Doğrusu bu ya, Hintli aktör Aamir Khan Türkiye’ye geliyor dediklerinde, ülkemde böylesine heyecan yaratacağını düşünmemiştim. Evet, Hindistan sinemasının yıldızı, nam-ı diğer Bolywood’un süperstarı olduğunu, filmlerinin dünya çapında büyük ilgi gördüğünü biliyordum ama yollarına gül dökmeye hazır, yıllardır özlemle onu bekleyen devasa hayran grupları olduğunu, bizzat tecrübe edince anladım ki, Aamir Khan Türkiye’de de bir halk kahramanı.
Umut veren bakış açısı
Khan’ın Türkiye’de en fazla bilinen ‘3 Idiots’ adlı filmini, küçük oğlumun tavsiyesiyle seyrettim. Çok sade bir anlatım dili olan, çocuksu esprilerle, biraz da karikatürize karakterle bezeli, hatta doğrudan mesaj kaygılı bu filmi izlerken, nasıl olup bu kadar etkilendiğimi pek de çıkaramadım. Ama kah ağlayıp, kah güldüğüm o film hafızama kazındı. Eğitim sisteminin tüm eksiklerini gözler önüne seriyordu. Ardından yine internetten izlediğim bir diğer Aamir Khan filmi ‘PK’ beni en fazla etkileyen projeler arasında ilk sıraya yerleşti. Farklı dinlerden olmanın bizi nasıl ayrıştırdığını, oysa aslolanın sadece insan olduğunu biraz fantastik ve zorlamayan felsefik bir bakış açısıyla anlatan filmden sonra, “Hepimiz kardeşiz” demek geldi içimden. Ama Mahsun Kırmızıgül filmlerinde olduğu gibi içimizi kanırtan bir mesaj değildi bu. Aksine umut veren, yeni bir bakış açısı demekti. Zaman zaman komikliklerle, sıklıkla da Hint ezgileri ve danslarıyla bezeyince, mevzunun tüm ağırlığına rağmen, güler yüzlü bir film olarak seyircinin büyük ilgisine mazhar oldu.
Çağrılar karşılık buldu
Sözünü ettiğim Khan filmleri, internet sayesinde Türkiye’de de geniş bir izleyici kitlesine ulaştı. Sosyal medya marifetiyle Türkiye’deki hayranları gün geçtikçe çoğalıp, özellikle Facebook üzerinden örgütlü hale geldi. Khan fan grubu son birkaç yıldır, hem oyuncuyu hem de filmlerini burada görmek istediklerini haykırıyordu. Sonunda çağrıları karşılık buldu.
Geçtiğimiz sezon, Aamir Khan’ın ‘Dangal’ adlı filmi Türkiye’de vizyona girdi. Şimdi de, Khan’ın bizzat kendisi Türkiye’ye geldi. Üstelik yeni fimi ‘Secret Süperstar’ın buradaki tanıtımını yapmak, bu seyahatin sebeplerinden biriydi. Çünkü, ‘Secret Süperstar’, 20 Ekim tarihinde, Türkiye’de ve Hindistan’da aynı anda vizyona girecek.
Türkiye’nin yeni yüzü
Khan’la buluşmak üzere beklerken, ilk kulağımıza gelen, onu havaalanında karşılamak için toplanan hayranlarının yarattığı izdiham oldu. Gelişi bu yüzden gecikmiş olsa da, basın toplantısını yarım saat ötelemek pahasına, benimle olan röportajını gerçekleştirdi.
Etrafını saran kalabalığa rağmen, karşımda duran, sakin,
mütevazı ve bir o kadar da profesyonel bir adamdı. Öncelikle filminin tanıtımını yapmak istiyordu. O yüzden sohbetimizin odak noktası yeni filmi oldu.
14 yaşında, şarkıcı olmak isteyen bir kızın, hayallerini gerçekleştirmek için verdiği mücadeleyi filme çektiklerini anlattı. Çıkış noktası yine kadının üzerindeki sosyal baskıyı ve engelleri kaldırmak adına güçlü bir mesaj vermek olan projede Khan, kendisinin tam zıddı olan, kaba, anladığım kadarıyla biraz da ‘maganda’ bir yapımcıyı oynadığını ve en zorlandığı karakterlerden biri olduğunu söyledi.
İşte sinemanın gücü
Khan’ın programı bundan ibaret değildi. Hayranlarıyla ve genç sinemacılarla buluşması için organize edilen etkinliklerin yanı sıra, bir de Ankara ziyareti vardı. Kültür ve Turizm Bakanımızla buluşması anlamlıydı. Öğrendiğimize göre, Khan, Türkiye’nin uluslararası tanıtımı için düşünülen isimlerden biriydi.
Nitekim, sohbetimiz sırasında, Türkiye’nin tanıtım yüzü olmak konusunda ne düşündüğünü de sordum. Memnuniyetle kabul edeceğini söyledi. Ne diyeyim? İşte sinemanın gücü; Hindistan’ın süperstarı, Türk insanın gönlünün efendisi.
