rahat rahat sınırı geçenler.

En kötüsü, küçük bir bota bindirilerek, şişmeyen can yelekleri giydirilen ya da dağlardan geceler boyu yürütülen ve kaderlerine terk edilenler.

***

Memleketin bütün sınırlarında bilimsel çalışmalar yapmış Prof. Dr. Neşe Özgen, Mavi Posta adlı dergide yayımlanan son yazısında, uygulanan yöntemleri aktarıyor.

Aktardıklarına göre, üç teknikle yapılıyor geçişler.

“Çanta, sallama ve tekme.”

Çanta tekniği, elde sahte ya da gerçek pasaport, adrese teslim yolculuk anlamına geliyor. Uluslararası siyasi, iktisadi bilgilere sahip olmak, yolculuğa çıkmaya yeterli.

İkinci teknik, sallama.

Kaçakçılar, kaçağı ülkeden çıkartıp, yolun bir yerinde ihbar ediyor. Büyük ihtimal geri gönderiliyor ve her seferinde kaçmak için daha çok para ödüyor.

Haberin Devamı

Diğer yöntem, tekme.

Kaçakçılar, kaçağı sınıra götürüp, bota binmesini ya da yürümesini söylüyor, canın en ucuz olduğu yöntem.

Sürat motorları, yatlarla yapılan yolculuklardan delik botlarla yapılan yolculuğa kadar uzanan bir liste.

***

Hiçbir konunun üzerinde birkaç dakikadan fazla durulamayan ülke; yaşadığımız, tanıdığımız, olmak istediğimiz yer.

İnsanları yıllarca “Yurt dışına kaçacaksın” diyerek cezaevine kapatan, ilk fırsatta kaçıp giden, defalarca insanlık suçu işlemişlere denilebilecek bir şey yok.

Ama sadece suçlu suçsuzlar da değil, görmek gerekiyor; yaşamak için de kaçmaya çalışıyor ve ölüyor insanlar.

İnsan kaçakçılarıyla hakikatle mücadele edenler var elbette, meselenin bununla sınırlı olmadığı da ortada.

Durup bakmak, soluklanmak, “gitme” diyebilmek ve bütün bu hızla akıp giden süreçte, karıncayı incitmeden mağdur olmuşlar en başta, bir umut da yaratmak gerekiyor.