‘Başka Alaçatı yok’

Alaçatı Derneği Başkanı Korkut Denizeri, “Burayı tarihi, dokusu ve kültürüyle koruyup yerel halkın köyde kalması için çalışıyoruz” dedi

Alaçatı, artık sadece İzmir’in değil, Türkiye’nin, hatta dünyanın tanıdığı, nadide güzellikteki yerlerden biri... Şanslıyız ki, Alaçatı emin ellerde. Alaçatı Derneği Başkanı Korkut Denizeri; vizyoner, profesyonel, amacı olan ve Alaçatı aşkını disiplinli çalışmasıyla olduğu yerin çok üzerine çıkarmayı hedefleyen bir başkan. Kendisiyle Sevinç Pastanesi Pazar Sohbetleri’nde Alaçatı’yı konuştuk...

İstanbullusunuz. Alaçatı’ya gelişiniz nasıl oldu?

İstanbul’da uzun yıllar yoğun iş hayatı, stres, kargaşa ve sosyal hayatın iyice sığlaşması, hatta bu sebeplerden dolayı, motive olmak için harcamak, harcamak için çalışmak zorunda kalmak kısırdöngüsünden çıkmak istedim. Gün geçtikçe zamanın paradan daha kıymetli olduğunu anladım. Çalışarak zor da olsa paranın kazanıldığını, ancak zamanın geri kazanılmadığını fark ettim. Hobimin işim, işimin de hobim olması; daha sade, aynı zamanda kaliteli bir yaşam için Alaçatı’yı tercih ettim.

Emekli olduğunuzda hayaliniz nedir diye sorsanız, birçok insan bir Ege köyüne veya bir sahil kasabasına yerleşmek ve bağ bahçe, balık vb. hobiler ile uğraşmak olur der. Ben de, 60-65 yaşını beklemektense 39 yaşında emekli olmadan, hayallerimi gerçekleştirmek istedim. Üç yıl önce Alaçatı’ya yerleştim, kendime küçük bir butik otel ve restoran açtım.

Alaçatı Turizm Derneği’yle çalışmalarınız nasıl başladı?

Alaçatı Turizm Derneği diye bir dernek olduğunu duydum ve toplantılarına katıldım. Birçok konuda büyük şehirlerde yaşanan sıkıntıların Alaçatı’da yaşanmaması için özverili çalışmalar yapıldığını gördüm. Aynı zamanda üyeler arasında birçok proje için çalışmalar yapıldığına şahit oldum. Ben de bir şeyler yapabilirim dedim ve üye oldum. Sonraları da birçok çalışma komitelerinde görev aldım; yaklaşık 1,5 yıl sonra yapılan genel kurul seçimlerinde başkanlığa aday gösterildim ve Eylül 2017’de 6. dönem Yönetim Kurulu Başkanı olarak, yepyeni bir yönetim kurulu ile göreve başladım.

‘Bir palmiye de sen kurtar’

Derneğiniz nasıl işliyor?

Derneğimiz Yönetim Kurulu, Danışma Kurulu ve yaklaşık 150 üyesi ile beraber Alaçatı kültür ve yaşamını korumak, tanıtmak ve değerini bilen herkese tattırmak üzere 12 ay çalışmalarını sürdürmekte. Alaçatı girişinde bir dernek binamız var. Bu dernek binamız, haftanın 6 günü 08.30-19.30 arasında açık. Bizler yönetim kurulu olarak, haftalık düzenlediğimiz toplantılarda, öncelikle üyelerden gelen talepler doğrultusunda gündem maddelerini oluşturup gerek altyapı gerekse etkinlik, tanıtım veya organizasyonlar için birçok proje geliştiriyoruz. Aldığımız kararları aynı hafta danışma kurulumuza sunup fikir ve önerileri aldıktan sonra uyguluyoruz. Amacımız, kamu kurumları ve özel kurumlar ile birlikte gelişmeyi sağlamak; gelişirken kültür, tarih veya geçmişten gelen değerleri koruyarak tanıtmak. Hızlı büyümenin ve gelişmenin vermiş olduğu dejenerasyonu engellemek, kontrol altında tutmak ve zamana da ayak uydurmak. Yönetim Kurulu ve Danışma Kurulu üyeleri tamamen gönüllük esasına dayalı olarak çalışmakta.

Alaçatı, nasıl bir oluşumla markalaşmalı?

Hedefimiz, Alaçatı köyünü köy olarak korumak; tarihi dokusu, kültürü, lezzetleri, yerel markaları ve geçmişi ile beraber yerel halkın Alaçatı’da kalmasını sağlamak. Alaçatı’nın marka değerinin korunması ve daha da artması için birçok projemiz var. Bunlardan biri #alaçatı75desibel projesidir. Alaçatı’daki müzik karmaşasını düzenlemek, işletmelerin gelir kaygısı ile birbirine ve çevreye verdiği rahatsızlığı engellemek. Biz eğlenceye karşı değiliz. Tabii ki tatil denince akla, dinlenme, yemek, gezmek kadar eğlence de geliyor. Ancak birilerinin eğlenirken diğerlerini rahatsız etme hakkı yok. Biz de bu hızlı gelişimin verdiği kontrolsüz büyümeyi kontrol altında tutmaya, sezonluk gelen işletmelerin Alaçatı’nın ruhunu bozmasına engel olmaya çalışıyoruz. Derneğimizin bu anlamada hukuki bir yaptırımı olmadığı için biz de hem yazılı hem de görsel hem de sosyal medya üzerinden bir kampanya başlattık. Bu epeyce ses getirdi ve bu yıl ilk defa köy içinde müzik biraz da olsa kontrol altına alındı. Şimdi ise hedefimiz, bu farkındalık projesini bir adım daha ileri taşımak ve maksimum memnuniyeti sağlamak. Bu konuda bizlere Belediye, Valilik, Kaymakamlık, Emniyet Müdürlüğü ve dernek üyelerimizin de çok katkısı oldu. Önümüzdeki sezon için ajandamızda çevreye saygı, Alaçatı sokaklarında tüm esnaf ve pazar dahil bez torba ve file ile alışveriş yapılmasını sağlamak ve naylon poşeti hayatımızdan çıkarmak var. Ayrıca sadece Alaçatı’nın değil, tüm Ege’nin sorunu haline gelen ve palmiye ağaçlarımızı büyük bir hızla yok eden kırmızı palmiye böceğinin yarattığı hastalıkla mücadele de en önemli gündem maddelerimizden biri. “Bir palmiye de sen kurtar” sloganıyla başlattığımız sosyal sorumluluk projemizde 450 TL karşılığında bir palmiyenin bir yıllık tedavi ve bakım masraflarını üstlenerek destek olmanız mümkün. Bunun karşılığında da destekçilerimize “Bir palmiye kurtardınız” sertifikası veriyoruz. Esasında sorunuzun tek bir cevabı var. Komşunuza, çevreye, doğaya, tatil için gelen misafirlere, kısacası her şeye ve herkese saygılı bir ortam sağlamak. Huzurlu, birlik beraberlik içinde yaşamak ve Alaçatı’yı 12 ay yaşatmak… #12ayalaçatı #kışındaalaçatı

‘Sörf için çalışacağız’

Alaçatı, son 10 yılda ciddi bir yükselişe geçti. Bunun yanında fazla kalabalık. Sorunları çözmek için ne gibi girişimlerde bulunuyorsunuz?

Birçok işletme var Alaçatı’da doğmuş, markalaşmış. Fakat artan kira rakamları, sezonun kısa olması, yerel markaların yaşamasını zorlaştırıyor. Franchise olan markalar ulusal güç olduğundan, çıkanın yeri anında doluyor. Eski yereller yerine ulusal markalar yerleşiyor, doku ve yerellik bozuluyor. Bu bilinci mal sahipleri pek umursamıyor, ancak tüketici bunu ayırt etmeli, yerel markaları tercih etmeli. Diğer taraftan böyle nadide bir beldenin yönetilmesi için Alan Yönetimi Modeli’ni zaruri görüyoruz. Ziyaretçilerimizi bilinçlendirmek için de önümüzdeki sezon bir farkındalık kampanyamız olacak. Mottosu, “Yerel esnafı ve yerel lezzetleri tercih edin” olan bu proje için de çalışmalarımız başladı.

Mekânlarda ses düzenlemesiyle ilgili olarak neler söylemek istersiniz?

Eğlenceye karşı değiliz, ancak eğlenirken çevreye saygı sınırı olması gerektiğine inanıyoruz. Bu sezon başında başlattığımız #alaçatı75desibel projesi, yasaların müsaade ettiği saatler içinde ve ses seviyesinde müzik yayını yapılmasını hedef alan bir proje. Temel talebimiz, yasanın uygulanması ve Alaçatı’nın, içinde yaşanan bir meskûn alan olduğunun unutulmaması.

Alaçatı, sörfte hak ettiği yerde mi sizce?

Burada sörfün hak ettiği yere ulaşması için elimizden geleni yapacağız. Uluslararası yarışmaların olmazsa olmazı olan sponsorluklarla ilgili etkin çalışmalarımız olacak.