Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

HANIMEFENDİ kelimesinin karşılığı aransa, herhalde simge isimlerden biri de Mevhibe İnönü olurdu.
II. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün de eşine zaten sık sık “hanımefendi” diye hitap ettiğini Metin Toker’in yazılarında okumuştum.
Ailenin genlerinde olan hanımefendilik Özden Toker’le sürüyor.
Teşvikiye İstanbul Moda Akademisi’ndeki Mevhibe İnönü giysileri sergisini gezerken yazının girişindeki tanımın kanıtlarıyla karşılaştım her adımda... Bir camekân içinde teşhir edilen Mevhibe İnönü’nün gelinliği ilk günkü kadar temizdi, hiç dokunulmamış gibiydi.
Neredeyse 100 yıla yaklaşan süre nasıl da özenle korunmuş.
İlk Cumhuriyet Balosu İnönü’lerin Çankaya’daki Pembe Köşkü’nde yapılmıştı. Atatürk’ün eşi olmadığı için Mevhibe Hanım’ın bu zorlu “ilk”in üstesinden geleceğini düşünmüştü.
Mevhibe İnönü’nün o baloda giydiği kıyafet, eşi Cumhurbaşkanı olduğu zaman verdikleri ilk davetteki giysisi...
Devleti temsil ederken bir numaralı hanımefendi olarak çeşitli davetlerde taşıdığı diğer giysiler...
At binerken giydikleri...
Her biri zarif şıklık örneği.
Mevhibe Hanımefendi’nin o zarif gülümseyişi, giysilerine yansımış gibiydi. Modelleri yabancı dergilerden seçer, kestiği sayfaları terzisine, daha sonraları da olgunlaşma enstitüsüne gönderip diktirtirmiş.
Modellerin yanına önerilen kesilmiş kumaş parçaları iğnelenmiş, yan tarafta da fiyatları yazılmış.
Her şey düzenli.
Çankaya Köşkü’nde piyano çalan, at binen, üstü açık otomobiller kullanan, Cumhuriyet Türkiye’sini gururla temsil eden hanımefendinin yaşam galerisinde dolaşmak huzur vericiydi. İsmet Paşa’nın frakı da sergileniyor.
İnönü ailesinin geleneği bu anılara sahip çıkmak ve onlara özen göstermek.
Sözgelişi... Pembe Köşk’te verilen ilk balo için üzerinde 29 Ekim yazısı işlenmiş pembe ve beyaz mendiller yaptırmış Mevhibe Hanım... Pembeler kadın davetlilere, beyazlar erkek davetlilere... İnanır mısınız serginin yöneticilerinden dinlediğime göre Erdal ve Ömer İnönü’nün sünnet giysileri de özenle saklanıyor, korunuyor.
Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana tarihe tanıklık eden İnönü Vakfı sergileri sosyal sorumluluk projelerinde de yer almakta.
Örneğin... İnönü Vakfı ve ANAÇEV (Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfı) burslu öğrenciler yararına İdil Biret konseri düzenliyor. (*)
ANAÇEV “Dünya Barışı Çocuk Yuvası ve Kulübü” adı verilen merkezlerin yanı sıra gecekondu bölgelerinde yetişkinlere hizmet veren eğitim evleri, burs verdiği öğrenciler için yurtlar kuruyor.
Ankara Yeni Mahalle’de bir de ANAÇEV Ormanı oluşturdu.
.......................
(*) Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı Anadolu Auditorium Salonu - 3 Kasım 2009 Salı saat: 20:30.

86 yıllık ipek mendiller


Kütahya gelinliği diye anılan bu giysiyi, Mevhibe İnönü 1930’lu yıllarda Ankara Palas’ta düzenlenen bir Cumhuriyet Balosu’nda giymişti. O yıllarda hanımlar böyle günlerde ulusal giysileri tercih ederlerdi.

86 yıllık ipek mendiller


“HANIMEFENDİLİK GENLERİ”
Mevhibe İnönü ve kızı Özden Toker


YEŞİL MÜHENDİSLİK-YEŞİL MİMARLIK
86 yıllık ipek mendiller


BUGÜN Atatürk’ün Harf Devrimi’nin 81. yıldönümü... Silahdarağa Santralı bir zamanlar elektrik enerjisiyle ışık veriyordu. Şimdi orası Bilgi Üniversitesi’nin kampüsü... Bu kez de ışık veriyor ama zihin aydınlanmasının ışığı...
ŞEFFAF ODA’yı Bilgi Üniversitesi’nin yeni Rektörü Prof. Dr. Halil Güven ve sanatçılar Hande Soral, Melza Burcu İnce ile birlikte bu kampüsten yayınlıyoruz.
Prof. Halil Güven, doktorasını Amerika’da yapmış, akademik kariyerini 20 yıla yakın süre ders verdiği San Diego Üniversitesi’nde tamamlamış. Burslu okuduğu Türkiye’ye “Bana bütün bunları verenlere iyi şeyler yapma borcum var” diyerek gelmiş.
Bilgi Üniversitesi’nin ikinci yapılanma aşamasını planlamak ve uygulamaya koymak misyonunu edinmiş. İlginç ve çağın arayışlarına cevap veren açılımlarını anlatıyor. Örneğin...“Yeşil mühendislik...” Yani çevre dostu, sürdürülebilir mühendislik.
Ve...“Yeşil mimarlık...” Yani yeşil dostu ve şehirciliği de kucaklayan mimari. Bilgi Üniversitesi statükoyu yırtan sivri bir uç ama oradan ışığa ulaşıyor. Bilgi Üniversitesi’nin, demokrasinin giderek daha da önem kazanan kurumları olan Sivil Toplum Örgütleri için Sivil Toplum Enstitüsü Aspen’le işbirliği yaparak en üst düzeyde bir liderlik eğitim programı da var.


OYUNCU?PSİKOLOĞU?OLACAĞIM
86 yıllık ipek mendiller


KÜÇÜK Kadınlar dizisinin “delikanlı kız Armi’si” Hande Soral, Bilgi Üniversitesi’nde Psikoloji son sınıfta. Diplomasını aldıktan sonra “klinik psikoloji” mastırı yapıp, kendi danışmanlık merkezini açmak istiyor.
Hedefi, oyunculara psikolojik danışmanlık yapmak...
Kendisi de oyuncu olduğu için masanın iki tarafında da yer almanın önemli bir donanım olduğu kanısında. Hande, daha ilkokuldan itibaren hep sınıf birincisi, sınıf başkanı, okul başkanı... Lider ruhlu.
Psikolog olmaya lise 2. sınıfta karar vermiş. Üniversite sınavlarında tüm tercihlerinde psikoloji yazmış.
Başka mesleği hiç düşünmemiş bile. Bilgi Üniversitesi’ni de burslu olarak kazanmış. Peki doğası “delikanlı kız” rolüyle örtüşüyor mu?
Kesinlikle hayır.
Feminitesi baskın bir karakter.
Kırmakla, dökmekle, sertlikle ilgisi yok. Peki hiç mi “delikanlı kız” olmuyor?
“Kalp açılımı”nda evet... Birisini beğendiyse ve karşıdan da elektrik aldıysa duygularını doğrudan açarmış.
“Neden vakit kaybedelim ki?” diyor.


HİNTLİ GÜZEL ŞİVA’DAN ‘ETEK SARI’
EKİM ayında gösterime giren “Kampüste Çıplak Ayaklar” adlı filmin “asıl başrol oyuncusu o” dedirten Melza Burcu İnce, müthiş bir ses de.
Filmde Bilgi Üniversitesi’nde okuyan Hintli genç kız Şiva’yı oynuyor.
Hint giysileri içinde kampüste ilgi odağı. Öğrencilere Hint kültürünün rahatlatıcı, bağışlayıcı, konsantrasyon artırıcı meditasyon teknikleriyle katkılarda bulunuyor.
Keşke yönetmen ona şarkı da söyletseydi. Öyle bir ses ki, Uzakdoğu’nun gizemli müziğini de yansıtabilir.
Burcu, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nda son sınıf öğrencisi. Bilgi Üniversitesi Silahdarağa Kampüsü’nde film çekilirken soğukta ve ıslak çimler üzerinde çıplak ayak geçen saatleri kendi doğasında da olan Şiva iyimserliğiyle anlatıyor.
ŞEFFAF ODA çekiminde “Etek Sarı”dan başlayarak alaturka şarkılar seslendirdi. Özellikle Azeri kardeşler için söylediği “Eziz (Aziz) Dostum” adlı şarkıyla duygulandırdı. Bir de pop söyledi.