Rus Mandela’sı Alexei Navalny, Sibirya’nın Kuzey Kutbu’na en yakın noktasındaki “canlı çıkış olmayan” hapishanesinde öldü.
Kremlin’in affı yoktur.
Önce yüzüne atılan yeşil renkli bir kimyasal nedeniyle kör olmaktan kurtulabilmişti.
Sonra savaşta ve istihbarat servislerinin ajan cinayetlerinde kullanılan bir zehirle ortadan kaldırılmak istenmiş, uzun süre komada kaldıktan sonra mucize denebilecek bir “hayata dönüş” yapabilmişti.
Bu kez ise hapishanede sabah 6’da yürüyüşe çıktı. Eksi 32 derecede yarım saat yürüyüş ya intihardır ki Navalny hayat dolu bir insandı, intihar aklının köşesinden geçmezdi. Ya da taammüden infaz.
Öyle bir Kutup zindanı ki “gündüz aydınlığı” yok. Gece karanlığı…Sonra akşam üstü… Ardından gene gece...
Alexei Navalny kendini “Revenant” filmindeki ölü at sahnesindeki Leonardo diCaprio’ya benzettiğini yazmıştı.
Filmde Caprio donmamak için karnı yarılmış atın içine girer.
Adı Vincent Arman Freeman…
Doğumdan birkaç dakika sonra yapay zeka taraması sonucu sağlıkta durumu için olasılıklar şöyle…
Nörolojik sorun: Yüzde 60.
Manik depresyon: Yüzde 42.
Dikkat eksikliği Yüzde 89.
Kalp hastalığı Yüzde 89.
Erken ölüm olasılığı: Yüksek.
Tahmini yaşam süresi: 32 yıl 2 ay
Yapay zeka seçim sandıklarına damgasını vurdu. Pakistan’ın eski Başbakanı İmran Han’ın partisinden adaylar
8 Şubat seçimlerinde önemli çoğunluk sağladılar. Gözlemcilere göre bu, bir “kaosu” tetikleyecek. Anlatayım…
71 yaşındaki eski kriket oyuncusu, dünya kupasını da kaldırmış olan İmran Han Londra’da harika bir hayat sürdürüyordu.
Yakışıklıydı, ünlüydü, paralıydı.
Güzel kadınları peşinden koşturuyordu.
Ülkesine dönüp siyaset yapmak ateşi düştü içine. Pakistan’a “zafer kararlılığıyla” gitti.
“Tehreek-e Insaf” Partisi’ni kurdu.
Perşembe gecesi 20’ye yakın gazeteci İstanbul Soho’da “Zaferin Rengi” filminin ön gösterimindeydik.
Abdullah Oğuz imzalı film Fenerbahçe’nin kuruluş yıllarıyla paralel olarak Milli Mücadele sürecini anlatıyor.
Fenerbahçe’nin kurucu başkanlarından Mehmet Sabri Toprak, İttihat ve Terakki’nin genel sekreteri.
Posta ve telgraf konusunda Avrupa’da eğitim almış değerli bir teknik adam…
Milli Mücadele’de Anadolu’ya geçmiş, cephelerle Ankara arasındaki telgraf hatlarını kurarak zafere önemli katkıda bulunmuş.
Sonra Cumhuriyet’in ilanından sonra milletvekili ve bakan olarak hizmet vermiş.
İŞGALCİLERİ YENİN
İki Filistinli…
Biri Devlet Başkanı diğeri ise hapiste
ama kurulması söz konusu Filistin’in
en güçlü Başkan adayı.
Önce birincisi…
Nayib Bukele yüzde 87 oy alarak henüz
42 yaşında El Salvador Başkanı seçildi.
Kendini -şaka yollu- “Dünyanın en havalı diktatörü” olarak tanımladı.
Beyaz Saray’ın anahtarı ABD’nin mucize sanatçısı “Taylor Swift” mi?
New York Times 28 Ocak tarihli nüshasında “pop yıldızı Taylor Swift, Trump’ın Başkanlık yolculuğuna çelme taktı” mesajını veren bir makale yayınlandı.
Taylor Swift, henüz “Biden’e destek” açıklamasını yapmış değil ama bu izlenimi net tavırlarla vermekte.
Donald Trump ve onu destekleyen çevreler bu onu destekleyen çevreler ünü ve etkisi “stratosfere” yükselmiş bu pop müzik sanatçısına karşı “kutsal savaş” ilan etti bile.
Trump, genç kadın sanatçının “kendinden çok daha popüler olduğunun” farkında ve huzursuz.
News Week’in anketine göre “genç seçmenlerin azımsanmayacak bir oranı, Taylor Swift’in desteklediği adaya oy vermek eğiliminde.”
Gerçi gençler -zaten- genellikle Demokratlara oy veriyor ama üç nedenle bu yaş aralığında aşınma var.
ABD’nin kabusu İsrail ile İran arasında uçuşan kıvılcımların “nükleer yangına” dönüşmesi.
Bu sadece ABD’nin değil Ortadoğu’nun da ortak kaygısı.
Moldovya’daki bir nükleer enerji santralinin yöredeki tüm coğrafyaları etkileyen nasıl bir felakete dönüştüğünü hatırlayın.
Ve…
Çok daha büyük, “mega” etkisi olabilecek bir nükleer çatışmayı hayal edin.
Taraflar -şimdilik- bu dehşet dengesini bilincinde görünüyorlar. Birbirlerini doğrudan hedef almak yerine “vekalet” nokta eylemleriyle yetinmekteler.
Ancak…
Amerikalı gözlemcilerin söylemiyle bölge “çıra yığını” gibi.
Fransa’nın en genç Başbakanı Gabriel Attal 34 yaşında göreve başladı.
Atlantik’in öte yakasında ise ABD Başkanı Biden’in doğum günü pastasındaki 81 mumu üflerken çekilmiş fotoğrafları mizah konusu oldu.
Bu yıl yeniden seçilirse 85 yaşına kadar Beyaz Saray’da kalacak.
Biden değil de Trump seçilirse o da Beyaz Saray’a ikinci kez girerken 80’lik olacak. Taze umut rüzgarları estiren genç liderler mi, yoksa onlarca yıllık deneyimleri damıtmış ak saçlılar mı?
Ya da “ara yaşlar” daha iyi seçenek mi?
KÜÇÜK “BEN”
ABD’nin