BU KADAR ÜRETKENLiK BiRAZ FAZLA DEĞiL Mi?

56 yaşındaki Murathan Mungan, bugüne kadar tam 65 kitap yayımladı. 66’ncısı ‘Kibrit Çöpleri’ de yeni çıktı... Bu rakam bana çok abartılı geliyor ve üzüntüyle fark ediyorum ki; yeni bir kitap çıkarması beni hiç mi hiç heyecanlandırmıyor artık

Ben bir yazarı sevdim mi, tüm kitaplarını peş peşe okumak isterim. İlk yazdığından başlayıp son yazdığına kadar, sırayla... Orhan Pamuk, Ahmet Hamdi Tanpınar, Virginia Woolf, Dostoyevski gibi yazarların yolunu kitaplarıyla izledim. Üsluplarının, bakış açılarının, algılarının nasıl değiştiğini gördüm. Gençliklerine de, yaşlılıklarına da tanıklık ettim. Murathan Mungan için de aynı şeyi yapabilmek güzel olurdu. En sevdiğim aşk şiirlerinden Omayra’nın yaratıcısı, mucizevi kitap Üç Aynalı Kırk Oda’nın yazarı; benim lise çağlarından beri takip etmeye çalıştığım çok üretken, çok sevgili ve bütün meslektaşlarından biraz daha ‘deli’ bir yazardır o. Bu yüzden çekinirim de biraz... Ama maalesef tüm kitaplarını okumam, onun yazma hızına yetişmem mümkün değil.

Üretim fabrikası gibi
Çok kitap yazması ilk bakışta iyi bir şeymiş gibi görünüyor, “Ne kadar üretken ve yaratıcı” diye düşünüyorsunuz... Ama zaman geçtikçe okuyucu algısı biraz değişiyor. İki ayda bir, taş çatlasa üç ayda bir, yeni bir Murathan Mungan yapıtıyla karşılaşmamak imkansız hale geldi. Hal böyle olunca ne zaman bir kitapçıya gitseniz en ön sırada Murathan Mungan görüyorsunuz. Gazetelerin kitap eklerinde Murathan Mungan... Aylık dergilerin kapağında, hiç olmadı iç sayfalarında, Murathan Mungan... Gazete röportajları, televizyon röportajları, bir olay sonrası görüşü alınan yazar, yine Murathan Mungan... Hiç gündemden düşmüyor, onu özlememize asla izin vermiyor. Kendini aratmıyor, eksikliğini hissettirmiyor. Yakandan düşmeyen eski bir sevgili gibi; özleyeceğin varsa da özleyemiyorsun.
‘Gına’ demek ayıp kaçar diye söylemiyorum ama tüm bu cümbüşten bana hafiften bir ‘baygınlık’ geldi diyebilirim sanırım. Bu yüzden yeni bir kitabının çıkması beni hiç heyecanlandırmıyor artık. Gazetelerde “Yeni kitap yolda” haberlerini okudukça “Yine mi?” tepkisi veriyorum ister istemez. Bakın daha geçen ay ‘Stüdyo Kayıtları’ adında bir ‘iç kitap’ yayımlamıştı. Yazarın atölyesini ve yazarkenki hislerini açıklıyordu bu kısa yazılar. Bu ay da yeni bir kitapla yeniden karşımıza çıktı. ‘Kibrit Çöpleri’, en uzunu 1.5 sayfa tutan miniminnacık öykülerden oluşuyormuş. İnşallah bu kısa öykülerin alt metninde, “Çabuk bitirin, yenisini çıkaracağım” heyecanı yatmıyordur...

BAYILDIM

* Meltem Cumbul’un kısa saçlarına...
* RIhanna’nın bazı ülkelerde yasaklanan klip şarkısı S&M’e...
* Sabitfikir.com’un artık basılı bir dergi olmasına...
* Hüseyin Çağlayan’ın heykel, video, ses enstalasyonlarının yer aldığı, Galerist’teki ‘Yakınlık Sensörleri’ sergisine...
* Kate Middleton’ın gelinliğini Türk asıllı tasarımcı Erdem Moralıoğlu’nun tasarlayacak olmasına...

SIKILDIM
* Türk televizyon tarihinin en sinir bozucu karakteri Şehzade Mustafa’dan...
* Tuğçe Kazaz’ın habire din değiştirmesinden...
* Popçu Gülçin’in bir rock-starmış gibi 46 dergisine poz vermesinden...
* Şarkılarında eski kelimeler kullanabilmek için Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Huzur’ romanını okuduğunu söyleyen Nil Karaibrahimgil’den...